Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değistirebileceği gibi, örneğin; daha önce belirttiği ödünç sözleşmesi sebebini değiştirip, sebepsiz zenginlesme sebebine dayanabilecektir. Davacı ise eldeki dava da; ayıp nedeniyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme talebinde bulunduğu, daha sonra bu talebinden vazgeçerek seçimlik hakkını satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim talebi yönünde değiştirmiş olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 227. maddesine göre satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklardan birini kullanabilir....
Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: gizli ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf davalıdan 07/08/2014 tarihinde satın aldığı tekstil baskı makinesinin ayıplı olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf ise makinenin ayıplı olmadığını savunmaktadır. TBK nun 227. Maddesi şu şekildedir: "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu oldugu hâllerde alıcı, asagıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır oldugunu bildirerek sözlesmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satıs bedelinde indirim isteme. 3. Asırı bir masrafı gerektirmedigi takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4....
bildirimi yapılmadan, aradan 2 ay geçtikten sonra 15/09/2021 tarihinde ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla davalıya iade faturası düzenlenmesinin izaha muhtaç bir durum olduğu, davacının teslim alınan ürünlerin ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kanıtlaması halinde 01/10/2021 tarihinde davalıdan 19.210,00 TL alacaklı olacağı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kanıtlayamaması halinde davalıya 1.440,00 TL borçlu olduğu, davacının ayıp ihbarını süresinde yaptığını kanıtlaması halinde kayıtlarında 01/10/2021 tarihinde davalıdan 19.210,00 TL alacaklı gözüktüğü, davacının 16.210,00 TL talep ettiği, talepte bağlılık ilkesi gereği davacının 16.210,00 TL talep edebileceği.." şeklinde rapor sunulmuştur.Mahkememiz 23/03/2023 tarihli 1 nolu ara kararı gereği, dosyanın dava konusu klimalar üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığı, ayıbın tamir ile giderilip giderilemeyeceği, bedelde indirim talep edilmesi halinde miktarı, sözleşmeden dönme talep edilmesi halinde sözleşmeden dönme koşullarının...
Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesine göre; Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ürünlerin onarımının mümkün olmadığı, onarımın ekonomik de olmadığı, buna rağmen onarım yapılsa dahi davacının beklediği faydayı elde edemeyeceği tespit edildiğinden davacının dönme hakkını kullanabileceği kabul edilmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan koltuk takımı satın aldığını, satın aldığı ürünle eve gelen ürün arasında ton farkı olduğunu, ayıbın davalı yanca da kabul edildiğini iddia ederek ayıplı olarak teslim edilen ürünün davalıya iadesi ile ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ayıp ihbarının zamanında yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.359.98 TL ücretin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki dava ayıplı satış nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. Dosya kapsamından satılan ürün ile teslim edilen ürün arasında ton farkı olduğu ve bunun açık ayıp niteliğinde bulunduğu ihtilafsızdır.4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Burada kastedilen ayıpların açık ayıp olduğunun kabulü gerekir....