Mahkemece, bilirkişi heyeti raporu ve ek raporu esas alınarak, araçta imalata dayalı gizli ayıp bulunduğu, bu durumda zamanaşımının uygulanmayacağı, araçtan yaralanamamanın süreklik arz ettiği, davacının zararını isteyebileceği gerekçesiyle, aracın davalılara iadesi ile iade tarihinden itibaren 23.396,80-TL’nin davalılardan alınarak avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine, revizyon bedeli ile ilgili açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 3.947,28 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 15.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın vites seçicisinde ve hidrolik şanzuman beyninde hata olduğunu ileri sürerek, verdiği bedelin iadesi ile ödemek zorunda kaldığı onarım bedelinin tahsilini istemiş, davalılar ise araçta ayıp olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmuşlardır....
Eserin ayıplı olması ve açık ayıplarda BK’nın 359. maddesi hükmünce makul sürede, gizli ayıp halinde de aynı Yasa’nın 362/III. maddesi gereği öğrenilir öğrenilmez derhal ayıp ihbarında bulunulması halinde, iş sahibi BK’nın 360. maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme, ayıbın giderilmesini isteme (onarım bedeli) ve bedelden indirim şeklindeki seçimlilik haklarını kullanabilir. Somut olayda ayıbın gizli ayıp olduğu ve davacı iş sahibinin ayıbın ortaya çıkmasından sonra süresinde yükleniciye ayıp ihbarında bulunduğu, teknik servis formlarından anlaşılmaktadır. Dosyada birisi keşfe bağlı, iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm tesisine yeterli değildir....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
Ancak dosya kapsamı itibariyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince, kazanılmış haklar ve kesinlemiş hususlar dikkate alınarak, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin, ayıbın niteliği ve doğurduğu değer kaybı itibariyle satıcı yönünden orantısız güçlük doğuracak nitelikte olması ve sözleşmenin ayakta tutulmasının esas olması karşısında, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, ayıbın onarım ile giderimi mümkün olduğundan 2.000 TL onarım bedeli ile 2.000 TL boya nedeni ile husule gelecek kayıp olan 2.000 TL toplamı olan 4.000 TL' nin ayıbın üretim kaynaklı olması nedeniyle davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, söz konusu bedele, kaybın satış tarihinden itibaren mevcut olması nedeniyle satış tarihinden itibaren ve davalılar yönünden işin ticari olması nedeniyle ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...
Buradaki yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmek, iş sahibinin karşı edimi ise, kendisine teslim edilen eser sebebiyle bedel (ücret) ödemektir. Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfı ile gerçekleştirildiği sonuçtur. Kuşkusuz iş sahibi ısmarladığı eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bundan dolayı, teslim edilen eserin fen ve sanat kurallarına uygun iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması gerekir. Aksi halde, eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıkar. Eserdeki ayıp, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark demektir. Yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcu ise yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur....
Maddesi gereğince bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması tüketicinin onarım hakkını kullanması ön koşuluna tabi kılınmış olup somut olayda onarım ihtiyacına karşın davacının onay vermemesi sebebi ile araçta gereken durumlarda onarım veya parça değişiminin gerçekleşmediğini, davacı tarafın onarım hakkını kullanmayarak bu davayı açtığını, bu sebeple haksız davanın reddinin gerektiğini, davadaki taleplerin Borçlar Kanunu 202. Maddesi Medeni Kanun'un 2. Maddesine aykırı olduğunu, Borçlar Kanun'u 202....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi ile onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu aracın ayıplı olarak davalı tarafından davacıya satıldığı, davacının Türk Borçlar Kanununun 227....
Davacının dava açarken sözleşmenin feshi ile birlikte bedel iadesi talep etmesi nedeniyle aracın satış bedeli üzerinden harcın tamamlattırılması gerekirken harç tamamlanmadığı gibi tam ıslahla misli ile değişim talep edildiği dikkate alınarak yine satım bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılması gerekirken harç tamamlattırılmadan davaya devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın dava değerine göre nispi peşin harcı yatırması zorunludur. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile, eksik harç yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır....
gereği ispat yükünün de davalı satıcıda olmasına, davacı tüketicinin TKHK'nın 11/1- a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesine karar verilmesinde istinaf edenin tarafı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan değerlendirme de bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. 19. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgilidir ve kullanılmayla anlaşılırlar. 20. TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....