"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ... süresi içinde üç kez ekran açılmama arızası verdiğini, yetkili servise götürmesine rağmen arızanın giderilmediğini, TSHH’ne başvurduğunu ve bedel iadesine karar verildiğini ancak davalının satış bedelini ödemediğini ileri sürerek, 1.578,86-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, bilgisayarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, Yönetmelikteki şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır. Ancak davalı yüklenici şirketin de %10 oranında dönme cezasını mahsup hakkı bulunduğuna göre, davacı tarafından ödenen bedelden sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinin %10'u oranındaki dönme cezası mahsup edilerek kalan iş bedelinin davacı iş sahibine iadesine karar verilmesi gerekirken, bedel karşılığı olan sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshedilmiş olacağı gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmişitir....
Asıl dava, taraflar arasında ihtilafsız olan mal tesliminden dolayı malın ayıplı olduğu iddia edilerek nakte çevrilen teminat mektup bedellerinin iadesi; karşı dava ise sözleşmenin feshi ile bedel iadesi ve sözleşme konusu teslim edilen kumaşların davacıya iadesine ilişkindir....
Mahkemece, davanın davalı tarafından davacıya 2008 yılında satışı yapılan tekstil yazılımı ve ekipmanlarından hukuki ayıp çıkması nedeniyle malın davacının elinden alınmasından kaynaklı sözleşmenin feshi ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğunu, davaya konu davacıya satışı yapılan bilgisayar yazılım ve ekipmanlarının 2008 yılında satışının yapıldığı TBK.’nun 231. maddesine göre davacının ayıba karşı hakkını kullanabilmesi için teslimden itibaren 2 yıllık bir süre içinde bu talebini ileri sürmesi gerektiği ancak davacının 6 yıl ürünü kullandıktan sonra bu talebini ileri sürdüğü öte yandan davacının 8 iş günü içinde ayıp ihbarında bulunduğu yönünde yazılı bir belgede dosyaya sunmadığı, malın ayıplı devrinde davalı satıcının ağır bir kusurunun da söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari satım konusu aracın ayıplı çıktığı iddiası ile aracın geri alınarak bedelin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık araçtaki ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve ayıbın niteliği ile sözleşmenin feshine bağlı bedel iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır. Tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere bilirkişi heyeti tarafından bizzat yerinde ve araç üzerinde incelemeler yapılarak, gerekli testler tatbik edilerek belirlenen uyuşmazlık noktaları kapsamında rapor tanzim edilmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalıdan satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan kusurun gizli ayıp olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 25.08.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; “...aracın, onarım amaçlı tavanın doğrultularak, boyama işlemine tabi tutulmasının orjinaliteyi olumsuz etkileyecek kalıcı özelliklerinin olacağı, kalıcı izin, aracın orijinalitesini olumsuz etkileyecek, değerinden kaybetmesine neden olacağı, aracın doğrultma ve boyama işlemine tabi tutulmamış emsalleri ile aynı değerde satılmayacağı, bu bağlamda aracın markası, tipi, modeli, onarımın niteliği, ona bedeli, km.si, aracın 2. el alınır satılır değerleri, piyasasındaki genel geçer uygulan göz önüne alındığında değerinden 2.000,00TL kaybedeceği...” belirtilmiştir. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Dava konusu ürün garanti süresi içinde (2 yıl veya 1000 çalışma saati hangisi önce dolarsa)meydana gelen arıza nedeniyle onarım için davalıya teslim edilmiş olup,satıcıya teslim ayıp ihbarı sayıldığından süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kabulü gerekir.Davalı vekili ürünün periyodik bakımlarının yaptırılmadığını ileri sürmüş ise de satış tarihinden 5 ay sonra ve 77.96 saatlik çalışmadan sonra ana ekipmanlarda önemli miktarda arıza meydana geldiği panel ve akünün tümüyle değiştirildiği anlaşılmakla ürünün amacına uygun olmadığının kabulü gerekir....
- K A R A R - Davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin anlaşma yapıldığını, davacının sözleşmenin 8.maddesi gereği 140.000,00TL nakit para ödediğini, ayrıca davalının adına Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2012/7708E. Sayılı dosyası aracılığıyla hesabına 90.000,00TL ödeme yaptığını ancak davalının sözleşmede taahhüt ettiği gibi KKİS’ye konu arsanın üzerindeki hacizleri kaldırarak tapuda kendisine devretmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ile birlikte yaptığı masraflar ve mahrum kaldığı kârı talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise, aralarındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulmayacağını, ayrıca davacı tarafından kendilerine ödenen bir bedel bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....