Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, aracın iadesi, satış bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Gerek istinaf sebebi yapılan ve gerekse HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni nedeniyle resen dikkate alınması gereken hususların incelenmesinde; Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesinde, "Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." hükmü bulunmaktadır....

    Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ile birlikte müspet zarar niteliğinde olan kira kaybı tazminatını talep edemeyeceği belirtilerek, menfi zarar kapsamında bulunan, 3.100.000.000 TL ödenen satış bedelinin faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmişse de, 2008/2929-8015 davacının dava dilekçesindeki talebi, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak gecikme tazminatı olup davacının, “sözleşmenin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesiile ilgili dava dilekçesinde herhangi bir talebi olmadığı gibi, bu hususta yapılmış usulüne uygun bir “ıslah” da bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz amacıyla verilmiş olan ve “bilirkişi raporunda hesaplanan miktara, ödenen bedelin de ilave edilmesi gerektiğine” ilişkin 14.7.2004 tarihli dilekçeyi de, bir ıslah dilekçesi olarak kabul etmek mümkün değildir....

      Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 19/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmadığı, davaya konu taşınmaz ve çevresi incelendiğinde davalı müteahhidin inşaatı bırakarak terk ettiği devam etmediği; bu durumda davacının davayı süresinde açtığı kabul edilse bile sözleşmeyi feshetmesinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davacının sözleşme feshinedair talebinin reddine ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan motorsiklet satın aldığını, ayıbı nedeni ile pek çok arıza meydana geldiğini ileri sürerek, satış bedelinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          tarihli ve 262 nolu mektup için 20.767,26 TL, 28/07/2008 tarihli ve 263 nolu mektup için 20.767,26 TL tutarında 4 adet teminat mektubu bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte iadesini istemiştir....

            Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 4077 sayılı TKHK’nin 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

            davacıya teslime çalışılması üzerine,davacı tarafından sözleşmenin feshi ile ödenen satış bedelinin tahsili ve bakiye bedel içinde borçlu olmadığının tesbiti talepli dava açıldığı,mahkemece davacının talebinin kabulüne karar verildiği,dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davalı,dava konusu taşınmaza ilişkin arsa payı tapusunu üstüne almadan davacıya satmış,dava dışı arsa sahibi tarafından 4.1.2011 tarihinde arsa payı tapusu davacıya devredilmiştir.Davacı taraf,davalı ile aralarındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini hukuki ayıp nedeniyle feshedip ödemelerini talep ettiğine göre,bu satış sözleşmesi nedeniyle elinde tuttuğu tapu kaydının da davalıya iadesi gerekir.Zira satış sözleşmesinin tasfiyesi talep edildiğine göre davacı elindeki tapunun da davalı tarafa iadesine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Noterliği' nin 11/10/2017 tarihli ve 15895 yevmiye nolu ihtarnamesiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından "sözleşmenin feshi" hakkını kullanma iradesini ihtaren davalıya bildirildiğini ve davalının hiç bir şekilde geri dönüş yapılmadığını beyan ile; davasının kabulü ile ayıplı mal nedeniyle sözleşmesinni feshi ile davaya konu aracın satış bedeli olan 33.092,00 TL'nin noter araç satış masrafı olan 126,00 TL'nin ve araç için yapılan 2.280 TL masrafın yasal faizleri ile birlikte nakden tashiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2019 NUMARASI : 2018/202 ESAS - 2019/192 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Manavgat 3....

              UYAP Entegrasyonu