Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şirket ortaklığından çıkarılmasına, karar tarihine yakın bilirkişi raporu ile tespit edilen çıkarılma bedeli olan 78.543,69 TL ayrılma akçesinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, katkı payı alacağı davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair .... 10. Aile Mahkemesi'nden verilen 27.11.2012 gün ve 442/1444 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, vekiledeni ile davalı arasında görülmekte olan boşanma davasında karşı dava olarak evlilik birliği içinde edinilen menkul ve gayrimenkullerin paylaştırılmasını talep etmiş, 07.06.2011 tarihli dilekçesi ile evlilik birliği içinde edinilen 41492 ada 8 parsel 6 numaralı mesken için 40.000 TL katılma alacağı ve 41046 ada 39 parsel 4 numarada kayıtlı mesken için 40.000 TL katkı payı alacağı davalıdan tahsili isteğinde bulunduğunu açıklamıştır....

    Bu durumda, çıkarılan ortağın sermaye payı hesaplanırken şirketin hüküm tarihine en yakın bir tarihteki sermayesinin rayiç değerinin belirlenmesi ve dolayısıyla davacının tasfiye payının da bu tarihe göre hesaplanması gerekecektir " şeklindedir. e-imza e-imza e-imza e-imza Yine, Yargıtay 11. H.D. nin 2005/2171 L. 2006/2417 K. sayılı kararında "Şirketten çıkma kararı ınşai nitelikte bir karar olmakla, mahkemece, davacının karar tarihine en yakın tarih itibariyle rayiç değerlere göre hesap edilen çıkma payı ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren temerrüt faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde dava tarihi itibariyle ortaklık payını hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Şti'ne devrettiklerini, ancak daha sonra dava dışı şirket tarafından sözleşmenin fesih edilmesi üzerine davalı şirketin 700.000 Euro alacağı hususunda dava dışı şirketle anlaştıklarını ve bu alacağı teminen dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmaza Zeki Eker adına ipotek konulduğunu, dava dışı şirketin 700.000 Euro borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrildiğini ve bu paraya çevirme işlemi sonucunda tahsil edilen 2.626.078,36 TL.'nın davacı Zeki Eker ve Zeki Aksu arasında paylaşıldığını, ancak bu paranın şirket kayıtlarına intikal ettirilmemesi sebebiyle şirkete ileride kesilebilecek vergi ve sigorta cezalarından dolayı müvekkilinin sorumlu tutulma ihtimali bulunduğundan, davalı şirketin feshine, kabul edilmediği takdirde ayrılma akçesi karşılığında müvekkilinin ortaklaktın çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

        da ortaklara/hissedarlara dağıtılmayan geçmiş yıl kârları için ayrılma tarihi itibariyle faiz işletilmesi ve/veya verilmesine ilişkin bir hükümde bulunmadığı gibi şirketin ana sözleşmesinde de buna ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeni ile dağıtılmayan geçmiş yıl kârlarına faiz hesaplaması yapılmaması gerektiği kanaatine varılmaktadır. Şirketlerde genel kurul tarafından kar ------ alınmadan kar payı alacak hakkı muaccel olmaz ve buna bağlı olmakla temerrüt faiz talep hakkı doğmamaktadır. Ayrılma ----- hukuki geçerlilik kazanmasıyla birlikte muaccel hale gelmektedir. ----, genel kurulda kararın alındığı tarihte değil, birleşme kararının---- tescil edileceği tarihte muaccel olmaktadır. Tescil ile birlikte pasif kalemden devralan veva veni kurulan şirket sorumlu olmaktadır. ---- olarak hesaplanmıştır. Böylece----%0,57 payına sahip davacının ---- 117.301,90 TL olarak hesaplanmıştır....

          Bu tarih itibarıyla taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olup, davacı meskenin alımında katkıda bulunduğunu açıklayarak katkı payı alacağı istemiştir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki katkı payı alacağı bilirkişi tarafından evlenme tarihi ile taşınmazın edinme tarihi arası tarafların elde ettiklerini ve birbirine yakın oldukları ispatladıkları gelirler ile bu gelirlerden kişisel harcamalar ve erkeğin TKM’nin 152.maddesi gereği evin infak ve iaşesi sorumluluğu gözetilerek usulüne uygun olarak belirlendiğine, bu belirlemeye göre davacının katkı payı oranının % 50 olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına, mahkemece dava tarihi itibariyle taşınmazın belirlenen sürüm değeri dikkate alındığına göre yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kanuna aykırı bir yön görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... (Yöndem) ile ... aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Şişli 3....

              Ayrıca gerek katılma alacağı gerekse değer artış payı alacağı, mal rejimi ölümle sona erdiğinden tereke borcu niteliğindedir. Tereke borcundan davacı altsoyla birlikte 1/4 oranında yasal mirasçıdır. Dolayısıyla davacı tereke borcundan da 1/4 oranında sorumlu olup, bu orandaki bölüm için kendisinde alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmiştir. Diğer yandan, mirasçılar arasında tereke borcundan sorumluluk müteselsil olmayıp, miras payı oranında sorumluluk geçerlidir. O halde, hesaplanacak katılma alacağı ve değer artış payı alacağından davacının borçlu olduğu bölüm de düşülmesi suretiyle temyiz eden davalıların ölen eş için alınmış mirasçılık belgesinde gösterilen miras payları oranında ayrı ayrı sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla alacağa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                Şti. ortakları olduğu, ortaklar arasındaki çekişmelerin şirket faaliyetlerine zarar verdiği, davalıların da şirketten çıkarılmayı rayiç ayrılma akçesi karşılığında kabul ettikleri gerekçesiyle ....nın 640.md gereğince davalı ortakların davacı şirket ortaklığından çıkarılmalarına, ....nın 641.maddeye göre hesaplanan ayrılma akçesinin davalılara ödenmesine, Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80.298,62 TL karar harcının, peşin olarak alınan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 80.274,32 TL harcın davacı şirketten tahsiline, davacılar vekili yararına ölçümlenen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, birleşen dosyada ise asıl davada davalıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğinden birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı asıl davada davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. ......

                  Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 43.380,44 TL katkı payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın katkı payı alacağı talebi hakkında yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmiş ise de; hüküm incelendiğinde ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. İlk kararda hüküm altına alınan ve bozma kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılan davacının gelirle katkı payı alacağı 17.212,50 TL olup, davacı lehine 6 adet bilezik yönünden de katkı payı alacağı hesap edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu