Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup alınan bilirkişi raporu ve ek rapolarınında dosya kapsamına uygun olduğu söylenemez. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesinin gözetilmesi gerekir. Davacı 24/02/2013 tarihinde 219.853,25TL'ye davalı Mengerler Tic. A.Ş'den satın aldığı otomobille 24/02/2016 tarihinde seyir halinde iken aracın tehlike yaratacak şekilde durduğunu, oluşan aksaklık nedeniyle oto kurtarıcı çağrıldığını, davalı Mengerler Tic....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TBK’nun 213, 125/3,219 ve 229.m. uyarınca sözleşmeden dönme halinde tarafların satılanı ve elde ettikleri yararları ile birlikte geri vermekle yükümlü olduklarını, olayda hem araç için verilen satış bedelinin hem de aracın davalılarda kaldığını, bir kez fazla kez tamire gitmiş olup bir türlü ayıbın giderilemediğini ve artık aracın kullanılmasının müvekkilinden beklenilemeyeceğini, karşı tarafa aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi taleplerini ihtarname ile bildirdiklerini, karşı tarafın ise araçta bir sorun olmadığını ihtarname ile bildirdiğini, ancak dava açıldıktan sonra aracın ayıplı olduğunu kabul ederek ödemede bulunduğunu, Satılan ve bedel karşılıklı olarak iade olunmadığı için dönme henüz gerçekleşmediğine göre araç bedelinin, faizinin, bütün zarar ve masrafların taraflarına ödenmesi gerektiğini, anca araç kiralama bedeli ve güncel araç değer farkının ödenmediğini, Munzam zararlarının...
Bu durum tespit ışığında davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı, yine ayıp nedeniyle değer kaybı bulunmadığı sabit olmakla davacının usul ve yasaya uygun olan karara karşı yapmış olduğu istinaf isteminin HMK nun 353/1.b-1 maddesi gereğince reddine, oy birliği ile aşağıdaki şekilde hükmün tesis edilmiştir....
Satışa konu aracın ayıplı olduğu mahkemece alınan 27.05.2008 tarihli bilirkişi raporu ile gerekse davacının 28.12.2004 tarihinde servise yaptığı müracaat esnasında tutulan tutanakla sabit olmuş olup servise yapılan bu başvuru süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu anlamındadır. Dairemiz ve Yargıtay uygulamaları bu yönde olup, bu durumda 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde 2010/10296-14900 tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında indirimi ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacının bedelin iadesini istemekle sözleşmeden döndüğünün, seçimlik hakkını bu yönde kullandığının kabulü gerekir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacının; sözleşmenin feshi, satış bedeli ve satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark toplamı olarak 335.000,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediği görülmüş olmakla birlikte, 4077 sayılı kanunda sınırlı olarak sayılan seçimlik haklardan bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönmeyi seçtiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesinin 03.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ile 04.01.2021 tarihli bilirkişi ek raporu uyarınca hali hazırda şifonyerin çekmecelerinde uyarsızlık olduğu ve çıtasının eksik olduğu, iki kişilik koltuklarda potluk, üç kişilik koltukta çöküntü ve deformasyon meydana geldiği, gardırop kapaklarında lekelerin bulunduğu, dolabın kapağı açılır ve kapanırken zorlandığı, kapağın dış kısmındaki çıtanın kırık olduğu bu nedenle ürünlerde üretim hatasından kaynaklı ayıp olduğuna ilişkin tespitinin ve buna bağlı olarak mobilyalardaki ayıbın niteliği gözetilerek 6502 saylı TKHK 11. maddesi uyarınca davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmasının orantısız olmayacağına ilişkin kanaatinin yerinde olduğu görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarih, 2017/2463 E. ve 2019/362 K. sayılı kararıyla dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gerekenin öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa satış bedelinden indirime gidilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir. C....
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsada tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, ... süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını 2012/6567-10979 kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Esas sayılı dosyası ile açılan sözleşmeden dönme- bedel iadesi davasında 09/09/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalıdan bir adet reyon dolabı, bir adet kasa banko ve bir adet süt dolabı aldığını ve bedellerini ödediğini, ancak satın alınan ve kullanıma başlanılan ürünlerin ilerleyen süreçte arıza verdiğini, satıcı firmanın taleplerine rağmen konuyla ilgilenmediklerini, hatanın kullanıcı hatasından kaynaklandığının bildirildiğini, müvekkili tarafından Adana........