Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmü düzenlenmiştir....
geçtiğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının somut durumda mümkün olmadığını, tazminat taleplerinin haksız olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....
, dosyaya ibraz edilmiş olan videolardan davacının biyonik kolu kullanamadığının ve davalının taahhütlerini yerine getirmediğinin açık olduğunu, tüketicinin TKHK'nunda belirlenen seçimlik hakları kullanmaya zorlanamayacağını, davacının kolun sadece soket değişiminin yapılarak kullanmaya zorlanmasının kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafça teslim edilen biyonik kolların tamamının davacının beklediği faydayı sağlayamamış olması nedeniyle son çare olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edildiğini, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kötüye kullandığının kabulünün gerçeğe aykırı olduğunu, dosya kapsamında alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporlarıyla davalının davacıyı olmayacak taahhütlerle kandırdığının sabit olduğunu, bu süreçte davacının yıprandığını manevi çöküntüye uğradığını, bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür....
Davaya konu cep telefonu 14.04.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu garanti süresi içerisinde arızalanmış, davacı üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle üründen faydalanmamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur ancak 4077 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olan davalılara karşı ayıp ve seçimlik hak iddiasının kabul edilebilmesi için 14.06.2003 tarihli, 25138 sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir....
sahip şirketin, bahsi geçen iddialarla manevi çöküntüye uğraması mümkün olmadığı gibi şirketin tüzel kişiliğine dair bir hak ihlali olmaması sebebiyle manevi tazminat talebinin de kabulünün mümkün olmadı, açıklanan nedenlerle, yasal şartları oluşmadığından davacının bedel iadesi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılması talep edilmiştir....
TL bedel ile toplamda sarf edilen 8.277,25 TL bedeli faturalandırdığı ve bunların tahsilini de isteyebileceği, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin varlığına rastlanılmadığı, yangın olayı ile aracın ayıplı olmasının doğrudan ilgisinin bulunmadığından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 25.11.2015 tarihli fatura ile satın alınan dava konusu BMW 3.16 i M sport marka ve tipli, 2015 model aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 8.277,25 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve davacı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davanın esastan kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. 3-Dava, davacılar tarafından satın alınan dairelerde mevcut ayıplar nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....