İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Esasa ilişkin itirazlarının; davacı tüm ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddiaları ile sözleşmeden dönme talebinde bulunmuşsa da, satış sözleşmesinde yer alan ürünlerin ayıplı olup olmadığı sorunu sağlıklı biçimde çözümlenebilmesi için öncelikle yeterli şekilde inceleme ve araştırma yapılması konusunda uzman bilirkişiden rapor alındığını, -Karyola baza kapak demiri, fren, karyola orta dikmesini, gardırop yan tablası ve komidin üst tablası değiştirilerek, koltuk kolçağındaki gevşemenin verilecek servis hizmetiyle giderilecek ayıplar olduğu tespit edildiğini ve bu ayıpların giderilme maliyeti 1.800,00- TL olarak hesaplandığını, -Bilirkişi tarafından tespit edilen ayıp bedeli, ürün bedelinden kat ve kat düşükken, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılması hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin 2.fıkrasında öngörülen hakkın kötüye kullanılması yasağı...
iadesi veya ayıpsız misli ile değişimini, 4.7 litre yaktığı iddia edilen aracın iki katından falza 9- 11 litre yaktığını, mağdur olduğunu 20.000 TL ayıp oranında bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25- TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in sözleşmeden dönme seçimlilik hakkını kullanarak ödemiş olduğu bedelin iadesini gerçekleştirdiği, tüketicinin üretici ve ithalatçıya herhangi bir ödeme yapmadığı ve satın aldığı ürünün bedelini satıcıya ödediği, dolayısı ile bu bedelin üretici veya ithalatçıdan talep edilmesinin hukukun genel ilkeleri ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince rücu imkanının kullanılabilmesi için öncelikle davanın tarafları arasında müteselsil sorumluluk olması gerektiği, ancak TKHK hükümleri gereğince sözleşmeden dönme seçimlilik hakkının kullanıldığı durumda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğunun olmadığı, buna göre davacı satıcının bedel iadesi yapmış olmasından dolayı uğradığı zararı, davalıdan ayrıca taahhüdü olmaması durumunda rücu edemeyeceği kanaati belirtilmiş ise de; tüketicinin sözleşmeden dönüp bedel iadesini aldığı, tüketici kanuna göre onarım ve bedel iadesi halinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ise de, bu sorumluluğun tüketiciye...
Hal böyle olunca, davacının sözleşmeden dönerek aracın bedel iadesi istemiyle açılan davada herkes aldıklarını geri vermesi gerektiğinden, aracın iadesiyle ilgili bir karar verilmeden, davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemenin süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Ayıp imâl edilen bir eserde ya da malda sözleşme ve ekleriyle iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre; bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Sözlü sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 359. maddesine göre açık ayıplarda imâl olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutad cereyanına göre imkanını bulur bulmaz eseri muayene ve varsa ayıplarını ihbar etmek zorundadır....
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmü bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.09.2020 tarih ve 2017/633 Esas 2020/663 Karar sayılı ilamında "....Satıcının sorumluluğu ayıpsız ve eksiksiz ürünü alıcıya teslim etmektir. Üretim kaynaklı ayıbı satıcı hatta üretici bilmeyebilir. Buna rağmen sonuçlarına katlanmak yasal zorunluluktur...." denilmektedir....
Bu itibarla; davalı vekilinin vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisi bulunmakta olup, HMK m. 349/2 hükmü uyarınca her aşamada istinaftan feragat etmek mümkün olduğundan, vaki istinaf talebinden feragat nedeniyle davalının istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1- b-2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine, aracın bedel iadesi sonrası satıcıya iadesine, 64.000,00 TL ve 8.500,00 TL+1.000,00 TL'nin tahsiline,davacının manevi tazminat talebi olmadığından manevi tazminat hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/03/2019 Tarih - 2016/312 Esas - 2019/104 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, a-Sözleşmeden dönme, maddi ve manevi davalarının REDDİ ile, b-Alınması gerekli 59,30- TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 409,86- TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 350,56 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, c-Davalının yaptığı toplam 85,50- TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden sözleşmeden dönme ve maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.725.00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e-Davacı tarafından yapılan...