Mahkemece, toplanan delillere göre, Finansal Kiralama Kanununun 26. maddesi uyarınca kıyasen uygulanması gereken BK. nun 249. maddesi kapsamında kiralayanın finansal kiralama konusu malı, kiracıya Finansal Kiralama Sözleşmesinin amacına uygun suretle kullanmaya elverişli bir şekilde teslim edilmesi ve kiralananda bulunan ayıplardan dolayı kiralayanın sorumluluğuna gidilebilmesi bakımından ayıbın kiralayana ihbar edilmiş olması gerektiği, davacı kiracının davalı kiralayana herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıp ihbarında bulunulmaksızın davacı tarafça sözleşmenin feshedilmesinde geçerli bir hukuki nedene dayanılmadığı bu kapsamda kiracının kiralanandaki ayıplar nedeni ile uğramış olduğu zararın tazminini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacının ayıp nedeniyle makine satışına dair sözleşmenin feshi ile sözleşme gereği verilmiş çek, senetler ve paranın iadesine, senetler nedeniyle yapılan takibe borçlu olmadığının tespitine dair talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu 1 adet Hartfort 2. El kullanılmış CNC işleme merkezi 100.000USD+KDV karşılığında satın aldığına dair taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından satın alınan makinenin ayıplı çıktığı iddiası ile davalıya sözleşmenin tek taraflı olarak feshi hakkının kullanılacağına dair Bursa 10. Noterliğinin 10.08.2015 tarih ve ...yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiği, söz konusu ihtarname incelendiğinde, makinelerin Bursa 14. icra Müdürlüğü'nünü 2015...esas sayılı dosyasından, dosya borçlusu ...Kalıp Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Ait olduğu gerekçesi ile haczedilmesi nedeniyle hukuki ayıp gerekçesi ile gönderildiğinin görüldüğü, ancak haciz işlemine karşılık davacı tarafından Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015......
nden satın aldığı ürünlerin hiçbirisinin müvekkili tarafından üretilmediğini, müvekkilinin bedel iadesinden ve manevi tazminatttan sorumlu olmayacağını, davacının diğer davalı şirket ile imzalamış olduğu sözleşmede yer alan ve sözleşmeye konu ürünler içerisinde müvekkil firmaya ait sadece Bellona marka yatağın yer aldığını, davaya konu edilen yatak başlığı, sandalye, masa ve çekyatın Weltew markasını taşıdığını, davacının malların teslimi esnasında ayıplı olduklarını gösterir bir delil de sunmadığını, davacının sözleşmenin feshi ile beraber bedel iadesinin yanı sıra manevi tazminat istediğini ancak manevi tazminatın kişilik haklarına saldırı oluşturan bir durum bulunması halinde verileceğini, dava konusu olayda kişilik haklarına saldırı oluşturacak ve rahsul bedensel bütünlüğüne zarar verici nitelikte olmadığını, iadesi istenen bedelin de fazla olduğunu, 13.000,00TL fatura bedelinin içerisinde davaya konu edilmeyen yatak bedelinin de bulunduğunu beyanla öncelikle taraf sıfatının yokluğu...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalıdan satın alınan davaya konu tablanın davacının kullanımında olan biçerdövere uygun olmadığı ve ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve davalıya verilen bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve iptali talebine ilişkindir....
A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde belirtilen usul ve aykırılıklar nedeni ile kararın ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davada taraf olmadığını sadece 09/10/2016 tarihli müdahale dilekçesi ile beyanda bulunduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatının en fazla feri müdahil olarak gösterilebileceğini, bu taleplerinin de ilk derece mahkemesince karara bağlanmadığını, davacının da müvekkili şirkete karşı yöneltilmiş bir talebinin bulunmadığını, davada taraf olmayan kişi hakkında hüküm kurulmasının kamu düzenine ilişkin resen gözetilmesi gereken hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından devalı Teknosa ...A.Ş.'...
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ancak araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz, maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeni ile haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu husus sabittir.Dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle,bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de,bu durumda talep 4077...
Tipi dizel motorlu aracın ayıplı olduğunun tespitine, aracın davalı şirkete iadesi ile 74.686,99- TL tutarındaki satış bedelinin ve davacıdan haksız olarak alınan servis bedellerinin şimdilik 1.000- TL’sinin davalı şirketten faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
teslim almasından kısa bir süre sonra motor ikaz ışığında tekrar arıza meydana geldiğini ve müvekkilinin kazanç kaybına neden olacak süre serviste kaldığını, 10 gün sonra tekrar motor ikaz ışığı yanması sonucu yine servise gönderildiğini ve bu durumun müvekkili açısından çekilmez hale geldiğini, araçta gizli ayıp olduğunu, davalıların araçtan müteselsilen sorumlu olduklarını, sözleşmenin feshi ile 41000TL bakiye araç bedeli, 8000 TL araca yapılan kazanım bedelinin faizi ile birlikte iadesini, ayıplı ifa nedeni ile araç kiralamak zorunda kaldığından bu süre zarfında yapılan masraflara ilişkin 23.205,88 TL bakiye nakliye kira parası olmak üzere toplamda 72.205,88 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir. Buna göre mahkemece sözleşmenin geçmişe etkili feshedildiğinin kabulü ile inceleme ve araştırma yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile gerekmediği halde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi hatalı olmuştur....