WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca herhangi bir ayıp ya da eksik işin de bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.410-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin 45.590,00 TL istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacıların satın aldıkları konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, eksik ifa yönünden talebin kabulü ile diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece, gizli ayıp ve eksik ifa nedeni ile davacının talep edebileceği 20.000,00 TL.nin dava tarihinden ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ve taahhüt edilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” ve “eksik ifa”nın söz konusu olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır....

      belirlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporları doğrultusunda araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır.Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

        İncity konutlarından B2 blok 15 nolu daireyi 21.4.2006 tarihinde satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını peşin ve bakiyesini de diğer davalı bankadan kullandırılan kredi ile ödediğini, sözleşme gereğince 31.12.2007 tarihinde teslim edilmesi gerekirken haziran 2009 tarihinde teslim edilip, 26.2.2009 tarihinde de tapu devrinin verildiğini, davalı bankadan kullanıan kredinin bağlı kredi olup, bugüne kadar 57.767,00 TL. ana para ve 202.900,00 TL. faiz ödemesi yaptığını, ancak eksik ve ayıplı imalat bulunduğunu, otapark alanlarının su aldığını, sauna vs ortak alanların kullanılamadığını, su ve ısı yalıtımının gereği gibi yapılmadığını ileri sürerek, ayıp ve eksik imalatlar nedeni ile 150.000,00 TL. bedel indirimi ile geç teslim nedeni ile 54.000,00 TL. kira kaybı ve 6.500 dolar gecikme cezasının davalılardan mütselesilen tahsili ile ayıplı hizmet nedeni ile kredi tutarından 100.000,00 TL. faiz indirimi yapılmasına karar verilmesi istemiştir....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak, kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

            Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde uzun zaman boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur....

              İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel indirimi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin tarihi 09/07/2018 olduğu dikkate alındığında uygulanacak olan yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu ihtilafsızdır. Davacı dava dilekçesinde ayıplı malın ayıp oranında bedel iadesi talebinde bulunmuş ve netice kısmında aracın satış bedeli üzerinden ayıp oranında bedel indirimi yapılarak bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece hatalı bir değerlendirme ile doğası gereği belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada dava değerinin davacının bildirmiş olduğu satış değeri olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulduğu davacıya dava değerine ilişkin talebi hususunda 6100 sayılı HMK'nın 31.madde doğrultusunda süre verilerek belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır....

              davanın kısmen kabulü ile açık ayıp niteliğindeki eksiklikler yönünden süresinde ayıp ihbarı olmadığından taleplerinin reddine, eksik iş niteliğindeki hususlar yönünden bilirkişi raporunda belirlenmiş olan değer kaybı olan 4.758,00 TL'nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                Şti ile Hyundai Assan A.Ş araçta ayıp olmadığını, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuşlar, diğer davalı ise davacıya kullandırılan kredinin bağlı kredi olmadığını savunarak, davanını reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının onarım hakkını kullandığı, araçtaki arızaların gizli ayıp olmayıp sonradan ortaya çıkabilecek arızalardan olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporuda benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 9.1.2009 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün davacıya 24.8.2009 tarihinde teslim edildiği ve 3.2.2014 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu