kusursuzluğun dava konusu araçta mevcut olmadığını, durumun davalıya bildirildiğini, davalının sök-tak işlemini kabul ettiğini ancak değişim yapmadığını belirterek terditli olarak aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine olmadığı taktirde ayıp oranında indirimin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile seçimlik haklardan misli ile değişim hakkını kullanmak istediğini beyan etmiştir....
CEVAP :Davalı T5 vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu araçta boya kalınlıklarının olması gereken düzeyde olduğunu, aracın 2.el olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı T3 vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacının ayıpsız misli ile değişim ve bedel iadesi haklarından sadece birini kullanabileceğini, 7 günlük süre içinde araç kontrol edilmediğinden müvekkilinin ayıptan sorumluluğuna gidilemeyeceğini, araçta üretim hatası bulunmadığını, aksi takdirde de hakkaniyet gereği bedel iadesine hükmedilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
, bagaj kapağında meydana geldiği iddia edilen arıza basit onarım ile giderilecek nitelikte olduğundan misli değişim kararı verilmesi edinme arasında dengeyi bozucu nitelikte olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Davacı, iş bu davada, "0" km olarak 17.08.2016 tarihinde satın aldığı 34 XX 922 plakalı 2016 model Opel marka aracın fren sistemindeki arızanın giderilmesi için yapılan servis başvurusuna ayıbın giderilmediği ve gizli ayıp niteliğinde olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini aksi halde satış bedelinin iadesini talep etmiştir Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
vuruntu probleminin devam etmesi) onarımla giderilememesi nedeniyle ayıbın araçtan yararlanmayı sürekli hale getirdiğinin bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, misli ile değişimin taraflar arasındaki hak ve nesafet dengesini bozmayacağı, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı ve feri müdahil vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacının talebi sözleşmenin feshi ile bedel iadesi iken 07/12/2017 tarihli celsede ıslah sureti ile ayıpsız misli ile değişim talep etmiş ve mahkemesince ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı istinaf dilekçesinde; her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de davalı satıcı konumunda olduğu için husumet itirazı yerinde değildir....
İş kaydı üzerinden delil tespitine yönelik yaptırılan bilirkişi inceleme sonrası tanzim edilen rapora göre; araç üzerinde satış sonrası oluşan gizli ayıp niteliğindeki vernik atması ve boya kabarmasının bulunduğu, söz konusu ayıp nedeniyle 5.000,00 TL zararın oluştuğu belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının satın aldığı aracın arızalı çıkması ve arızanın giderilememesi nedeniyle misli ile değişim, misli ile değişim mümkün olmaz ise araç ve bedel iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
dair şüphe bulunduğunu, iddia edilen ayıpların niteliği, gizli ayıp olup olmadığına yönelik ve yine iddia edilen ayıplı parçalardaki ayıbın üretim hatası mı yoksa kullanıma bağlı oluşabilecek ayıplar olup olmadığı hususunda ek bilirkişi veyahut yeni bir bilirkişi raporu alınması talebinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, eksik ve yetersiz araştırma nedeniyle açıkça hatalı olan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....