Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Bilirkişi raporunda; davacının satın almış olduğu fırın ve çamaşır makinesi için ücretsiz onarım hakkını kullandığı, bu eşyalardaki arızaların ... kapsamında servis tarafından giderildiği, buzdolabının ise “sol yan yüzünde arkasından yaklaşık 20 cm mesafede ve tabanından yaklaşık 50 cm mesafede bir darbe izinin olduğu”, bu nedenle buzdolabının ayıplı mal kapsamına girdiği ve davacının bedel iadesi talebinin uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklanan şekline göre buzdolabında bulunan darbe izi, açık ayıptır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

    Bilirkişi ek raporunda yukarıda bahsedilen ayıpların üretimden kaynaklı ayıp olmadığı aracın gelmiş olduğu km ve kullanım süresine bağlı olarak metal yorgunluğundan bahse konu tesisattaki arızaların ve zamanla kabloların ve soketlerin kimyasal madde temaslı titreşim ve metalik darbe gibi nedenlerle bozulması sonucu kısa devreye sebep olması veya soketlerde su nem kimyasal madde teması gibi nedenlerle oluşan oksitlenme yahut toz, titreşim ve mekanik darbe sonucu temassızlık nedeniyle oluşabileceği aracın yaklaşık 300.000 km'de olması nedeniyle arızaların kilometresine bağlı olarak oluşabileceği belirlenmiştir. Bu arızalar üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde olmadığından arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi arızanın garanti süresi içeresinde meydana gelip gelmemesine bağlı olacaktır. Bu arızalar aracın garanti süresinden sonra meydana gelmiştir. Arızalar ayıp kaynaklı olmadığı da anlaşılmakla arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi de mümkün değildir....

      Uyuşmazlık, ikinci el olarak satılan araçta varlığı ileri sürülen ayıpların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, davalının araçtaki ayıplara ilişkin bilgilendirme yapıp yapmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi, verilen senetlerin iptali, manevi tazminat ve ekspertiz bedeli olarak ödenen miktarın talep edilip edilmeyeceği, yargılama giderlerine hükmedilirken hata yapılıp yapılmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, araca ilişkin kayıtlar, ekspertiz raporu dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " .... dava konusu aracın radyatör ve yedek su deposu kapaklarının yanlış takılmasından dolayı aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep etme hakkının oluştuğu anlaşılmaktadır....

      Somut olayda davalı şirket, anılan kötü ödemeden sadece 25.000,00 TL'yi ....’dan aldığını kabul ettiğine göre akdin feshi nedeniyle, sadece 25.000,00 TL sebepsiz zenginleşmiştir ve bunu iade etmek zorunda olduğundan Sayın çoğunluğun 35.000,00 TL'nin tamamının iadesini içeren yerel mahkeme kararının onanmasına karşıyım....

        Otomotivden 20.500,00 TL bedel karşılığı bir otomobil satın aldığını, 10.000,00 TL'yi Tahir'in banka hesabına 9.000,00 TL'yi ise diğer davalı ...'e elden ödediğini, araca aynı gün chek-up yaptırdığını servisin araçta birtakım arızalar tespit ettiğini bunların davacıya bildirildiğini, aynı gün aracı bir yerden bir yere götürürken aracın bilinmeyen bir nedenle yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine ödenen 19.000,00 TL. satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle alacağına 18/10/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

          Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır (m.227/1). Davacının talebinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olduğu görülmektedir. Aracın km sayacında oynama yapılması kural olarak gizli ayıp olup bu nedenle sözleşmeden dönme talep edilebilir. Ancak araçta başka ayıplar olduğu ileri sürülmekte olduğu gibi bilirkişi raporunda belirlenen aracın ayıpsız bedeli ile resmi satış senedi arasındaki bedelde fark olduğu görülmektedir. Yine bilirkişi raporlarında tamire konu hasarların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu da belirtilmemiştir....

          HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Yapılan inceleme sonucunda davanın gizli ayıp nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemine ilişkin olduğu anlaşılmış olup alınan bilirkişi raporu ile aracın kilometresinin değiştirildiğinin anlaşıldığı, araç satışlarında yapılan kilometre değişikliklerinin ise gizli ayıp olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi yapılan değişikliğin gizli ayıp olduğu, satıcının TBK'nın 219. maddesi gereği bu ayıptan sorumlu olduğu, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığı bu nedenle bedel iadesi talebinin reddi, davacının değer farkından dolayı uğradığı zararın tazmini (satış bedelinde indirim) yönündeki kararı istinaf edenin sıfatına ve istinaf sebepleri ile sınırlı inceleme yapılması kuralına göre yerindedir. İlk derece mahkemesinin hüküm kurarken ilk talebinin reddine terditli talebin kabulüne şeklinde karar vermesi gerekirken davanın kısmen kabulüne şeklinde karar vermiştir....

            Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacı aleyhine açtığı akdin feshi ve tazminat istemli davanın derdest olup, lehlerine karar verilmesi hakkında iş bu davanın konusuz kalacağını ve müvekkili şirketin alacaklı duruma geleceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu