Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan T8 vekili cevap dilekçesinde; yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, yasanın aradığı anlamda ayıp bulunmadığını, bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişim talebinin dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ve menfaatler dengesine uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur. İlk derece mahkemesince; Davanın reddine karar verilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir....

Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile aracın değişimi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince aracın ayıplı olmadığı, aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluşmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

müvekkile ait aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek müvekkili teslimine karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde araç için ödenen 227.570- TL bedelin ayıp oranında indirim yapılarak yapılan bu bedelin yasal faiziyle birlikte davalı Özgörkey Otomotivden alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava, satın alınan otomobilin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi talebine ilişkindir....

Vekili istinafında; araçta ayıp/ gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, davaya konu aracın boya kalınlıklarının üreticinin verdiği ve Alman otomobil üreticileri için belirlenen sınır değerler içinde olduğunu, araç değişimine karar verilmesinin MK m.2 dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, yargıtay 13. Hukuk dairesi içtihatlarında da bu hususun işlendiğini, tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcı ve ithalatçıya karşı açmış olduğu ayıplı mal iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim talebini içermektedir. Araç satış faturasının incelenmesinde; dava konusu aracın Wolkswogan Jetta Marka, 2016 model olduğu, davacının sıfır kilometre binek aracı 29.8.2016 tarihinde 72.707,23 TL bedelle davalı Altur firmasından satın aldığı görülmüştür....

Maddesi itibariyle ayıplı mal olduğu, bu itibarla davacının yasanın tanıdığı ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmakta haklı olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermiş ise de; 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

    Mahkemece, aldırılan bilirkişi heyet raporu ile bağlı kalınarak araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğu, davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi talep etmekte haklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu aracın misli ile değişimine karar verilmiştir. Davacının dava konusu aracı edinimin, dava dışı Fırat Makine Otomotiv Teks. Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den satış suretiyle olduğu anlaşılmakla, satışı yapan dava dışı şirketin araç satışına ilişkin tacir konumunda olup bu ilişki içerisinde davacı tüketici konumunda olduğundan ve ithalatçı konumunda olan davalının, “misli ile değişim” seçimlik hakkı nedeniyle koşuların varlığı halinde 6502 sayılı TKHK’nın 11.maddesine göre sorumluluğu doğacağından, Tüketici Mahkemesinde davalıya husumet tevcih edilerek, mahkemece davanın esasının incelenmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının, mahkemenin görevine ilişkin istinaf isteği usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

    Alınan bilirkişi raporunda ayıbın tamirat ile giderilebilecek nitelikte olduğu anlaşıldığı, ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı, misli ile değişim hakkının kullanılmasının satıcı bakımından orantısızlık yaratacağı, karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi hakkının kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Davasının kısmen kabulü ile 9.000,00 TL alacağın ayıplı mal nedeniyle bedelden indirim hakkı olduğu değerlendirilerek" gerekçesiyle karar vermiştir....

    Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuş bulunan 06.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacının ayıpsız misli ile değişim talebinden vazgeçerek seçimlik hakkını satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim talebi yönünde değiştirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesi ile talebini dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimi olarak göstermiş olup daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini bedel indirimi yönünde açıklamış ve değiştirmiştir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

      HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeni ile misli ile değişim davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmiş ise de, temyiz konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı...

        UYAP Entegrasyonu