"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
İhtarda, sözleşme konusu diğer makineler yönünden bir ayıp iddiası ve bedel iadesi talebi ise bulunmamaktadır. Davada, tüm makinelerin ayıplı olduğu ileri sürülerek talepte bulunulmuş, mahkemece, asıl ve birleşen davada 30.08.2011 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli, 25.09.2011 tarihli 9.250,00 TL bedelli ve 30.09.2011 keşide tarihli 11.700,00 TL bedelli olmak üzere toplam 35.950,00 TL tutarındaki çekten dolayı menfi tespit kararı verilmiştir. Yapılan yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporlarında yalnızca ihtarda .... s.2 ... belirtilen makinelerin kabule elverişli olmadığı belirtildiğinden, ihtarda yer almayan makineler yönünden ayıp iddiası kanıtlanamadığından açılan her iki menfi tespit davasında davaların toplam 23.900,00 TL bedel üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekir....
Bu durumda müvekkil, satın alacağı bu ürünler için satıcı yahut üretici ile güncel fiyatlar üzerinden anlaşma yapacak ve haliyle taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli eser sözleşmesinden daha fazla bedel ödeyecektir. Müvekkilin yeni bir eser sözleşmesi ile ürünleri tedarik etmesi halinde ödemek zorunda kalacağı bedel, müvekkilin menfi zararını oluşturmaktadır. TBK'nın 227'inci maddesinde, ayıp nedeniyle seçimlik hakların sayılmasının ardından iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilerek TBK'nın 112. Maddesine atıf yapılmıştır....
Davacı taraflar arasında pist alanında kullanılacak su ızgaralarının yapılması için sözleşme bulunduğunu, davalının teslim ettiği ürünün taahhüt edilen vasıfları taşımadığı için başka firmadan temin edildiğini belirterek bu sözleşme nedeniyle ödenen 6.800,00 TL'nin tahsiline ve iş bedeli için verilen 16.800,00 TL'lik çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı işin anlaşmaya uygun olarak yapıldığını, TTK'nın 23/c maddesine uygun biçimde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece TTK'nın 23. maddesine uygun olarak süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer yandan, kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 228/2. maddesi gereğince satılan mal başkasına temlik edilmiş ise, alıcı ayıp nedeniyle bedel iadesini değil, ancak, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacı taraf ayıp sebebiyle bedel iadesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında da, dava konusu aracı başkasına satmış ve ayıp oranında bedel indirimi olarak devam edilmesini istemiş olup, davacı tarafın bu talebi ıslah olarak değerlendirilemez....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2007 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine dayalı menfi tespit istemiyle açılmış, yargılama aşamasında borcun icra dairesince tahsil edilmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı yüklenici, davacı ile 01.02.2008 tarihli ibranamenin düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, onarım yapılacak iş yerini davacı elden çıkardığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Menfi zarar sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılması gereken fiili giderler ile sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararlardır. Kaçırılan fırsat nedeniyle menfi zarar da, fesihten itibaren makul sürede sözleşme konusu işlerin bedel dışında aynı şartlarda yapılacak sözleşme sonucu ödenecek bedel ile davalı yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı en yakın hangi fiyatla yapılabileceği bedel arasındaki farktır....
- KARAR - Davacı vekili, davacının sahibi bulunduğu otelde kullanılmak üzere davalıdan sanayi tipi tam otomatik çamaşır makinesi satın aldığını, söz konusu makinenin 13.06.2012 tarihinde teknik servis personeli tarafından kurulumunun yapıldığını ancak kurulum aşamasında makinede sorunlar yaşandığını ve teknik servis tarafından sorunlar giderilmeye çalışılsa da makinenin beklenen performansı gösteremediğini, diğer makinelere zarar vermesi nedeniyle makinenin atıl vaziyette beklediğini, bu nedenle 18.09.2012 tarihli ihtarnameyi düzenleyerek makinedeki ayıp nedeniyle geri vermeye hazır olduklarını belirtip sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen makine bedelini talep ettiklerini, davalı bedel iadesi yapmayınca da icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın 12.193,20 TL yönünden iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...