Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; araçta üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu ve ayıbın devam ettiğinin belirlendiği, taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması nedeniyle BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere derhal yapılması gerektiği, nitekim davacının ticari amaçlı davalıdan sıfır olarak aldığı araçlarda trafiğe çıkışından hemen sonra sürekli olarak çeşitli arızalar meydana geldiği, yoğun trafikte yolcu ve eşya taşımak beklentisiyle alınan bu araçların trafikte arızalanmasının risk taşıdığı, davacının bu şartlar altında araçları kullanmaya zorlanamayacağı, araçlarda meydana gelen arızalar nedeniyle araçların servise alındığı, bu itibarla ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, kaldı ki arızaların garanti süresi...

    Onarım hakkının kullanılmasına müteakip, malın garanti süresi içerisinde tekrar arızalanması durumunda, tüketici, seçimlik hakkını kullanmakla giderilemeyen ayıp nedeniyle tekrar TKHK'nın 11. maddesinde belirtilen seçimlik hakların yanı sıra, TBK 60. maddesi düzenlemesi de gözetildiğinde, tüketici lehine olduğundan TKHK'nın 56. maddesi kapsamında zorunlu garanti belgesine dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin diğer seçimlik hakları da talep edebilir. Başka bir ifadeyle, tüketici, tamire rağmen bozulan ürünün bedelini satıcı, üretici ve ithalatçıdan müteselsilen talep edebilir. Somut olayda, davacının satın aldığı araçta meydana gelen arıza nedeniyle davalıya karşı onarım hakkını kullandığı ve buna ilişkin 12.03.2019 tarihinde fatura düzenlendiği, ancak bu onarıma rağmen dava konusu araçta üretim kaynaklı ayıp iddiası nedeniyle ayıbın onarımla giderilemediği anlaşılmaktadır....

    nin ithalatçı diğer davalının Volkswagen'in ... yetkili satıcısı olduğunu, davacının satın aldığı araçta imalat hatası olup, aracın motor karter yağı seviyesinin sürekli olarak yükseldiğini, durumun tamir, parça, motor değişimi vs. yollarla da önlenemediğini, araçtan sürekli yararlanılamadığını, davalılara tebliğ edilen ihtarnamelere olumlu bir cevap alınamadığını, araçtaki gizli ayıp nedeni ile müvekkilinin maddi-manevi çok sarsıldığını, müvekkilinin sonuç alınamayacak tamirlerle oyalanıp, belli periyotlarla tekrarlayan arıza karşısında davalıların hile ve ağır kusurunun varlığından ötürü zamanaşımından sözedilemeyeceğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile araç bedeli olarak ödenen 71.575,21 TL ile birçok bilirkişi test ve işlemleri nedeniyle araç için ödenen 3.000,00 TL'nin ve müvekkilinin bütün bu süreçte yaşamış olduğu üzüntü ve sıkıntı karşılığı olarak 5.000 TL manevi tazminat olarak toplam 79.575,21 TL'nin 23.09.2009 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan...

      Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 07/06/2018 tarih, 2017/526 Esas, 2018/502 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi ve geç teslim nedeniyle tazminat davasının REDDİNE, İlk derece yargılaması nedeniyle davacı taraf tüketici olup harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İlk derece yargılaması nedeniyle, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesine göre hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf kanun yolu sebebiyle davacı tüketici olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafça yatırılan başvuru ve peşin harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, İstinaf kanun yolu sebebiyle davalı tarafından istinaf gider avansı yatırılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf...

      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, finansal kiralama sözleşmesinin son sayfasında yer alan yetkinin kiralananın temsilci tayin edilmesi olarak değerlendirildiği, bu yetki içeriği ile davacının ayıba karşı tekeffülle ilgili yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeni ile oluşan alacağının tahsilini davalı satıcıdan talep edebileceği, davacının satıcıdan uğradığı zararın tazminini talep ettiğine göre davalı leasing veren şirkete karşı ayıplı mal satışından dolayı leasing sözleşmesinin feshini talep edemeyeceği, makinede meydana gelen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacı zararının 205.983,67 TL olduğu gerekçesiyle davalı ... Kiralama A.Ş. aleyhindeki akdin feshi davasının reddine, davalı ... Büro Araçları A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ......

        Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, icra dairesine yetkiye yönelik itirazın yerinde görülmediği, dava konusu cihazdaki arızanın cihazın kullanılmasıyla ortaya çıkabileceği, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığı, arızalı parçanın ithalinde garanti bel...si aranacak ürünlere ilişkin tebliğ kapsamında olmadığı, arızanın cihazın kullanımını tamamen ortadan kaldıran bir arıza olup davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinde davalı satıcı ... Elektronik Medikal Sistemleri AŞ yönünden haklı olduğu, diğer davalı yönünden ise alım satım sözleşmesinin tarafı olmadığından ayıba karşı tekeffül nedeniyle sorumluğunun bulunmadığı, işlemiş faiz alacağının 1.690,72 TL olarak hesaplandığı ...rekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalı ......

          Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 34 XX 881 plakalı, BMW marka aracı 27/12/2012 tarihinde 195.452,95 TL bedel ile satın aldığını, aracın 05/08/2015 tarihli arızası nedeniyle çekiç ile yetkili servise getirildiğini, aracın motorunda bir arıza olduğunun ve motorun ücretsiz değiştirileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin yapılan işlemin aracın rayiç değerinde azalmaya neden olacağı gerekçesi ile motor değişimini kabul etmediğini, kanuni tamir süresinin bitimine iki gün kala aracın motorunun değiştirildiğini, ruhsat işlemeleri için vekaletname verilmesi gerektiğini bildiren bir mail aldığını, bunun üzerine aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını, gönderilen ihtarname ile bedel iadesi talep edildiğini, cevaben motor değişimine müvekkilinin kardeşi tarafından ıslak imza ile onay verildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin kardeşinin bu tür bir muvafakat vermeye yetkili olmadığını, bu konuda müvekkili tarafından verilmiş bir vekaletname olmadığını...

          Bu durumda,somut olayda TTK m. 23/3 ve BK m. 223/2 gereğince satılan üründeki ayıbın gizli ayıp olduğu, alıcının derhal ihbarda bulunması gerektiği, davacı alıcının ayıp ihbarını süresinde yaptığı tespit edilmiş olup, BK m. 227/2 fıkrada yer aldığı üzere, seçimlik haklarını dava dilekçesi ile kullanarak sözleşmenin feshi ile bedel iadesi ve zarar tazmini istediğinden;buna göre taraf delillerinin tamamının toplanıp,davacının ayıp nedeniyle uğramış olduğu zararların somut olarak tespiti ile sonucuna göre asıl ve birleşen davada karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın HMK'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine iadesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. HÜKÜM: 1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İzmir 5....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıp malın iadesi-bedel tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu