Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. 19. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgilidir ve kullanılmayla anlaşılırlar. 20. TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Uyuşmazlık satıma konu ATV ve motosikletlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır.Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir. Yine maddede alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı gösteriyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına ve bedelin iadesine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriği ve TBK'nın 227....
GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalıdan satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur....
ihbar süresinin dolduğunu, davanın ise 07/10/2022 tarihinde açıldığını, bu nedenle davacının TBK m.223/2 uyarınca söz konusu malları bu haliyle kabul edilmiş sayılması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıbı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla bahsedilen ayıbın niteliği incelendiğinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi mümkün olmayacağını, izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
BK. 200 ve 207/son md. gereğince davalı satıcının, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı gibi zamanaşımından da istifade edemeyeceği, araçtaki boya kusurunun, davacıya sözleşmeden dönme ve satılanın yenisi ile değiştirilmesini talep etme yetkisi verecek derecede önemli bir ayıp niteliğinde olmadığından asıl dava bakımından ayıbın araçta meydana getirdiği değer azalması oranında, satış bedelinden indirim yapılmasının isabetli olacağı; birleşen davaya gelince, aracın motor bloğundaki çatlamanın üretim hatasından kaynaklandığını gösteren herhangi bir delil bulunmadığı gerekçeleriyle asıl davada davacının satım sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi talebinin şartları oluşmadığından reddine, 818 sy....
Davacı tarafından davalı T4 A.Ş'den 12/08/2017 tarihinde dava konusu saatin satın alındığı, saatin kordonun kopması nedeniyle garanti kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanıldığı, ancak onarımdan sonra da saatteki arızaların devam ettiği iddiasıyla, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiyle eldeki davanın açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hükmün taraflarca istinaf edildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8. maddesinde ayıplı mal tanımı yapılmış olup, 11. maddesinde tüketicinin ayıplı maldan seçimlilik hakları düzenlenmiştir. Bu maddeye göre tüketicinin sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, ücretsiz onarım isteme ve ayıpsız mislisi ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talepleri yerine getirmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre tüketici seçimlilik haklarından herhangi birisini kullanabilir....
kabul edilebilecek durum söz konusu olmadığından sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi talebi yerinde görülmediği,davacının terditli olarak ileri sürdüğü değer kaybına yönelik talebi yönünden,araçtaki SAM adı verilen parçanın değişmesi ayıp niteliğinde olmadığı gibi, araçta değer kaybına da neden olmayacağı davacının talebinin bu yönden de yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş vekili, müvekkilinin davalı şirketten yakıt tasarrufu sağladığını iddia ettiği ürünü satın aldığını, araç başına 3.000,00 TL ödendiğini, ancak teslim edilen araçların yakıt tüketimlerinde hiçbir değişiklik olmadığını, oysa davalı şirketin gerek sözlü beyanlarında ve internet sitesindeki açıklamalarında gerekse de müvekkiline verdiği broşürlerde %17 oranında yakıt tasarrufu sağlanacağını iddia ederek ürünlerini müvekkiline satıp uygulamasını da yaptığını, uygulama yapılan araçların müvekkili tarafından uzun bir süre kullanılmalarına rağmen hiçbir farkın ortaya çıkmadığını, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi seçimlik hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, sözleşmeden dönme ile birlikte davalıya ödenen 3.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. CEVAP : Asıl davada davalı ......