Şikayete konu 20.04.2012 tarihli bakiye borç muhtırasına ait kapak hesabının incelenmesinde; 41.000,00 TL olarak belirlenen ayıplı araç bedeli üzerinden takip tarihinden muhtıra tarihine kadar yasal faiz işletildiği anlaşılmaktadır. .........Karar sayılı ilamında “dava konusu olan 2005 model ..........tipindeki aracın aynı model ve nitelikte “0” km yeni bir araç ile değiştirilmesine davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına” karar verildiğinden, ilamda ayıpsız aracın bedelinin istenmesi, ayıplı aracın davalı-borçluya teslimi ediminin yerine getirilmesi ile mümkün olacağından, bu bedele istenecek faiz de ayıplı aracın davalı-borçluya teslim tarihinden başlar. İcra dosyası içeriğinden muhtıra tarihinde ayıplı aracın davalı-borçluya teslim edilmediği sabittir....
değiştirilmesi şeklinde kullandıklarını ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının davalıdan 28.9.2006 tarihinde satın aldığı aracının sürekli arızalanması ve sorunların halen devam etmesi nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi için eldeki davayı açmıştır.Davacının aracı ile ilgili olarak davalı tarafından düzenlenen iş emirlerinde davacının pek çok kez tamir için geldiği ve her gelişinde araçta parça değişimi yapıldığı gözlenmiştir.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda,iş emirleri ve davacı iddiaları konusunda yapılan incelemede,koltuk kılıfının değişiminin 4 yıllık kullanıma göre normal olduğu,kapı ve cam krikolarının tamamının topluca değiştirilmesi gerektiği,araçta sarsılma şikayetine rastlanmadığını,diğer arıza ve onarımların küçük tamirler olduğu veya kullanım hatası veya rutin bakım işlemi olduğu belirtilmiştir.Karara esas alınan bilirkişi raporunda hangi arızaların kullanımdan kaynaklandığı,hangilerinin rutin bakım olduğu hususları açıkça belirtilmeyerek topluca bir değerlendirme yapılmıştır.Bahsedilen bilirkişi raporu karar vermeye elverişle...
Taraflar arasındaki ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... (... Auto) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Auto vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Dava, satış konusu ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir....
Davalı Doğuş Otomotiv vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri : Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araç üzerindeki boya, orijinal boya olup kalınlıkları da standart sınırlar içerisinde, standart sınırlarda kalan ve orijinal olan boyadan dolayı aracın ayıplı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayıplı olmayan bir araç için misli ile değişim kararı verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, boyanın ayıplı olması misli ile değişim gerektirmeyeceğini, misli ile değişim kararı haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi, M.K. 2’de belirtilen iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili...
"İçtihat Metni" ... vekili avukat ... ile 1- ..., vekili avukat ... 2- .... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi verilen 20/12/2018 tarih ve 2018/701-2018/2518 sayılı hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde araç için ödenen 44.513,10 TL bedelin yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. İlk derece Mahkemesince, davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı .... Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalı ......
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu araçtaki arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, arızaların maldan yararlanmayı sürekli kıldığı, ayıbın gizli ayıp olduğu, davacı alıcının 07.11.2013 tarihli ihtarname ile aracın ayıplı olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya malın bedelinin faiziyle birlikte iadesini talep ettiği, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün görülmediğinden; davacının ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca; ayıplı olduğu anlaşılan aracı iade ederek bedelini isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur....
/2017 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, arızanın tekrar etmesi üzerine 29/03/2017 tarihinde aracın hava yastıklarının tamamen değiştirildiğini, müvekilinin noterden çektiği ihtar ile aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini, yapılan ihtarnameye rağmen geçen süreye karşın talebin yerine getirilmediğini, araçta bulunan arızanın aracın kendisinden kaynaklandığını, malın ayıplı olduğunu belirterek 34 XX 848 plaka sayılı aracın sıfır km ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
bedel karşılığı satın alındığını, yaklaşık 1 yıl sonra ilk bakıma götürülürken yağ lambasının yandığını, yol yardım aranarak durumun bildirildiğini, bakıma götürülen aracın bakımı yapılarak konu hakkında bilgi verilmeden sorunun çözüldüğü belirtilerek aracın müvekkiline teslim edildiğini, araç 20.000 km'ye geldiğinde yine yağ lambasının yandığını, bu kez başka bir serviste yağ değişimi yapılarak aracın teslim edildiğini, 28000 km'de yağ lambasının tekrar yanması üzerine servis talimatı ile 1 litre yağ eklendiğini, 30.000 km ve sonrasında yağ lambasının bir çok kez yanmasına rağmen sorunun bir türlü giderilmediğini, yağ değişimi yapılarak ve kontrol edileceği bildirilerek müvekkilinin oyalandığını, aracın gizli ayıplı olduğunu belirterek ayıpsız misli ile değişimini talep ve dava etmiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Dava konusu otomobilde var olduğu iddia edilen arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığının tespiti ulaşılacak sonuç itibariyle büyük önem arz etmekte olup, bilirkişi raporu bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmayıp, hükme esas alınamaz....