ada 2 parselin T4 ile T7 arasında yapılan 01/06/2016 tarih 12997 yevmiye sayılı satışın Samsun İli Atakum İlçesi Balaç mahallesi 128 Ada 4 parsel 10 nolu bağımsız bölümün davalı T4 ile davalı T6 arasında yapılan 30/05/2016 tarih ve 11116 yevmiye sayılı satışın muvazaalı olması nedeniyle ayrı ayrı TASARRUFLARIN İPTALİNE, davacıya Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/21033 esas sayılı icra dosyasındaki alacak ve ferilere sınırlı olmak üzere CEBRİ İCRA VE SATIŞ YETKİSİ VERİLMESİNE," karar verilmiştir....
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle; I-Davacı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜNE, II-HMK'nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 13/10/2020 tarihli ve 2019/49 Esas, 2020/473 Karar sayılı KARARININ DÜZELTİLEREK, ESAS HAKKINDA AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 1- DAVANIN KABULÜ İLE; Satış sözleşmesine konu mobilyaların ayıplı olduğunun tespiti ile SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİNE, -Sözleşmeye konu mobilyaların masrafı davalıya ait olmak üzere davacı tarafından davalıya İADESİNE, -Sözleşme nedeniyle davacı tarafından peşinat olarak ödenen 1.000,00 TL'nin mobilyaların iadesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, -Sözleşme nedeniyle düzenlenen ve dava tarihinden sonra davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan Denizli 3....
Davalı, murisin ölümünden sonra açtığı cebri tescil davasının kabulle sonuçlandığını, aynı dava ile birleştirilerek görülen davacılar tarafından açılan satış vaadi sözleşmesinin iptali istemli davanın redle sonuçlandığını, aynı davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığını, iddiaların kanıtlanamadığını, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, öteyandan zamanaşımı süresinin de dolduğunu bildirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece; "1- Davanın KABULÜ ile, a-Giresun İli, Görele ilçesi, Ünlüce Mah., Osman Kıranı mevkii 203 ada 46 parsel noda kayıtlı 5.596,47 m² yüz ölçümlü Bir Katlı Kargir Bina ve Fındık Bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, b- Giresun İli, Görele ilçesi, Ünlüce Mah., Osman Kıranı mevkii 203 ada 49 parsel noda kayıtlı 984,17 m² yüz ölçümlü Fındık Bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, c- Giresun İli, Görele ilçesi, Ünlüce Mah., Osman Kıranı mevkii 204 ada 7 parsel noda kayıtlı 273,94 m² yüz ölçümlü Fındık Bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, 2- Satış memuru olarak Görele Sulh Hukuk Satış Müdürünün atanmasına, 3- Satışın umuma açık ve açık attırma sureti ile yapılmasına," şeklinde karar verilmiştir. Karara karşı davalı Ayşe Kutlu tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
e devrettiği, ancak aynı gün bu işlem öncesinde aynı noterlikte ... yevmiye numarası ile mal ayrılığı sözleşmesi yapıldığı, her iki davalının 30 yıldır kanuni mal rejimine tabi iken mal rejimini değiştirmelerini gerektirir haklı nedenleri açıklayamadıkları, 15. maddeyi bertaraf etmek için kullanılan ilk yolun mahkeme kararı ile 19.03.2014 tarihinde kapatıldıktan sadece iki gün sonra 21.03.2014 tarihinde bunu yapmalarının şüpheli olduğu, davalı tarafın bunun aksini ispat edemediği, mal ayrılığı sözleşmesinde malların ayrıldığı, her eşin kendi malına sahip olduğu belirtilmekte ise de, mal ayrılığına tabi tutulan malların neler olduğu, hangi malın kime verildiğinin sayılmadığı, hisse devir sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ile davalıların ... 6. Noterliği 21/03/2014 tarih 21757 y. sayı ile tanzim edilen ".... Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi" deki davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin İptali KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık edinilmiş mallara katılma sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali isteğine ilişkin olduğuna ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir talepte bulunulmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından davalının fizyoterapist olduğu, davacının kuaför olduğu, davacıda oluşan sırt ağrıları nedeniyle, davalı tarafından davacının işyeri olan kuaför dükkanında kuru iğneleme yönteminin uygulandığı, ancak bu tedavi sonucu davacının ciğerinin delinmiş olduğu ve ameliyat olmak zorunda kaldığı, mesleğini icra edemez hale geldiği iddiasıyla maddi ve manevi tazminat davası açıldığı anlaşılmaktadır. Hekim ve hasta arasındaki ilişkinin vekâlet sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. Dosya kapsamında davalının tedavi nedeniyle ücret aldığına ilişkin bir açıklama yok ise de ücret vekâlet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Dava 18.09.2015 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun uyarınca vekâlet sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
olarak imalatçılar ve tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlar"ın damga vergisinden istisna olduğu hükümlerine yer verildiği; olayda Toyota Motor Europe NV/SA şirketinin ana sözleşmesinin değerlendirilmesinden şirketin faaliyet konusunun kredi verme faaliyeti olmadığı, finansman faaliyetlerini yalnızca bağlı ve kardeş şirket olarak nitelendirilen şirketlere özgü olarak yürüttüğü, finansman faaliyetlerinden isteyen herkesin yararlanamadığı görüldüğünden ve davacının anılan şirketin finans kuruluşu olmadığı yönünde açık beyanı da göz önüne alındığında şirketin "yurt dışı kredi kuruluşu" olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varıldığı; uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesinin niteliği bakımından 488 sayılı Kanunda düzenleme bulunmamakla birlikte, 213 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda belirli durumlarda ödünç para alınması veya verilmesi işlemlerinin mal ve hizmet alımı/satımı olarak değerlendirileceği yönünde düzenlemeler...
Mal. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Elektrik Perakende Satış A.Ş. aleyhine 29/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya kapsamında davacı şirkete ait elektrik abonelik sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda temyiz incelemesi için gerekli görülen, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan elektrik faturası kapsamında abonelik sözleşmesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yerinde olmadığını ,bilirkişi taşınmaz değerini belirlerken piyasa rayiç şartlarının tespiti ile emsal karşılaştırması yapıp alınan emsallere de TÜİK verilerini uygulama yöntemini kullanması gerekirken bu yöntemi uygulamadığını ,taşınmazın arsa payının ayrı, bina niteliğinin ayrı hesaplanması doğru bir yöntem olmadığından anılan raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını ,taşınmaza yönelik emsal satışlar yöntemi ile değer tespiti yapılmamış olduğunu, bu nedenlerle istinaf isteminin esastan kabulüne, ilk derece mahkemesinin, taşınmaz malikinin muris olması gerçekliği karşısında, tapudaki hisseleri oranındaki dağıtım kararın hatalı olması nedeniyle ve diğer itirazların karşılanmaması nedeniyle, hükmün kaldırılmasına. esastan yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir....