"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan satın alınan malların bir müddet sonra deforme olduğunu, mallardaki gizli ayıp nedeniyle uğranılan zararın ve tespit giderlerinin toplamı olan 12.526,06 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacıya önce yaptırılan tespit dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu malın davacıya 14.03.2014 tarihinde teslim edildiği çekişmesizdir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/522 Esas , 2011/48 Karar sayılı kararında alıcının iğfal edildiği kabul edildiğinden ayıp nedeniyle aracı kullanamamaktan ve yapılan masraflardan dolayı maddi tazminat talebinin 818 Sayılı Borçlar Kanunun 207/3 maddesine göre zamanaşımına uğramadığı sonucuna varılarak davanın esasının incelenmesine geçildiği, davacı 13.06.2007 tarihinden 21.12.2010 tarihine kadar dava konusu aracı kullanamadığını bu araç yerine 2 araç alındığını, aracın kullanılmadığı dönemde vergilerini ve sigorta primlerini ödemek zorunda kaldığını, ikame araçlar için 55.000.- TL harcandığını, bu paranın ticarette kullanılması halinde kar edeceğini ileri sürerek ıslahla birlikte toplam 35.241,50.-TL ayıplı araç satışı nedeniyle maddi zarar istediği, dava konusu aracın yerine iki adet araç alındığı ve bu yüzden 55.000....
Alınan bilirkişi raporlarının tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğundan, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının maddi tazminat davasının kabulüne, 6.286,22 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat davasının ise tazminat şartlarının oluşmamış olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın, ayıplı mal nedeniyle tazminat davası olduğu, davacı tarafça satın alınan araçların ayıplı olduğu, ancak bu ayıpların çıplak gözle tespit edilebilecek nitelikte açık ayıp olduğu, davacı yanca TTK'nın 25. maddesinde belirtilen muayene ve ihbar yükümlülüklerine uyulmadığı, böylece davacının araçları ayıplı haliyle kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ...'nin temyizi lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığına ilişkindir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince, maddi tazminat taleplerinin reddi nedeniyle 6.226,00 TL nispi, manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle 1.200,00 TL maktu olmak üzere toplam 7.426,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı uygulama sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
etmekle davalı yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulduğundan maddi tazminat talebinin reddi gerektiği manevi tazminat isteminin de yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından davacının satın aldığı ürünün gizli ayıplı olduğu, davalıların üretici, satıcı ve üretici benzeri sıfatı ile davacının uğradığı maddi zararlardan sorumlu oldukları belirtilerek maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verilmiştir....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi altı aylık zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığını, satılan mallarda ayıp olmadığını, iddianın asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu ateş tuğlalarının gizli ayıplı olduğu, tacirler arasındaki ticari satışlarda ayıp nedeniyle dava açma süresinin 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup, davaya konu malda en son parti malın 31.03.2003 tarihinde teslim edildiği, kanuni zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başladığı ve zamanaşımı süresinin 30.09.2003 tarihinde sona erdiği, davacı şirketin 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra ayıp ihbarında bulunup, tazminat talebinde bulunduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asıl dava da, ----- kararında da değinildiği üzere açıklanan tarihler nazara alındığında zaten süresinde ayıp ihbarının bulanmadığı, ayıbın açık ayıp olduğu, açık ayıp olması nedeniyle ayıp nedeniyle bir indirime gidilmemiştir. Bu nedenle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Karşı dava da, davacıya yüzde elli kusur verilmiştir. Bu nedenle ---- olduğu kusurlu işlerden dolayı ürün maliyeti ----yüzde elli kusurlu olarak bu maliyetin yarısı olan ----maliyetin yarısını isteyebilir. Bunu istemesi ayıp ihbarına bağlı değildir. Ayıp ihbarı yapılmayan ancak ayıplı olduğu belirlenen emtiadan ötürüdür. Bu nedenlerle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminata ilişkin olarak davacının kişilik haklarına ilişkin bir saldırının olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Mahkemece, aracın ayıplı olduğu gözetilerek yaratacağı değer kaybı miktarı üzerinden davanın kabulüne 2.500,00 YTL maddi, 1.500,00 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aracın boyasındaki ayıp nedeniyle satışta değer kaybına uğrayacağını ileri sürerek değer kaybı ile bu konuda harcadığı çaba ve çektiği sıkıntı için manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece 2.500,00 YTL değer kaybı yanında 1.500,00 YTL. manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmeye aykırı davranılmasında B.K. 49. maddesindeki şartlar gerçekleştiğinde manevi tazminat istenebilir....