Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; dosyada mevcut bilirkişi ve ek bilirkişi raporları ile davacı tarafın şirketten payı oranında alması gereken ayrılma akçesi hesaplattırıldığı, itibar edilen 27/05/2015 havale tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davalı şirketin sermayesinin 20 paya ayrıldığı 500 TL olduğu, 7 payın karşılığı olan 175,00 TL'sinin davacı tarafından taahhüt edilerek ödendiği, davacının payının 175/500=%35 olduğu, şirketin özvarlıklarının toplamının 445.002,69 TL, davacının payının 155.750,94 TL olduğu gerekçesiyle davacının ayrılma akçesi talebinin kabulü ile 155.750,94 TL ayrılma akçesinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının ortağı olduğu limited şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

    CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ortaklıktan ayrılma ve ayrılma akçesi talebinin öncesinde arabuluculuğa başvuru dava şartı olduğunu, dava dilekçesi ekinde de arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi, zaten arabuluculuk sürecinin de söz konusu olmadığını, bu bağlamda, arabuluculuk dava şartı olduğundan ve dava açmadan arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın da esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacının davalı ... Şti. ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi ödenmesi istemine ilişkindir....

      Buna göre, davacının şirketteki payına, borca batıklık sebebiyle ekonomik anlamda herhangi bir değer isabet etmemektedir ve ayrılma akçesi talebi bu sebeplerle reddedilmelidir. Davacının kâr payı istemine gelince; limited şirketlerde kâr payı talep hakkının doğması için, şirketin Genel Kurul tarafından onaylanıp kesinleşen yıllık bilançoya göre kâr etmiş olması ve Genel Kurul'un kâr dağıtılması konusunda karar vermiş olması gerekir. Yani, kâr payı, Genel Kurul tarafından alınan dağıtım kararından sonra talep edilebilir hale gelir. Somut olayda; Genel Kurul'un kâr dağıtılması yönünde vermiş olduğu bir karar bulunmamaktadır ve yukarıda ayrıntısına işaret edildiği üzere şirket borca batık durumdadır. Buna göre, kâr payı talep edilmesi koşulları oluşmamıştır ve bu yöndeki talep reddedilmelidir....

        Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. TTK'nun 638/2. maddesi gereğince Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. TTK'nun 641. maddesine göre ise ortak şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkına haizdir. Aynı kanunun 642(1)maddesinde de ayrılma akçesinin ayrılma ile muaccel olacağı düzenlenmiştir. TTK nın 638(2)maddesinde davacı ortağın durumunun teminat altına alınması için gereken tedbirler cümlesinde olmayan ihtiyati haciz talebinin sonucu itibariyle reddine karar verilmesi isabetsizlik bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusuunun esastan reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayrılma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığının mahkeme kararı ile belirlenmiş olduğunu, doğrudan kooperatife yapılan aidat ödemesi dışında, kooperatifin borcu nedeniyle icra dairesine ve kullanılan kredi nedeniyle bankaya ödemeler yaptığını ileri sürerek, yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile, olmadığı takdirde alacağın 11.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Taraflar arasındaki görüş ayrılığı ayrılma akçesi konusundadır. TTK'nın 641/1. maddesine göre ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Çıkma payı bir nevi tasfiye payıdır. Yani çıkan ortak için tasfiye payının yerine geçmektedir. Bu nedenle bu hak, farazi tasfiye payı olarak ifade edilmektedir. Çıkma ile ortaklık, sadece çıkan ortak için sona erdiğinden, ona düşen payın verilmesi amaçlanmaktadır, zira diğer ortaklar için ortaklık ilişkisi devam etmektedir. Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir (Bkz. Yrd. Doç. Dr. Nihat TAŞDELEN, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Limited Ortaklıklarda Çıkma Çıkarılma ve Fesih, Ankara 2012, sf. 179 vd.)....

            Taraflar arasındaki görüş ayrılığı ayrılma akçesi konusundadır. TTK'nın 641/1. maddesine göre ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir. Çıkma payı bir nevi tasfiye payıdır. Yani çıkan ortak için tasfiye payının yerine geçmektedir. Bu nedenle bu hak, farazi tasfiye payı olarak ifade edilmektedir. Çıkma ile ortaklık, sadece çıkan ortak için sona erdiğinden, ona düşen payın verilmesi amaçlanmaktadır, zira diğer ortaklar için ortaklık ilişkisi devam etmektedir. Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir (Bkz. Yrd. Doç. Dr....

              nın 551/... maddesi uyarınca ortağı olduğu İmaj Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden çıkma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, sermaye artırım kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile kâr payının tahsili ve şirketin feshine yönelik davanın reddine, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, ayrılma payı olarak ....572,61 TL’nin ıslah tarihi olan .../.../2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                Hukuk Dairesince ilamların infaz edilecek kısmının hüküm kısmı olduğu, icra mahkemesince hüküm kısmının yorumlanması veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar borçlular tarafından TTK.nın 642/1 maddesi gereğince, mahkeme kararı kesinleşmeden ayrılma akçesinin muaccel hale gelmeyeceği iddia edilmiş ise de bu hususun dar yetkili icra mahkemesince incelenemeyeceği, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetli değil ise de sonuçta istemin reddedildiği gerekçesi ile, kararın gerekçesi düzeltilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı ve şikayetin reddine karar verildiği, ... bu karara yönelik borçluların temyiz başvurusu üzerine, Dairemizce; "borçluların limited şirket olduğu, takip dayanağı ilamda şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine karar verildiği, ilamın kişiler hukukuna ilişkin kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğu anlaşılmakla kesinleşmeden...

                  payı alacağı talebi yönünden de 1163 sy....

                    UYAP Entegrasyonu