WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TBK'nın 227. maddesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarımını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiş, maddenin 4. fıkrasında ise alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. TBK nın 227/4 maddesinde sözleşmeden dönme hakkının kullanılması halinde durum bunu haklı göstermiyorsa onarım veya satım bedelinden indirim yapılacağına ilişkin hüküm ayıpsız bir benzeriyle değişim taleplerinde de uygulanacağı kabul edilmektedir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Dava konusu olayda uygulanması gereken 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4 üncü maddesi. 2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176, 177 ve 179 uncu maddeleri. 3. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.11.2009 tarihli, 2009/10923 Esas, 2009/13330 Karar sayılı ve 20.01.2016 tarihli 2014/46966 Esas, 2016/1019 Karar sayılı ilamları. 3....

      Maddesindeki seçimlik haklarından malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmazsa sözleşmeden dönme ve malın iadesi hakkını kullandığı, davacının davalıdan satın aldığı ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle ilk talebi olan misli ile değiştirme talebinin kabulüne karar vermek gerektiği anlaşıldığından, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-.......

        SAVUNMA: Davalı vekili, huzurdaki davada tüketici satışı olduğunu, 14/05/2017 tarihinde cihazın kurulum ve tanıtımı yapılarak cihaz hasarsız bir şekilde davacıya teslim edilip aynı gün garantisinin başladığını, davacının şikayetleri üzerine teslim edilen ürünü incelendiğini ve yapılan teknik incelemelerde üründe herhangi bir ayıp tespit edilmediğini bu nedenle huzurdaki davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, ayıplı çıkan mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve noter masraflarının tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ayıplı olarak teslim edilen dava konusu bulaşık makinesi nedeniyle ayıbın vasfına nazaran davacının kullanıma ve kabule zorlanıp zorlanamayacağı, ayıbın açık ya da gizli nitelikte olup olmadığı, fesih ve bedel iadesi talebinin somut dosya kapsamına uygun düşüp düşmediği konularında toplanmaktadır. Yapılan teknik inceleme neticesinde dava konusu ......

          Dosya kapsamı ile alınan kök rapor ile ek raporun denetime açık olduğu ve hükme esas almaya elverişli bulunduğu kanaatine varılmıştır.Davacının dava konusu yapmış olduğu arızaya ilişkin olarak bu arıza nedeniyle aracın 2. el piyasasındaki değerini düşürdüğü, 6502 sayılı kanunun 11/3 maddesi de göz önüne alınarak davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK "nın 2. Ve TBK "nın 227/3 maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğu, Onarım nedeniyle değer kaybının 15.000,00 TL olacağı, aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında sözleşmenin feshinin davalı satıcı açısından ağır sonuçlar doğuracağı ayrıca aracın ayıpsızı ile değişiminin de hakkaniyete aykırı olacağı bu nedenle ayıp nispetinde bedelin tenzilinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır....

            Dosya kapsamı ile alınan kök rapor ile ek raporun denetime açık olduğu ve hükme esas almaya elverişli bulunduğu kanaatine varılmıştır.Davacının dava konusu yapmış olduğu arızaya ilişkin olarak bu arıza nedeniyle aracın 2. el piyasasındaki değerini düşürdüğü, 6502 sayılı kanunun 11/3 maddesi de göz önüne alınarak davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK "nın 2. Ve TBK "nın 227/3 maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğu, Onarım nedeniyle değer kaybının 15.000,00 TL olacağı, aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında sözleşmenin feshinin davalı satıcı açısından ağır sonuçlar doğuracağı ayrıca aracın ayıpsızı ile değişiminin de hakkaniyete aykırı olacağı bu nedenle ayıp nispetinde bedelin tenzilinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır....

              Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK'nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını "sözleşmeden dönme" yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir....

                A.Ş. ile yapılan yazışmaların sunulduğunu, hayatın olağan akışı gereği bir ticari şirketin ayıp ihbarını da yazılı yapması gerektiğini, davacının, davalıya telefon yoluyla veyahut yazılı bir ayıp ihbarının olmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddini istediklerini, arızadan dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, davacının onarımı kabul etmediğini ve dava açtığım, davacı talebinin garanti kapsamında sunulan güvenceyi bertaraf ettiğini ve garantinin hukuken anlamının kalmamasına sebep olduğunu, parça ve motor değiştirme ile giderilebilecek arıza için araç değişimi ve bedel iadesi talebinin iyi niyetle bağdaşmadığını, kabulünün mümkün olmadığını, motor değişiminin kabul edilmesi halinde kullanılacak parçalar orijinal olması nedeniyle davacının bir zararının meydana gelmeyeceğini, bedel iadesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, davacı taleplerinin birbiriyle çeliştiğini, önce ayıpsız misli ile değişmesini istediğini, akabinde dava yoluyla bedel iadesi...

                  Ayıbın kullanımla ortaya çıkan gizli ayıp olması nedeniyle ihbar süreleri bakımından TBK'nın 223. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, ayıbın zincirleme olarak arızaya neden olduğu ve ihtar tarihi öncesinde toplam dört kez yetkili servise de başvurulduğu anlaşılmasına göre, ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuyla tespit edilen ve yukarıda niteliği açıklanan ayıp nedeniyle, davacının araçtan istenilen verimi alması mümkün değildir. Tespit edilen ayıbın araçtan elde edilecek faydayı büyük ölçüde ortadan kaldıracak nitelikte oluşu ve hakkaniyet kuralları da dikkate alındığında, somut olayda TBK'nın 227/1. maddesi uyarınca sözleşmeden dönme koşullarının da oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalı satıcı ... satıcının ayıba karşı tekeffülü, diğer davalı ... ise üretici olarak davacıya karşı müteselsilen sorumludur....

                    net olarak ortaya konulması gerektiğini, davacının kar mahrumiyeti iddiasını kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete gönderdiği ihtarnamesinde bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğunu, sözleşmeden dönme ile birlikte makinanın çalışmadığı süreye ilişkin kar kaybının talebi mümkün olmadığını, davacı tarafın, hem satış bedelinin iadesi hem de kar mahrumiyeti talebinde bulunması hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, davaya konu makinanın müvekkil şirkete usulüne uygun olarak teslim edilmediğinden, davacı tarafın faiz talebinde haksız olduğunu, müvekkil şirkete teslim edilmeyen makinanın bedeline ilişkin ihbar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu