WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.'' dışında kalan tüm mal ve hizmetler, 36. sınıftaki ''Finansal ve parasal hizmetler'' yönünden YİDK kararının iptaline, bu mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının başvuru konusu 2017/27452 nolu "şekil+... ..." ibareli markasının kapsadığı 37. ve 43. Sınıftaki tüm mal/hizmetler ile 35. ve 36....

    Anlaşması kapsamında davacı iş sahibinin TKKDK ile yaptığı sözleşme gereğince inşa edildiği, belirtilen Anlaşma gereğince davacının KDV istisnasından yararlandığı ve vergi dairesi tarafından buna dair belge düzenlendiği, bu itibarla proje kapsamındaki mal ve hizmet alımlarının KDV ye tabi olmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında KDV ödenmeksizin 1.427.271,35 TL tutarlı mal ve hizmet alındığı, ancak TKKDK'nın nihai incelemesinde uygun harcama tutarının 963.341,23 TL olarak belirlendiği, TKKDK'nın bildirimi üzerine vergi dairesince 483.858,77 TL mal ve hizmet alımı için 83.507,42 TL KDV ve aynı tutarda vergi ziyaı cezası ödenmesi gerektiğinin belirlendiği, uzlaşma sonucu 83.000 TL KDV ve 4.000 TL ceza ödenmesi konusunda anlaşıldığı, davacının belirtilen tutarları vergi dairesince hesaplanmış olan gecikme tazminatı ile birlikte ödediği anlaşılmaktadır....

      Hak ediş bedeli konulu 127.737,97 bedelli fatura olduğunu, yargılamanında da iş bu faturaya ve faturada belirtilen konu ile sınırlı olarak yapılması gerektiğini, ticari defterler ile alacak - borç kayıtlarının takibe konu faturaya göre incelenmediğini, bilirkişi raporunda takibe konu fatura alacağından daha yüksek bir miktarda asıl alacak tespit edildiğini, bu hususun hatalı olmasının yanı sıra akla ve mantığa da aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde "Davalı tarafından müvekkilden mal alınmış, ancak bedelleri ödenmemiştir." şeklinde beyanda bulunulduğunu, açtığı davayı mal alımı iddiasıyla sınırladığını, mahkemenin yorum ile davacının iş bu iddia ve vakasını genişletmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından herhangi bir mal alımı yapılmadığını, bu hususta mal teslim edildiğine dair ispat yükünün de davacıda olduğunu, götürü bedel üzerinden eksik imalat ve ayıp oranı nispetinde tenzilat yapıldığı belirtilmiş ise de (eserin veya malın teslim edildiği iddiasını kabul anlamı taşımamak...

        Bu durum mirasçının mahfuz hissesine tecavüz eden, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yapılan işlemler için geçerlidir. Mirasçı bu gibi işlemlerin muvazaalı olduğu tanık ile ispat edebilir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvurunun ayırt edici bir stilize unsur veya şekli unsur ihtiva etmediği, salt ''... ...'' kelime unsurundan ibaret olduğu, başvuruya konu markada yer alan "... ..." ibaresinin Amerika’da ünlü bir fırın olan ... fırının, son dönemlerde ülkemizde ve diğer ülkelerde popüler olan bir tatlı çeşidinin ismi olduğu ve piyasada yaygın bir şekilde kullanılan bir ibare olduğu, belirtilen nedenlerle başvuru konusu ibarenin ilgili tüketiciler tarafından, başvuruya konu mallar/hizmetler açısından, belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmayacağı, markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getiremeyeceği ve tanımlayıcı nitelikte bir ibare olduğu kanaatine varıldığından, başvurunun "SINIF 30: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer,...

            GEREKÇE :Dava; faturaya dayalı bakiye alacağın ve işlemiş faizin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.Davacı vekili, icra takibine konu edilen faturaların vadelerine göre TTK. 1530 maddesi gereği icra takip tarihine kadar hesaplanan gecikme faizi isteminin de kabulü gerektiğini ileri sürerek, red kararının kaldırılarak işlemiş faize hükmedilmesini talep etmektedir.TTK nun 1530.maddesi; yalnızca mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. TTK. m. 1530 borcunu zamanında ödemeyen borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmesi ve faize hak kazanmasını öngörür. Ancak; TTK'nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup, satış sözleşmelerine uygulanmaz....

              Şti. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalı-borçlunun işbu ipotek takibine dahi haksız yere itiraz ettiğini, bu hususun dahi tek başına mal kaçırma saiki ile hareket edildiğini gösterdiğini, bunun üzerine kendilerince açılan İstanbul 21....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olan “...” markasının ortalama tüketici kitlesi tarafından amacının işlevinin ne olduğu bilinebilecek ya da en azından tüketicinin zihninde telekomünikasyon ve bilişim sektörü ile ilgili olabilecek bir kelime olduğunu düşündüreceği, davacının dava konusu başvurusu, ortalama tüketici bu markanın bir GSM numarasının bir başka GSM operatörüne taşırken herhangi bir sıkıntı yaşamayacağın ve bunun uyumlu olarak yapılacağını düşüneceği, bu nedenle “...” ibaresinin redde konu olan mal ve hizmetler ile doğrudan ilişkilendirilecek bir başvurunun söz konusu olduğu, başvuru markasının tescil edilmek istendiği 09, 35, 38, 41 ve 42. sınıftaki mal ve hizmetlerdeki tüm mal ve hizmetler ile ilişkilendirilmesi veya belirtilen sonuçların hedef olarak konulması durumunda hedefe ulaşmadaki araç olarak düşünülmesinin mümkün olduğu, telekomünikasyon ve bilişim sektörünü temsil eden bir ifadenin markasal ayırt...

                  Dava, mal alımı nedeniyle avans olarak verildiği ancak bedelsiz kaldığı ileri sürülen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çeklerin iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, çeklerin şifahi anlaşma uyarınca sipariş edilen mallara karşılık avans olarak verildiğini, ancak davalı tarafça mal teslimi yapılmadığını ileri sürmüş, davalı ise, taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki olmadığını, tahliye edilen iş yerinde bulunan menkul malların devrine ilişkin sözleşme yapıldığını ve çeklerin de davalıya devredilen mallar karşılığında verildiğini savunmuştur.Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiğinin kabulü gerekir. Yine alım-satım ilişkilerinde asıl olan peşin satış olup, mal ve bedelin aynı anda verildiğine ilişkin yasal karine mevcuttur....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporunda da anlaşıldığı üzere tasfiye memurunun görevini yasaya uygun ve tam olarak yerine getirmediği, ancak tasfiye memurunun sorumlu tutulabilmesi için tasfiye sırasında tasfiye edilen şirketin davacı alacağını karşılayacak mal varlığının olması gerektiği, davacı tarafça davalı şirketin kendi alacağını karşılayacak mal varlığı olduğunun iddia ve ispat edilemediği, bu nedenle davanın reddi, kaldı ki bu aşamada bile davalı şirketin tasfiye edilmemiş bir mal varlığı olduğu anlaşıldığında ihya edilen şirkete icra yoluyla başvurarak alacağın tahsil edilebileceği, ayrıca davacının zararı dolaylı zarar olup, davalı tasfiye memurunun sorumluluğuna hükmedilmesi halinde hükmedilecek paranın davalı şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği halde davacı kendisine ödenmesini talep ettiğinden bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu