Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla; davalı vekilinin vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisi bulunmakta olup, HMK m. 349/2 hükmü uyarınca her aşamada istinaftan feragat etmek mümkün olduğundan, vaki istinaf talebinden feragat nedeniyle davalının istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1- b-2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine, aracın bedel iadesi sonrası satıcıya iadesine, 64.000,00 TL ve 8.500,00 TL+1.000,00 TL'nin tahsiline,davacının manevi tazminat talebi olmadığından manevi tazminat hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK'nun 13/3. maddesinde; ”Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı,bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.” düzenlemesi mevcuttur. 4077 sayılı TKHK'nun 4/2. maddesine göre, “.... Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.”...

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2018/328 ESAS-2019/592 KARAR DAVA KONUSU : SATILAN MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/328 Esas, 2019/592 karar sayılı 05/07/2019 tarihli kararı aleyhine davalı T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T3'dan 9.370,00 TL bedel karşılığında satın alınan termal masaj yatağının ayıplı olması nedeniyle faizi ile birlikte bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satın alınarak teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı. 2. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      İlk derece mahkemesince; "ayıp ihbarınınn takip takip tarihinden sonra yapılmış olması ve davacının aracın kilometre ayarlarında oynama yapıldığı ve ayıplı olduğuna dair iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmış, tüm taleplerinin reddine" karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıplı ifanın söz konusu olduğunu, bakiye bedel ödenmediğinden takip yapılsa dahi ayıpla ilgili iade hakkının kullanıldığını, bilirkişi raporunun kesin ve yeterli olmamasına karşın yeni bilirkişi raporları taleplerinin reddedilerek ayıp iddiası ispat edilemediği gerekçesiyle red kararının hatalı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davalı ... tarafından davacıya satılan aracın ayıp olduğu ve ayıpın gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2019 NUMARASI : 2018/202 ESAS - 2019/192 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Manavgat 3....

        Davalı, bedeli iadesi için yasal şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu telefonun ayıplı olması nedeniyle 2.6.2013 tarihli sözleşmenin feshine, davacının karar tarihine kadar ödediği 1.400 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü cep telefonu için ödediği bedelin iadesi talebi ile eldeki davayı açmış, davalı telefonda ayıp bulunmadığını ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshine ile karar tarihine kadar ödenen 1.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Eldeki davada davacı, bedel iadesini istemiştir. TBK’ya göre ayıptan alıcıya karşı sadece satıcı sorumludur. Üretici firmanın ayıba karşı tekeffülden alıcıya karşı sorumluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan yasal düzenlemede satıcının ayıptan sorumluluğu düzenlenmiş olup üreticinin sorumluluğuna yer verilmediğinden davalılardan davaya konu traktörün üreticisi olan... Sanayi A.Ş’nin üretici firma olması nedeniyle bedel iadesinden sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....

            Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi 1. bendi gereği, satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: Eldeki davada davacı, bedel iadesini istemiştir. TBK’ya göre ayıptan alıcıya karşı sadece satıcı sorumludur. Üretici firmanın ayıba karşı tekeffülden alıcıya karşı sorumluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan yasal düzenlemede satıcının ayıptan sorumluluğu düzenlenmiş olup üreticinin sorumluluğuna yer verilmediğinden davalılardan davaya konu traktörün üreticisi olan ... Sanayi A.Ş’nin üretici firma olması nedeniyle bedel iadesinden sorumluluğu söz konusu olmayacaktır....

              UYAP Entegrasyonu