- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten aldığı ticari aracın gizli ayıplı çıkması nedeniyle verimli kullanamadığını ileri sürerek, aracın garanti kapsamında değiştirilmesi veya bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Yargılama süresinde davasını ıslah ederek, bedelde indirim yapılmasını ve ayrıca kazanç kaybını da istemiştir. Davalı vekili, araçta ayıp olmadığı gibi, sorunsuz şekilde davacıya teslim ettiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne 1.750 TL. bedelden indirim miktarının 15.11.2005 tarihinden itibaren 1.400 TL. kazanç kaybının ise 30.10.2006 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmiştir....
sonra iki kere ek bilirkişi raporunu aldıran mahkemece ıslah yapılamayacağına neticeten karar vererek usul ekonomisine aykırı davrandığını, ayıp oranında bedelden indirimin de hatalı olarak çıkarıldığı, müvekkilince yapılan masraf kalemlerinin ısrarla hatalı olarak indirim miktarından düşüldüğünü, aracın değişen parçaları ayıplı kısımlarının da bedelde indirim miktarına yükseltecek nitelikte olmasına rağmen bu konuda itiraz ve taleplerine rağmen bilirkişiden rapor alınmadığı gerekçeleriyle ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına istemiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın garanti kapsamında ayıbının giderildiği, keşif esnasında da ayıba ilişkin bir hususa rastlanılmadığı, bu sebeple bedelde indirim yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep etmiştir. Gerek bilirkişi gerekse de mahkemece araçtaki ayıbın giderilmesi nedeniyle araçta herhangi bir değer kaybı olup olmadığı yönünde görüş belirtilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır....
Ayıp ihbarının yapıldığının kabulü karşısında, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti oluşturularak ileri sürülen ayıplar konusunda rapor alınmak suretiyle, davalı-birleşen dosya davacısının talebi de dikkate alınarak ayıbın giderilip giderilemeyeceği, bedelde indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olup olmadığı veya ayıbın niteliğine göre eserin tümüyle reddinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek, çıkacak sonuca göre asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile aksine karar verilmesi doğru olmamış, belirtilen nedenlerle hükmün davalı-birleşen dosya davacısı lehine bozulması gerekmiştir....
olup süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürmüştür....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, araçta bir arıza veya ayıp bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece davanın bedelde indirim olarak kabulüne karar verildiği, tarafların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Davacı tarafın onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedelinin de ayıp sebebiyle bedelde indirim miktarı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusuna ilişkin yapılan değerlendirme de; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesiyle, sözleşmeden dönme, bedel iadesi ile birlikte ikame araç bedelinin tahsili talep edilmiş, yargılama esnasında sunulan 28/09/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, davanın talep kısmında yer alan sözleşmeden dönme haklarını ıslah yoluyla satış bedelinde indirim istemeye dönüştürdüklerini belirterek, sonuç olarak ayıp sebebiyle bedelde indirim ve araç mahrumiyet bedelinin davalılardan tahsili ıslah yoluyla talep edilmiş olup, ıslah dilekçesi içeriğine göre onarım bedelinin davalılardan tahsiline yönelik herhangi bir talebin bulunmaması karşısında, yerel mahkemece talep konusu edilmeyen onarım bedeline yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı, davacı vekilinin onarım...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali- bedelde indirim-kısmi menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 31.000 YTL'lik hayvan satın aldığını bir kısım ödemeden sonra kalan 16.000 YTL'lik borç için 25.7.2005 vadeli bono verildiğini hayvanların ayıplı çıktığını, tarafların bedel indirimi konusunda anlaşmasına rağmen bononun tamamı üzerinden icra takibine girişilmesenin doğru olmadığını, kaldı ki müvekkilinin dava dışı Rahmi Akgül'deki 2.400 YTL 'lik alacağını da davalıya temlik ettiğini bu paranın Rahmi Akgül tarafından davalıya ödendiğini ileri sürmüş ve takibin iptaline bedelde ayıp ve ödeme oranında indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Davacı vekili 07/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini ayıp oranında bedelden indirim talebi olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; dava konusu imalatın ayıplı olduğunun sabit olduğu, ayıp tutarının 10.650,00 TL ilave KDV olarak tespit edildiği, ayıbın sözleşmenin 12. maddesi uyarınca garanti kapsamında olduğu, anılan ayıp oranında davacının bedelde indirim talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....