azami tamir süresinin aşılan süresinden sorumlu olacağını, Davacının, misli ile değişim talebinde bulunduğunu, talebini terditli oluşturmadığından, talebin reddi nedeniyle kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabul kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesinin menfaat dengesini bozacağını beyan ederek davanın reddini savunmuşlar, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....
yararlanamayacağını, araçtaki ayıbın gizli olduğunu ve tüketiciden hile ile gizlendiğini, davanın kabulü ile ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini Osmaniye 1....
Deliller toplanıp, dava konusu araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 30/11/2020 tarihli raporlarında dava konusu aracın arıza, tamir ve bakım işlemlerine göre, servis girişleri dahilinde yapılan işlemler ve bakım tarihleri sırası ile tablo halinde raporda belirtilmiş, davacıya 19/03/2019 satış tarihli 1.764.518,02 TL fatura bedeli ile satışının yapıldığı, bu bedelin kararlaştırılan bedel olduğu, arıza durumu oluşmamış ve değişen parçası olmaksızın 2.el rayiç bedelinin yaklaşık ortalama 2.400.000,00 TL olduğu takdir edilerek değer kaybının 22.056,00 TL olduğu, misli ile değişim veya bedel iadesi takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir....
Aracın ayıpsız misli ile değişiminin talep edilmesi itibariyle dava değeri 540.000,00 TL olduğundan davacı taraf verilen kesin süre içinde eksik peşin harcı tamamlamış, dosya heyete tevdi edilmiştir. Bu aşamadan sonra yargılamaya heyetçe devam olunmuştur. Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi, mümkün olmaması halinde dava tarihindeki değerinin tahsili istemine ilişkindir. Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava konusu araçta açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nun 23.maddesi hükmü değil, yine TBK’nun 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınacaktır. 6098 sayılı TBK’nun 223/2.maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarına göre aracın ikinci kez boyama işlemine tabi tutulduğu, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının ayıp ihbarında bulunarak seçimlik haklarından misli ile değişimini talep ettiği, değişim yapılmadığı sürece de aracı yedinde tutmaya hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu aracın misli ile değişimine, aracın tüm takyidatlarından ari davalıya iadesine karar verilmiştir....
Maddeleri uyarınca satın alınan aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunulduğunu, Mezkur ihtarname davalılar tarafından tebellüğ edilmesine rağmen, herhangi bir cevap verilmemiş, vekil edeninin talebi yerine getirilmediğini, davalıların "tavanın komple boyanması" suretiyle ayıbın giderilebileceğini dönük çözüm sunmaları ise vekil eden tarafından kabulü mümkün olmadığını, bu nedenlerle öncelikle 34 XX 657 plaka sayılı aracın ayıpsız misli ile değişimine, aynısı ile değişimi mümkün olmaması halinde karar tarihi itibariyle davaya konu aracın niteliklerini taşıyan modeli ile değiştirilmesini, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara üzerine yüklenmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı aracın misli ile değişimini talep etmiştir. Her ne kadar 6502 Sayılı Kanunun 11/3....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
Buna göre '' (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, A-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, B-Satılanı alıkoyup ayıp orarında satış bedelinden indirim isteme, C-Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını istenme, D-İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme'' haklarına tüketici sahiptir. Bilindiği üzere üründe mevcut olan ayıp, açık veya gizli olabilir. Satılan üründe var olan ve gözlü görülebilen, ilk bakışta fark edilebilen ayıplar açık ayıp sayılır ve bunlar öğrenildikten sonra derhal satıcıya bildirilmelidir. Dış muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanımı ile birlikte zaman içerisinde ortaya çıkan veya çok detaylı teknik inceleme sonucu anlaşılabilen ayıplar gizli ayıp sayılır....