garanti süresi içinde bir yılda aynı arızayı dörtten fazla tekrar ettiği, bu arızaların kullanım hatasından değil üretim hatasından kaynaklandığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının talep ettiği tamir masraflarının olağan masraflardan olduğu, kaza nedeniyle oluşan 1.000,00 TL değer kaybının araç bedelinden düşülmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında akdedilen araç satım sözleşmesinin feshi ile 44.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birlikte ifa kuralı gereği dava konusu aracın davalıya iadesine, davacının faiz talebinin ve fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir....
O nedenle sözleşmenin 14. Maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine ve verilen senetlerin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasında, gerek maddi olgunun gerçekleşme biçimi ve gerekse davanın ayıplı çıkan araç nedeni ile satım sözleşmesinin feshi olduğu, aracın davalı/satıcıya iadesi (tescil ve fiili teslimle) ve satım bedelinin ise, davacı/alıcıya aynı anda verilmesi, yani karşılıklı edimlerin aynı anda ifası gerektiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'nun önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda mahkeme kararında esas alınan (23.02.2007) temerrüt tarihinin ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi hesaplanmasının yerinde olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır. Öncelikle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, temerrüt olgusu ve faiz kavramları ile bunların birbirleriyle olan ilişkilerinin açıklanmasında yarar vardır. Satım sözleşmesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (B.K.) 182 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere davalıya iadesi ile, davalı tarafından dava konusu aracın AYIPSIZ ----İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE, 2-İnfaz aşamasında İİK'nın 24. maddesinin dikkate alınmasına, 3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 15.946,81 TL'den dava açılırken yatırılan 3.986,71 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 11.960,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça yatırılan 3.986,71 TL peşin harç, 44,40 başvurma harcı, 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 4.037,51 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 3.232,50 TL bilirkişi ücreti, 132,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.232,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan --- ----davalıdan tahsili ile davacıya...
Teknik inceleme ----- için yapılmış olan giderler” olarak davacının ayıp nedeni ile harcamış olduğu hasar onarım bedeli, nakliye bedeli ve ikame araç bedelinin toplamda ---- olduğu, c....
A.Ş. servis bölümünde yapılan expertizi ile aracın arka kapısının tamir ve boyalı olduğunun ve bu şekilde sıfır araç olarak davacıya satıldığının belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, aracın iadesi ile ödediği bedelin fatura tarihinden faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, bu istem yönünden verilen hüküm bölümü davalılar tarafından istinaf edilmiştir. Davanın tarafları tacir olup, davaya konu araç satışı tüketici işlemi kapsamında olmadığından ihtilaf TTK'nın 4. maddesine göre nisbi ticari dava olup, olayda özel düzenleme olan tüketici mevzuatı hükümleri uygulanmayacak olup, satım tarihi esas alınarak 818 sy BK ve 6762 sy TTK hükümleri uygulanacaktır.Öncelikle davalı .... A.Ş.' nin satılan aracın distrübütörü/ ithalatçısı olduğu, araç davacıya satılmadan önce bu davalı tarafından arka kapısının tamir ve boyasının yaptırıldığı, aracın tamir ve boyalı bu hali ile satıcısı olan diğer davalı tarafından davacıya satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı .... A.Ş....
Satış sözleşmesinin adi yazılı olarak düzenlendiği, davacının Başiskele Noterliğinin 20/12/2017 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ve ödediği 14.400-TL'nin iadesi için davalı tarafa ihtarname gönderdiği ve söz konusu sözleşme uyarınca ...ilçesi, .... orman mevkii 424 ada 27 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazın 4 nolu (1/15 arsa paylı) bağımsız bölümünün 7/3650 hissesinin 23/01/218 tarihinde davacı adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, davacının sözleşmenin feshi ile göndermiş olduğu ihtarın davalı tarafa ulaşmasına rağmen azilname göndermemesi nedeni ile sözleşmenin düzenlenmesi esnasında kendisi tarafından davalı tarafa verilen vekaletname uyarınca adına tapu çıkartılması nedeni ile tapunun, ödenecek olan harçlarda davalı tarafa ait olmak üzere iptalini, ödemiş olduğu 14.400-TL'nin iadesini talep etmiştir. Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin ..... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ..... 1....
AŞ, her iki dairenin de ayıp ve eksik olmaksızın teslim edildiğini, davacının bir an için haklı olduğu kabul edilse dahi ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını savunarak davanın reddini dilemiş; diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davaya konu dairelerdeki ayıp ve eksiklikler nedeniyle 14 nolu daire için 28.210,00 TL, 74 nolu daire için 16.800,00 TL olmak üzere toplam 45.010,00 TL'nin 10.000,00 TL'si bakımından dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 35.010,00 TL'si bakımından ıslah tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan iki adet dairenin ve site otoparkı ile yeşil alanların ayıplı ve eksik olarak teslimi nedeni ile ayıp oranında bedelde indirimi talebine ilişkindir. Dava konusu dairelerin satışına ilişkin olarak imzalanan sözleşmelerin incelenmesinde; her iki davalının da satıcı olarak sözleşmelerde yer aldığı, davalı ......
nedeni ile ürün bedeli olan 16.520,00 TL'nin ve nakliye bedeli olan 259,00 TL'nin Manisa ......
(Taşıt üzerindeki kusurların açık ayıp niteliğinde bulunduğu, bayiden yeni olarak satın alınan taşıtın kabulünden imtina edilebileceği, taşıttan faydalanmayı engelleyecek nitelikte kusur bulunmadığı, taşıtın bedel iadesi ya da yenisi ile değişimine hükmedilmesi halinde %20 oranında kullanım kaynaklı tenzilata gidilmesinin uygun olacağı, taşıttaki değer kaybının 4.000,00 TL bulacağına dair) *23/02/2016 tarihli bilirkişi heyet ek raporu. (Aynı kanaatleri bildirir.) GEREKÇE: Dava davacının satın aldığı araçtaki ayıp nedeni ile ayıpsız misli ile değişimi veya bedel iadesi istemine ilişkindir....