Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunmasının ise aynı zamanda hukuki ayıp oluşturduğu, bu hususun tüketici yönünden katlanılmasının beklenemeyeceği, şikayete konu hususların 0 km. araçta müşteri memnuniyetini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, her ne kadar davalı vekilince araçtaki arızaların giderilmiş olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerektiği talep edilmiş ise de; davacının servis kaydında ayıpsız misli değişim hakkını saklı tutarak aracı teslim aldığı görülmekle mahkememizce de uygun bulunan denetlenebilir bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

GEREKÇE: Dava, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişinin kök raporunda; deneme test sürüşleri sırasında aracın vites geçişi ile ilgili herhangibir soruna rastlanmadığı ve diagnostik test cihazına bağlandığında herhangibir arıza kaydının rastlanmadığını bildirerek araçtaki vites kutusu ile ilgili arızanın bulunmadığını ancak bu ayıbın sonradan ortaya çıkması ve tüketici tarafından anlaşılmasının mümkün olmaması nedeniyle gizli ayıp olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir....

Bilirkişi raporunda, davacının yeni aldığı aracın sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde çok hafif bir ezilme ve sol arka çamurlukta hasar olduğu, bunlardan sağ arka tavan ile arka cam birleşim yerinde meydana gelen ezilmenin, fabrikadaki üretim sırasında, diğer kusurunun ise fabrikadan bayilere dağıtım için taşındığı aşamada meydana olabileceğini, ilk hasarın gizli ayıp, ikinci hasarın ise açık ayıp niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporundaki bu belirlemelere göre araçta gizli ayıp olduğu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa'nın 4. maddesinde belirtilen ayıp niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının aracın değiştirilmesi isteminin kabul edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile istekten başka bir şeye karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

    -Mahkememizin 25/02/2020 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi sureti ile dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcutsa nedeni ve niteliğinin tespiti, imalat veya onarım hatası ya da kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıp tespit edilmesi halinde ayıbın niteliği itibariyle misli ile değişim, bedelsiz onarım veya satış bedelinden indirim koşullarının oluşup oluşmadığı, ayıp giderim bedelinin tespiti hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir....

      mail yolu ile aracın misli ile değişim talebinin bildirildiğini, ancak dava tarihine kadar davalılar tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, eldeki dava ile ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi, aksi kanaat halinde ayıpların tamamen giderilmesi ile araçtaki değer kaybının tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle misli ile değişim davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 4.864,45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle misli ile değişim davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurularının kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 5.095,70'er TL bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, dosyanın ilk derece...

          Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yönünden aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmaması durumunda ise aynı nitelikteki sıfır kilometre aracın dava tarihindeki bedelinin tahsilini talep etmiş olup; bilirkişi raporunda araçta gizli ayıp olduğu ve dava tarihi itibarı ile bu arızanın giderilememiş olduğu mütalaa edilmiş olup, aracın muhtelif kez servise gitmesine ve servis tarafından yapılan işlemlere rağmen arızanın giderilemediği gibi debriyaj takımının iki kez değiştirilmiş olması dikkate alındığında, araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmayacağı ve aracın misli ile değişim koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla ilk derece mahkemesince; davacının, aracın misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          Davalı şirketler vekilleri ayrı ayrı, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, ayıp mevcut olsa bile süresinde ihbarda bulunulmadığını, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, misli ile değişim talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için dava konusu araçta ayıp olduğu kabul edilse dahi, davacı yanın ayıpsız misli ile değişim talebinin; taraflar arasındaki menfaat dengesini açıkça sekteye uğrayacak, orantılılık ilkesine ve hakkaniyete aykırılık teşkil edecek ve sebepsiz zenginleşmeye mahal verecek nitelikte olduğu, davacı yanın, araçtan fayda sağlamaya devam etmekte olduğu, hukuka, usule ve Yargıtay kararlarına aykırı olarak ikame edilmiş olan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu