İlk derece mahkemesince, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğu, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep etmekte haklı olduğu, ancak bilirkişi tarafından davaya konu koltuklarda yıpranma olduğu bu nedenle sözleşme bedeli olan 8.500,00 TL'nin %5'i oranında hesaplanan 425,00 TL'nin davacı tarafından ödenen 1.000,00 TL peşinattan düşülmesi ile bakiye 575,00 TL'nin davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği, davacının davalının elinde olduğunu iddia ettiği 8.500,00 TL bedelli senedin varlığına dair herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle senede ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle sözleşmenin feshi ile 575,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dosya içerisinde 8.500,00 TL bedelli senedin varlığına dair herhangi bir delil bulunmadığından senedin iadesi yönündeki talebin reddine karar verilmiştir....
Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın bagaj kapağında 1500 TL değerindeki boyama işlemi değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir....
Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan kusurun gizli ayıp olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 25.08.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; “...aracın, onarım amaçlı tavanın doğrultularak, boyama işlemine tabi tutulmasının orjinaliteyi olumsuz etkileyecek kalıcı özelliklerinin olacağı, kalıcı izin, aracın orijinalitesini olumsuz etkileyecek, değerinden kaybetmesine neden olacağı, aracın doğrultma ve boyama işlemine tabi tutulmamış emsalleri ile aynı değerde satılmayacağı, bu bağlamda aracın markası, tipi, modeli, onarımın niteliği, ona bedeli, km.si, aracın 2. el alınır satılır değerleri, piyasasındaki genel geçer uygulan göz önüne alındığında değerinden 2.000,00TL kaybedeceği...” belirtilmiştir. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin sol ön kapısının boyanmış olması nedeniyle dava konusu araçta 1.250,00.-TL değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boyama işleminin sözleşmenin feshi ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece, davanın kabulüne ürün kullanım bedeli 150.00 YTL'nın mahsubu ile ürün bedeli 1.650.00 YTL'nın ayıp ihbar tarihi 5.9.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında 4.11.2006 tarihli koltuk satış sözleşmesi yapıldığı davacının davalıya yargılama aşaması dahil 1.800.00 YTL ödediği, dava konusu koltukların ayıplı olup, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır....
GEREKÇE: Dava; ayıp nedeni ile sözleşmenin feshi ile aracın güncellenmiş bedelin iadesi talebine ilişkindir....
olan mobilyalar yönünden sözleşmenin feshi ile bedel iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kabul olunarak, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Fıkrası uyarınca sözleşmenin geriye etkili feshi ile araç bedelinin müvekkile iadesi; bunun mümkün olmaması halinde ise ayıplı satış nedeniyle satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmasını; aynı zamanda müvekkil tarafından araca yapılan bakım ve onarım masrafları ve oto ekspertiz rapor masraflarına ilişkin fazlaya ilişkin talep ve dava hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ödenmesini talep ettiklerini, dava giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalılardan T8'ın ekspertiz hizmetini sağlayan firmanın sahibi olması nedeni ile davacı ile aralarındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olmasına itinaden 08.04.2021 tarihli celsenin 2 numaralı ara kararı uyarınca; " ( Konya Bam 5 HD 2021/272 esas ve 2021/391 karar sayılı mahkememizin verdiği kararın kaldırılmasına ilişkin olaya uygun örnek karar); davalılardan T8 yönünden yapılacak incelemenin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun...
Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere ayıbın niteliğinin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı, karşılıklı menfaatler dengesi hukukun temel prensibi ve hakkaniyet kuralları uyarınca tüketicinin ayıp nedeni ile bedel indirimi ve ücretsiz onarım gibi diğer seçimlilik haklarının kullanıp kullanılmayacağının tespit edilmesi zorunludur....
Somut olayda; davacının 15/04/2017 tarihinde davaya konu telefonun aldıktan 2 saat sonra ekranının kapandığı ve tekrar açılmadığı, davacının aynı tarihte telefonu iade edip 21/04/2017 tarihli ihtarıyla da misli ile değişim hakkını kullandığı talep ettiği, ancak geçen süreçte davalı satıcının arızanın tespiti için cep telefonunu yetkili servise gönderdiği, dosya kapsamındaki 27/04/2017 tarihli bedel iadesi ve 01/06/2017 tarihli makul onarım süresinin dolması sebebiyle sözleşmenin feshi talepleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını talep etmediği, problemin tespiti için yetkili servise gönderilmesinin ücretsiz onarım hakkını kullanmak şeklinde yorumlanamayacağı, kabule göre de 12/01/2018 tarihinde cep telefonu üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi anında da ekran kapanması ayıbının devam ettiği ve ücretsiz onarım hakkından usulünce faydalanamadığı ve satın aldıktan 2 saat sonra çıkan arızanın satın alma anında da var olup, davacı tüketiciye ayıp sebebiyle...