Sözleşme geçerli olmakla davacının tarafı olması sebebiyle aktif husumet ehliyeti bulunduğu da kabul edilmiştir. Ne var ki sözleşmenin 6. Maddesi kapsamında bilirkişi raporuna göre halen alacağı bulunan davalıdan sözleşme uyarınca cezai şart istenmesi mümkün değildir. Bu kalem yönünden koşulları oluşmadığından ret kararı vermek gerekir. ... bölüm malikleri dosyamızda dava dışı 3. Kişi konumunda olup keşif sırasında her birinin dairesindeki eksiklikleri incelemek fiilen mümkün olmamıştır. Eser sözleşmesinde ayıplı ifa ve eksik ifada iş sahibinin seçimlik hakları TBK 475 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre davacı sözleşmeden dönme, bedelde indirim, ücretsiz onarım talep edebilir. Ancak somut olayda sözleşmeye göre bedeli her bir ... bölüm maliki ödeyeceğinden ve her bir daire bakımından eksik ve ayıplı işin ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğinden davacı kooperatifin bedelde indirim isteme hakkı bulunmamaktadır....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; dairemiz bir önceki kaldırma kararı sonrası mahkemece alınan bilirkişi ek raporunda, davacı vekilince sunulan onarıma ilişkin tutanak içeriğinin de değerlendirilerek, bahsi geçen ayıplarla, düzenlenen tutanağa göre yapılan işlem ve miktarlarının uyumlu olduğunun da belirtilmesi suretiyle, onarım bedelinin toplam 18.900,00- TL olduğunun belirtildiği ve mahkemece işbu onarım bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden aldırılan hükme dayanak raporda, araç üzerinde C sütunu olarak tarif edilen tavan ve kapı arasında bulunan bölgede elle dokunulduğunda ve yandan bakıldığında göçükler bulunduğu, aracın başka yerinde rastlanmadığı, göçüklerin kullanım hatası olmadığı, dış etkenlere karşı mukavemetin uygun olmaması nedeniyle oluşabileceği, gizli ayıp olduğu, dalgalanma ve göçüklerin aracın sürüş güvenliğine etki etmediği, araçtan beklenen faydayı sağladığı, dış kaportanın orijinalliği bozulmadan onarım yapılabileceği, aracın kilometresi ve fiyatı nazara alındığında 1.400- TL değer kaybı olabileceği belirtilmiş, Sakarya BAM 7. H.D nin kaldırma kararı sonrasında aynı bilirkişiden alınan raporda, nispi metoda göre bedelde indirim miktarının 839,90 TL olacağı belirtilmiştir....
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, araçtaki motor arızasının açık ayıp niteliğinde olduğu,araçta motor ayıbının giderilmesi sonucunda değer kaybı olmayacağının tespit edildiği,açık ayıp nedeniyle davacının süresinde ihbar yaptığını tanık beyanlarıyla ispatladığı, Türk Borçlar Kanunun 227. maddesinde, satılandaki ayıptan dolayı alıcının kullanabileceği seçimlik haklar sayılmış olup, buna göre eldeki davada davacı ya bedelde indirim talebinde bulunabilecek ya da araç onarım bedelini isteyebileceği, yine genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesiyle araç tamir masrafları ve ikame araç bedeli olarak davasını ıslah ettiği görüldüğünden seçimlik haklardan araç onarım bedelini istediği kabul edilerek araç onarım bedeli ile ikame araç bedeli toplamı olan 35.420,91 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, satış bedelinden indirim yapılmasına yönelik fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.Davacı tarafça zararının giderilmesi...
1,056 olacağı, bu oranın satış bedeline yansıması yapıldığında 78.166,00 / 1,056 = 74.020,83 TL araç değerinin çıkacağı, satış bedelinden bu miktarın çıkarılması sonucu oluşan bedelde indirim miktarının 4.145,17 TL olduğu anlaşıldığından bu bedel üzerinden bedel indirimi yapılmasının uygun olacağı anlaşılmasına dair gerekçe ile; Davanın KABULÜNE, 4.145,17 TL bedelde indirim bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ..." şeklinde karar verilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; mahkemenin kararındaki hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen yönlerden kabulüne, sair yönlerden reddine, HMK'nun 353/1.b-2.maddesi uyarınca duruşma açılmaksızın ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak "davanın kısmen kabul kısmen reddine, ayıp sebebiyle uğranılan zarar ve onarım bedeline karşılık 9.730,14 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; I-Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜNE, II-HMK'nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Alanya 2....
Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile delil tespit raporu birbiriyle örtüşmekte olup, her iki raporda da aracın mevcut arızasının üretimden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu,ayıbın orijinal parça değişimi suretiyle yapılabileceği tespiti de dikkate alındığında, belirlenen onarım bedeli tutarının fahiş olduğundan söz edilemeyecektir.Davalı vekilinin ayıp ihbar süresine, ayıbın niteliği ve onarım bedeline ilişkin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Diğer yandan davacı tarafça dava dilekçesinde seçimlik haklardan ayıpsız benzeri ile değişim talep edilmişken, ıslah dilekçesiyle ayıp nedeniyle bedelden indirim talep edilmiştir....
GEREKÇE: Eldeki davada; davacı, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıplı aracın misli ile değişimini, mümkün olmadığı takdirde ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybının (bedelde indirim) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir....
Sayılı ilamında da belirtildiği şekilde nispi metoda göre rapor alınmış araçta gizli ayıbın bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesi istenmiş, araçta bulunan ayıpların gizli ayıp olduğu tespit edilmiş ve alınan rapor gereğince araç bedelinde indirime dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği" gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 7.814,70 TL ayıp oranında bedelden indirim miktarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkidir. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde davacı tüketici vasfında olmadığından, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'da satılandaki ayıp nedeniyle üreticiyi sorumlu tutan bir hükümbulunmamaktaır. Satılandaki ayıp nedeniyle üreticinin sorumluluğu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla kabul edilmiş olup, bu sorumlulukta ücretsiz onarım ve malın ayıpsız misli ile değişim talebi ile sınırlandırılmıştır....