Noterliği'nin 22/09/2020 tarih ve .... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ayıplı ihbarında bulunulduğunu ve neticeden fazlaya dair hakları saklı tutarak ayıp oranında bedelden indirim tutarının iadesi ile 90.000,00TL maddi tazminat ve 15.000,00TL manevi tazminat tutarının ödenmesi talep edildiğini, daha sonra davalı tarafından Ankara 24....
dahi davalı kiralayan tarafından binanın tamamına ilişkin iskân ruhsatının alınmamış olduğu ve keza onaylı güçlendirme projesi ve güçlendirme ruhsatının bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla hukuki niteleme mahkemeye ait olduğundan BK’nın 249. maddesi uyarınca davacının kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerektiği, davacı-karşı davalı ödenmiş kira bedellerinin iadesi talebinde bulunmuş ise de, kira sözleşmesi gibi sürekli borç ilişkilerinde sözleşmenin feshi ancak ileriye etkili olarak gerçekleşebileceğinden ve kira sözleşmesinin geçmişe etkili bir biçimde feshine olanak bulunmadığından davacı kiracının ödemiş olduğu kira bedellerini kiralayandan talep hakkının bulunmadığı, öte yandan davacı-karşı davalı kiralanana yapmış olduğu masraflar yönünden zararının tazmini talebinde bulunmuş olmakla davacı kiracının sözleşmeyi haklı nedenle feshi kapsamında sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeni ile kiralanana yapmış olduğu masrafları sebepsiz zenginleşme...
KANITLAR VE GEREKÇE / Dava; TBK nın 223 ve devamı maddeleri ile aynı yasanın 474 ve devamı maddelerine dayalı taraflar arasındaki Eser ve satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacılardan... Ltd. Şti ile davalı arasında bağıtlanan 27/03/2013 tarihli sözleşme ile 7 adet asansörün temini montajı ve çalışır durumunda işverene temsili üstlenilmiştir. İş sahibi tarafından açılan davada asansörlerden 3 adedinin gizli ayıplı olması nedeniyle bunlara ilişkin sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ve diğer zararların ödenmesi isteminde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin ticari satım ve eser sözleşmeleri hükümlerini içeren karma bir sözleşme niteliğinde olduğu, somut olayda 6102 sayılı TTK nın 23/1-c maddesinin yollaması ile 6098 sayılı TBK'nın 223 vd. ve TBK'nun 470 v.d. maddeleri kapsamında uyuşmazlığın çözümü gerektiği sonucuna varılmıştır. Bağıtlanan ve davaya dayanak alınan 27/03/2013 tarihli sözleşme ile davacılardan ......
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalı vekili, huzurdaki davada tüketici satışı olduğunu, 14/05/2017 tarihinde cihazın kurulum ve tanıtımı yapılarak cihaz hasarsız bir şekilde davacıya teslim edilip aynı gün garantisinin başladığını, davacının şikayetleri üzerine teslim edilen ürünü incelendiğini ve yapılan teknik incelemelerde üründe herhangi bir ayıp tespit edilmediğini bu nedenle huzurdaki davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, ayıplı çıkan mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve noter masraflarının tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ayıplı olarak teslim edilen dava konusu bulaşık makinesi nedeniyle ayıbın vasfına nazaran davacının kullanıma ve kabule zorlanıp zorlanamayacağı, ayıbın açık ya da gizli nitelikte olup olmadığı, fesih ve bedel iadesi talebinin somut dosya kapsamına uygun düşüp düşmediği konularında toplanmaktadır. Yapılan teknik inceleme neticesinde dava konusu ......
HUMK.nun 433/2 maddesi uyarınca 10 günlük süre geçtikten sonra verilen davalıların temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacının temyizine gelince; davacı eldeki dava ile satın aldığı bağımsız bölümdeki ayıp nedeniyle ayıp oranında ödediği bedelin iadesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 20.07.2010 gün ve 2008/737 E., 2010/534 K.sayılı ilk kararda, davanın kısmen kabulüne, ayıbın neden olduğu değer düşüklüğü bedeli olan 23.736,51 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu kararı sadece davacı temyize getirmiş, davalılar temyiz etmemiştir. Karar Dairemizin 16.06.2011 gün ve 2010/14578 E., 2011/9579 K.sayılı ilamı ile bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur....
Sözleşmenin Akdeniz İnşaat tarafından feshi halinde, sözleşme bedelinin %3 ü tutarında cezai şart ve Akdeniz İnşaatın o güne kadar yaptığı ve fesih nedeni ile yapacağı masraflar alıcıdan tahsil edilir, Akdeniz İnşaat bu alacaklarını varsa alıcının kendisine yaptığı ödemelerden mahsup etmeye yetkilidir. Gerekli mahsup yapılarak alıcının ödediği bedel fesih tarihinden 12 ay sonra faizsiz ödenir ."şeklinde yazıldığı görülmüştür....
Davacı ayıplı ürün satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebinde bulunmuş olup, ürünün fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekir. Zira bir taraf ürünü kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi, diğer tarafta parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Bunun yanı sıra birlikte ifa kuralı gereğince ürünün davalıya iadesine ve faizin ürünün iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Davalı taraf, gerek kendi düzenlediği 13/06/2016 tarihli belgeye göre değişimin kabul etmiş ve gerekse davacı tarafça ayıp bedelinin iadesi ihtar edilmiş olmasına rağmen ayıbı gidermemiş olması karşısında ürünün sökülüp depoya kaldırılması nedeniyle zarar oluştuğu iddiası dinlenebilir değildir. Dolayısıyla mahkemece davanın fatura bedeli üzerinden kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davacı ayıplı ürün satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebinde bulunmuş olup, ürünün fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekir. Zira bir taraf ürünü kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi, diğer tarafta parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Bunun yanı sıra birlikte ifa kuralı gereğince ürünün davalıya iadesine ve faizin ürünün iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Davalı taraf, gerek kendi düzenlediği 13/06/2016 tarihli belgeye göre değişimin kabul etmiş ve gerekse davacı tarafça ayıp bedelinin iadesi ihtar edilmiş olmasına rağmen ayıbı gidermemiş olması karşısında ürünün sökülüp depoya kaldırılması nedeniyle zarar oluştuğu iddiası dinlenebilir değildir. Dolayısıyla mahkemece davanın fatura bedeli üzerinden kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Bunun yanında sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da menfi zarar kapsamında kabul edilmektedir. ... ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde menfi zararın fesihten itibaren makul süre içerisinde ihale yapılması ya da ihale yapılmayan durumlarda aynı işin veya kalan işin başkasına yaptırılması durumunda ödenecek bedel ile önceki yükleniciyle sözleşme yapılmayıp aynı tarihte aynı işin ya da kalan bölümünün başka bir müteahhide yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanacağı kabul edilmektedir....