Zira yukarıda da ifade edildiği üzere Davalı firma halihazırda arızalı parçayı uhdesinde tutmakta ve müvekkile de iade etmediğinden, sözleşme kapsamında dönme hakkının kullanılarak ödenen bedelin iadesinin talep edilmesi gerektiğini, Davacı BK m. 229 çerçevesinde ayıplı mal nedeniyle uğramış olduğu doğrudan zararı olan 5.136,04-TL’nin ödenmesini talep ettiğini, satın alınan parçadan bulunan gizli ayıp (üretim hatası) nedeniyle parçayı uhdesinde tutan satıcıdan, BK m. 227 uyarınca Davalının temerrüde düşürüldüğü tarih olan 06.01.2020 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenen bedelin iadesine hükmolunmasını talep etme zorunluluğu doğduğunu, BK m. 227 ve devamı hükümleri uyarınca sözleşmeden dönülmesi, satın alınan davalı elinde bulunduğundan iadenin gerekmediğinin tespitine, sözleşmeden gizli ayıp nedeniyle dönüldüğünden ödenen bedel olan 20.000,00-CHF (133.436,00-TL)’nin ve BK m. 229 uyarınca uğranılan doğrudan zarar olan 5.136,04-TL’nin toplam 138.572,04-TL’nin davalıdan temerrüt...
Davacı, davalıdan satın aldığı döner fırın makinesinin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, mahkemece gizli ayıplı olması nedeniyle döner fırın makinesinin ve ayıplı olduğu iddia edilmeyen ancak birlikte satın alınan dört adet fırın arabasının iadesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aldırılan bilirkişi raporunda döner fırın makinesinin gizli ayıplı olduğu belirtilmiş ise de, bilirkişi raporu bilimsel ve denetime elverişli olmadığı gibi, zarar nedeniyle makinedeki değer düşüklüğü ve onarım masrafları, satıcının ağır kusurlu olup olmadığı ve satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplardan olup olmadığı konusunda bir belirleme yapılmamış ve döner fırın makinesi ile birlikte satın alınan dört adet fırın arabasının kullanımının döner fırın makinesine bağlı olup olmadığı değerlendirilmemiştir. 6098 sayılı TBK'nın 227....
DELİLLER : -----tarihli ihtarnamesi, Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava, ------- istemine ilişkindir. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. ----- maddesinde; satıcının, satılan malı alıcının ödemek zorunda olduğu bedel karşılığında alıcıya zilyetlik ve mülkiyetini devretme borcunun bulunduğu belirtilmiş, bu asıl borç yanında satıcının satılan mal nedeniyle zapt ve ayıp nedeniyle de sorumlu olduğu devam eden maddelerde düzenlenmiştir....
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.2 şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasa m.11/a'da: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme," hükmüne yer verilmiştir....
Dava konusu ürünlerde açık ayıp olduğu Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ile sabittir. Her ne kadar davacı tarafça sözleşmeden dönüldüğü ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere dava konusu dolabın kapağındaki ayıbın dolap kapağının değiştirilmesi suretiyle giderileceği tespit edilmiştir. Bu nedenle davacının sözleşmeden dönmek suretiyle bedel iadesi talebi 6098 sayılı TBK'nun 227/4 maddesi uyarınca hakkaniyet uygun değildir. Bu nedenle aynı Kanun hükmü uyarınca dava konusu dolap kapaklarının değiştirilmesi suretiyle ayıbın giderilmesine, davacının bedel iadesi talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, satışı yapılan araçtaki ayıp nedeniyle misli ile değişim bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemidir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece ayıbın giderim bedeli olan 16.826,20 TL’den 3.750,00 TL teminat bedelinin mahsubuyla bakiye bedel üzerinden dava kabul edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda eserin ayıplı olduğu belirlenerek ayıbın giderim bedeli hüküm altına alınmış ve kamera sisteminin davalı yüklenicilere iadesine karar verilmiştir. Oysa davacı yan sözleşmenin feshini istememiş, sadece ayıpların giderim bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Bu istem sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 475. maddesinde düzenlenen ayıp nedeniyle uğranılan zararlar ve ayıbın giderilme bedeline ilişkindir. Sözleşmeden dönme yönünde bir irade bulunmamaktadır. Mahkemenin işin ayıplı olduğu ve ayıbın giderim bedelinin hüküm altına alınması gerektiğine yönelik karar davalılar tarafından temyiz edilmemiştir....
Davacının gizli ayıp nedeniyle seçimlik haklarını kullanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır Satıcının alıcıya karşı ayıptan kaynaklanan sorumluluğu doğduğu taktirde; alıcının TBK m.227 uyarınca seçimlik haklarını kullanması söz konusu olacaktır. Bu seçimlik haklar; 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre satıcının bedeli alıcıya iadesi- alıcının satılanı satıcıya iadesi veya 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme veya 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme veya 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme ve bu seçimlik haklarla birlikte isterse alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. .....
Davaya konu cep telefonu 14.04.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu garanti süresi içerisinde arızalanmış, davacı üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle üründen faydalanmamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur ancak 4077 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olan davalılara karşı ayıp ve seçimlik hak iddiasının kabul edilebilmesi için 14.06.2003 tarihli, 25138 sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir....
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....