Her ne kadar uyuşmazlığa konu sözleşme dışında davacı tarafça iki adet satış faturası ile kendilerini alacaklı konuma düşürmüşlerse de bu iki adet fatura yargılamamızın konusu teşkil etmemektedir. Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir....
DELİLLER: Dava dilekçesi, yazılı beyanlar, İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/24 D.iş sayılı dosyası, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, eser sözleşmesinin feshi ile bedel iadesi, kazanç kaybı ve munzam zarar alacağı istemine ilişkindir. İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/24 D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından dava konusu araca takılan motorun halihazırdaki durumunun ve arızalarının tespiti, ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli olup olmadığı, onarım için gerekli masrafı ve sürenin ne kadar olacağının tespitine karar verilmesine ilişkin açılan tespit davası olduğu anlaşıldı....
Mahkemece; davacının talebini içeren davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmeye konu ... plakalı aracın fiili ayıplı olarak satışa konu edildiğinin kabulü ile sözleşmenin feshi ve aracın davalıya iadesi ile birlikte ifa kuralı gereği araç bedeli 30.200,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının araç bedeli olarak 33.000-30.200-2.800-TL talebi ve vekalet ücreti karşılığı yaptığı masraflara karşılık dava ve ıslah dilekçesindeki 4.681,80-TL alacak talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın alıp, dava dışı üçüncü şahsa sattığı aracın ayıplı pert araç çıkması nedeni ile davalıya araç için ödediği bedelin ve üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı dava vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin rücuen tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır....
de dosyadaki delillere göre davacının satış bedeli olarak ödediği miktar 5.000,00 TL olduğu halde bu miktar aşılarak ve davacının çektiğini söylediği kredi gerekçe gösterilerek fazla bedelin iadesi hatalı olup dosyada mevcut dekont da dikkate alınarak davacının malı satın aldığı anlaşılan 5.000,00 TL üzerinden davanın kabulü gerekirken anlatılan şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece ayıplı malın bedel iadesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olmakla sözleşmenin feshi ile beraber edimlerin karşılıklı iadesi gerekeceğinden davacının elinde bulunan motorsiklet yönünden iadesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Bu hükümler çerçevesinde somut olaya gelindiğinde ; Taraflar arasında 03/08/2019 tarihli taksitle satım sözleşmesi niteliğindeki 10.437,00 TL bedelli 1 adet Netha 3'lü koltuk takımı, 1 adet 2'li berjer, 2 adet Berjer koltuk, kırlentlerden oluşan satım sözleşmesine dair bir uyuşmazlık bulunmadığı bununla birlikte taksitle satışa dair uyuşmazlık konusu bulunmayan sözleşmenin 6502 Sayılı Kanunun 17/3.maddesine de aykırılık teşkil ettiği anlaşılmış, sözleşmedeki ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkin yapılan istemin incelenmesinde; davacının 03/08/2019 tarihinde verdiği siparişinin gecikmiş olması sebebi ile sözleşmedeki ürünlerin teslim olmadan iptal ettirmek istemesine rağmen kabul görmediği, 12/09/2019 tarihinde ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen kendilerine dönüş yapılmadan, 20/09/2019 tarihinde ürünlerin taraflarına teslim edildiği, davacının 6502 Sayılı Kanunun 18.maddesi çerçevesinde süresi içinde ürünlerdeki ayıp nedeniyle bedel iadesi ve...
Davacı eldeki dava ile davalıdan satın aldığı eğitim setinin taahhüt edilen nitelikleri taşımadığından bahisle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini istemiş, davalı, satılan ürünün taahhüt edilen özellikleri taşıdığını savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece, somut olayda uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK' na göre davacının 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, her ne kadar ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalının cevap dilekçesinde ve sonrasında davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğine dair bir savunması olmamıştır. Bu husus mahkemece re'sen ele alınamaz, davalı tarafça ileri sürülmesi gerekir....
d.iş dosyasında aldırılan raporda cihazlarda gizli ayıp bulunduğunun belirlendiğini iddia ederek müvekkilince iade edilen cihaz ve taşıma arabasının bedeli olarak 2.312,80 Euro'nun ve gizli ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi olarak şimdilik 600,00 Euro'nun temerrüt tarihinden işleyecek Kamu Bankalarınca Euro cinsinden bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birilkte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25/02/2024 tarihli ıslah dilekçesi ile, iade edilen 1 adet kaynak cihazı ve taşıma arabası için KDV dahil 2.312,80 Euro'nun, gizli ayıplar sebebi ile bedel iadesi olarak fazlaya dair haklarımız saklı olmak kaydı ile 4 ürün için toplam 4.248-Euro'nun 20/07/2021 temerrüt tarihinden itibaren kamu bankalarının euro cinsinden bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte, fiili ödeme günündeki kur üzerinden davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı bedel iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık gizli veya açık ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, ayıpların bedel iadesini gerektirecek düzeyde olup olmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227 nci maddesi. 3....
Otomotiv A.Ş’nin ithalatçısı ve genel distribütörü olduğu, “O” km aracı diğer davalıdan 31.10.2005 tarihinde, 86.013.50 TL’ye bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, aracın alımından kısa süre sonra araçta defalarca tekrarlanan aynı ve farklı arızalar olduğunu, arızaların yetkili servislerde giderilmesinden sonra arızaların devam ettiğini, aracın gizli ayıplı olup, yenisi ile değişimi için ... süresi içinde keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını belirterek, satış akdinin feshi ile ödenen 86.013.50 TL’nin 31.10.2005 tarihinden işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’inde bulundukları gibi, araçta imalattan kaynaklanan ve giderilemeyen bir arıza bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....
Otomotiv A.Ş’nin ithalatçısı ve genel distribütörü olduğu, “O” km aracı diğer davalıdan 31.10.2005 tarihinde, 86.013.50 TL’ye bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, aracın alımından kısa süre sonra araçta defalarca tekrarlanan aynı ve farklı arızalar olduğunu, arızaların yetkili servislerde giderilmesinden sonra arızaların devam ettiğini, aracın gizli ayıplı olup, yenisi ile değişimi için ... süresi içinde keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını belirterek, satış akdinin feshi ile ödenen 86.013.50 TL’nin 31.10.2005 tarihinden işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’inde bulundukları gibi, araçta imalattan kaynaklanan ve giderilemeyen bir arıza bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemişlerdir....