Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ayıp oranında bedel indirimine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince ve katılma yolu ile de davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 28/04/2019 tarihli faturaya istinaden sözleşme ilişkisi bulunduğu, bedelin 11.000 TL olarak satıcı tarafından tahsil edildiği, ürünlerin 31/05/2019 tarihinde teslim alındığı, ancak ürünlerin sipariş formuna aykırı üretildiği ve ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme talebiyle eldeki davayı davalı üreticiye karşı açtığı anlaşılmaktadır....

sözleşmeden dönme iradesini davalı tarafa noter aracılığıyla bildirdiğini ve 256,26 TL noter masrafı yaptığını ileri sürerek davacı müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığı gözetilerek 169.920,00 TL sözleşme bedelinin 15/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile sözleşme konusu aracın davalı tarafa iadesine, sözleşmeden haklı sebeple dönen davacı şirketin uğradığı 1.613,26 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyli birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Öte yandan, dava konusu eserin uygun olmayan zemine uygulandığı davalının kabulünde olup, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığına dair savunma açıklanan nedenlerle yerinde değildir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları BK'nın 360. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin--- sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. --- kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Bu durumda, davacı bedelde indirim talep edebileceği gibi aşırı bir masrafa yol açmamak şartıyla eserin onarılmasını da isteyebilir....

      Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır. Mahkemece; davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davalı vekili tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı ileri sürülmekte ise de, ayıp ihbarı yapılması hukuki bir işlem değil "hukuki işlem benzeri bir fiil" olması nedeniyle süresi içerisinde ayıp ihbarının yapıldığının, tanık da dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğundan, mahkemece keşifte davacının göstermiş olduğu tanık ...'ın beyanı ve davacıya tebliğ edilen faturanın iadesine yönelik İzmir 15....

        in hak sahibi olduğunun açıkça görüleceğini, mülkiyetin devri niteliğinde olan satım sözleşmesi sonucu aracın maliki olan müvekkilinin ayıp nedeniyle haklarını kullanma ehliyetin sahip olduğunun aşikar olduğunu, araç satın alındığı anda müvekkili adına tescil edilmesi, ... ...'...

          Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Davacının talebinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olduğu görülmektedir. Eldeki davada; satıma konu aracın satım km sayacı ile oynandığı gerek bilirkişi raporu gerekse TÜVTÜRK kayıtları ile belirlenmiştir. Aracın km sayacı ile oynanması aracı ayıplı hale getirir ve bu ayıbın gizli ayıp olduğu açıktır (6502 sayılı TKHK m.8)....

          süre içinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabulünün gerektiği (yeni TBK.md.223/f.2),,ayıba vakıf olduktan sonra makul süre içinde ihbarda bulunduğunun anlaşıldığı, aksinin ispat edilemediği, var olan ayıbın, önemli nitelikte bir ayıp olması nedeniyle davacı/alıcı, TBK.md.227/f.1 hükmünde kendisine tanınmış olan seçimlik taleplerden, sözleşmeden dönme talebinde bulunmaya hak kazandığı, sözleşmeden dönmeye hak kazanmış olan davacı alıcı, TBK.md.229/f.1/bent 1 hükmü uyarınca, satım bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte geri ödenmesini talebe hak kazandığı, davacının talebi sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı ve bu sebepsiz zenginleşmede borçulunun sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği ihtar tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle, açılan davanın kabulü ile, 13.177,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....

            olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Ayıbın hangi sürede satıcıya ihbar edilmesi gerektiği hususunda 6502 sayılı yasada hüküm bulunmamakla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 223.maddesine göre tüketicinin ayıbı öğrenir öğrenmez satıcıya bildirmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davacı Adana 13. Noterliği'nin 03.09.2018 tarih ve 16727 Yevmiye sayılı ihtarnamesi ile gizli ayıp ortaya çıkar çıkmaz ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

              Davacının her ne kadar taşınmaz yönünden sözleşmeden dönme talebi tapu kaydının iptaline yönelik bir talep olsada “çoğun için de azda vardır” kuralı gereğince davacının taşınmazın gizli ayıplı olması nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini talep etmiş olması nedeniyle, gizli ayıp nedeniyle uğramış olduğu maddi zararın tespiti ile, gerekirse nisbi metod uygulanmak suretiyle tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, olup bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu