T.K.H.K.m.4 gereği teslimden sonraki 30 günlük sürede herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığından seçimlik haklarını kaybettiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, aracın 5 yaşında ve kazalı araç için açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, aracın davacı elinde büyük kaza hasarı bulunduğunu, Tramer'de kayıtlı aracın 2 adet kazasının mevcut olduğunu, bu kadar büyük hasarlı kazalar nedeniyle, aracın 0 km orijinalliğinin ortadan kalktığını, davacının, aynen ifa yükümünü imkansız hale getirdiğini, artık misli ile değişim talebinde bulunamayacağını, araçta değişimini gerektiren hiçbir ayıp veya imalat hatası bulunmadığının tespit edildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Eldeki davada; davacı, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıplı aracın misli ile değişimini, mümkün olmadığı takdirde ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybının (bedelde indirim) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir....
aracın sıfır bedelinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağı anlaşıldığı" gerekçesi ile "davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın davalılar tarafından ücretsiz onarımının yapılmasına, 8.000,00- TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının, ayıpsız misliyle değişim ve ikame araç bedeli talebinin reddine," şeklinde karar verilmiştir....
Öncelikle; 6502 sayılı yasanın 11.maddesinde belirtilen seçimlik hakların,aynı yasanın 56/3 maddesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim talebini tercih ettiği ve mahkemenin takdiren ayıp oranında indirim bedeline hükmettiği de göz önünde bulundurulduğunda davalı Honda A.Ş.ye husumet tevcih edilebileceği gözetilmeksizin bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
KARAR Davacı, davalıdan toplam 19 adet mobilya ürünü aldığını, toplam bedelinin 11.730 TL olduğunu ve leke tutmaz kumaş olarak aldığı koltuk takımı kumaşının leke tuttuğunu, ürünlerin ayıplı çıktığını belirterek bedellerin iadesini talep etmiş ve 22/01/2015 tarihli celsede ise seçimlik hakkını ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine dönüştürmüştür. Davalı, davacıya ürünlerin leke tutmaz olduğunun belirtilmediğini, tam tersine leke tutabileceği beyaz kumaş olduğu beyan edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Dava konusu ürünün 6502 sayılı yasanın 11/1-ç de yazılı ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Davaya konu televizyonun servise götürülmüş olması ve davalı tarafından muadil ürün teklif edildiği hususları dikkate alındığında ayıp ihbarının yapıldığının kabul edilmişir. Dava konusu televizyonun ekranın sağ alt ve sol alt köşelerinde ekranda gölgelenmelerin olduğu, televizyonda panel arızasının olduğu ve bu durumun üretimden kaynaklı olması nedeniyle ayıplı ürün olduğu anlaşılmakla, davacının bu nitelikteki televizyonu kullanmasının kendisinden beklenemeyeceği açıktır. Buna göre davacının TBK.'nun 227. maddesindeki seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını davalıya karşı ileri sürebileceğinin kabulü edilerek; davacının davaya konu edilen televizyonun ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/415 D.İş sayılı dosyasında tespit davası açıldığını, araçta fabrikasyon hatası olduğunun ve gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket ile yapılan görüşmede aracın değiştirme teklif edildiğini ancak sonuç alınamadığından bahisle dava konusu aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde ayıp oranına denk gelen değerin tespitine ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere şimdilik 100,00TL'nin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili; öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını ve davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davanın süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini ayrıca davanın üretim hatasına dayalı olarak ayıp nedeni ile misli ile değişim talebi ile açıldığını, aracın satıldığı dönemde müvekkili şirketin " ......
Dava, davacı tarafça 17/08/2020 tarihli fatura ile sıfır kilometre olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir....
ISLAH: Davacı vekili 29/04/2022 harç tarihli ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebi yönünden aracın rayiç değeri olan 556.010-TL, ikame araç bedeli yönünden ıslah tarihine kadar işlemiş haliyle 230.000-TL olmak üzere dava değerini 786.010-TL'ye yükseltmiş olup, mahkemece, dava tarihinden sonra meydana gelen yeni durum ve olayların ıslah yolu ile davaya dahil edilemeyeceği gerekçesiyle ikame araç bedeli talebi davanın açıldığı tarihe kadarki döneme isabet eden 9.466-TL olarak dikkate alınmış, misli ile değişim talebi yönünden ise araç fatura değeri 97.284-TL esas alımıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise satış bedelinin indirilmesi ve indirilen kısmın davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanı kabulü ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Öncelikle davacı yanca dava dilekçesinde, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise değer bedel indirimi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı dava dilekçesinde terditli talepte bulunmuş, mahkemece de terditli taleplerden ilki olan misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur....