Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yanlar arasındaki satım akdi nedeniyle önce 113.500.00 YTL bedelli çek verildiği, satılanda bulunan ayıp nedeniyle yapılan anlaşma neticesinde satış bedelinde indirim yapılarak 106.185.00 YTL bedelli ikinci bir çekle ilk çekin değiştirildiği, davacının seçim hakkını bedelde indirime gitmek suretiyle kullandığı, bundan sonra sözleşmenin feshini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ; müvekkili tarafından davacı tarafa ayıp nedeniyle indirim faturası düzenlendiğini; bedelde indirim yapılmasının müvekkilin seçimlik hakkı olduğunu ve bu hakkın kullanılmasının herhangi bir gerekçe ile kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu; tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davasında haksız olduğunun ortaya çıktığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

      Bu haliyle dairemizin kaldırma kararının gereği yerine getirilmeden, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle ayıp oranında indirim bedeli hesaplattırılıp belirlenmeden,dairemizin kaldırma kararında hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı kabul edilen bilirkişi raporundaki ayıp oranında indirim bedelinin esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir....

      KARAR Davacı, internet sitesinde ilanlarını görerek davalı şirkete başvurduğunu, şirket ortağı olan diğer davalıdan 29.07.2008 tarihinde 275.000,00 TL bedelle daire satın aldığını, 2010 yılında taşındığı dairede çok önemsedeği ve ilanda yer verildiği halde ses yalıtımı olmadığını, ayrıca kullandıkça 1. sınıf olduğu söylenen armatürlerin küflenip aşındığını, davalılara 22.06.2010 tarihinde noter kanalıyla çektiği ihtarname ile ayıpların giderilmesini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep ettiğini, ancak davalılarca cevap verilmediğini, yaptırmış olduğu tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda dairenin ayıpsız değerinin 300.000,00 TL, ayıplı değerinin 230.000,00 TL edeceğinin belirtildiğini ileri sürerek, evin ayıp oranında bedelinin düşülerek tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

        indirim miktarının da çok düşük olduğunu ve bu konularda eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verilmesinin usulsüz olup, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

        Noterliği 02/07/2020 tarihli ... yevmiye nolu ihtarnameyle davalı şirkete ihtarname çekildiğini, müvekkilleri olan şirket tarafından , şirketlerden satın almış olduğu 290 adet 183x366x18 mm Buz Beyaz Wax Lam-1k medefeler paletler halinde geldiğini, paletlerin açıldığında gelen 126 adet medefelerde gizli ayıpların olduğunun görüldüğünü, tüm fatura bedeli üzerinden ayıplı malların bedelinin hesaplanmasını ve ayıp oranında bedelde indirim talep ettiklerini, konuyla ilgili olarak Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ......

          /2019 tarihli ek rapora göre davacının isteyebileceği bedelde indirim tutarının 11.377,36....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Huzurdaki dava dosyasında davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....

              Bu halde mahkemece konusunda uzman iki teknik ve yorumda yardımcı olmak üzere bir hukukçudan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan dosya kapsamındaki tutanaklar, servis raporları, delil tesbit dosyalarındaki bulgulara göre ayıbın, BK’nın 360/I. fıkrasında belirtilen şekilde kabule icbar edilemeyecek nitelikte ve davacının sözleşmeyi fesihle ödediği bedeli istemekte haklı olup olmadığı, yüklenicinin kusuru nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa bunun miktarı ya da aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca bedelde indirim gerekip gerekmediği ve miktarı konusunda rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme sonucu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

                Mahkemece, satın alma sürecinde ehil teknik serviste aracın test ve muayene edildikten sonra aracın teslim alındığı, teknik servisçe tespit edilen arızalar nedeniyle bedelde indirim yapıldığı, davalının aracı arızalarıyla birlikte kabul ettiği dolayısıyla sözleşme yapıldıktan sonra belirlenemeyen bir nedenden dolayı araçta yangın çıkması nedeniyle sözleşmenin feshedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de alınan bilirkişi raporlarıyla, aracın tamamen yanmış olması nedeniyle yangının sebebi kesin olarak belirlenememekle birlikte, servis tarafından tespit edilen arızaların aracın yanmasına sebep olacak nitelikte olmadığı, araçta kundaklama izinin de bulunmadığı, yangın sebebinin araçta bulunan ancak, servis tarafından tespit edilmeyen bir başka ayıptan kaynaklandığının bildirilmesi, aracın teslim alındığı gün yanması karşısında araçta servis tarafından belirlenen arızalardan başka gizli ayıp olduğunun kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu