Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu aracın gösterge panelinde yeşil renkte bir çizginin yer aldığı, davacının bu çizginin aracı ayıplı hale getirdiği iddiasıyla aracın ayıpsız misli ile değişimini talep ettiği, durum ve koşullar ayıpsız misli ile değişimi haklı göstermemesine rağmen davacının ücretsiz onarım talebini kabul etmediği gibi aracı garanti süresi bitene kadar sorunsuz bir şekilde kullanmaya devam ettiği (davacının gösterge paneli nedeni ile aracı kullanırken sorun yaşadığına dair bir iddia ve delil ileri sürmediği), makul süre içinde aracın değişimi talebi ile dava açılmadığından davacının amacının araçtaki kullanımı engellemeyen ve parça değişimi ile giderilebilecek basit bir kusurdan yararlanarak garanti süresi boyunca yeni (sıfır) aracı kullanmak, garanti süresinin bitimine yakın bir süre içinde de yasanın kendisine sağladığı imkanları kullanarak aracı sıfır bir araç ile değiştirme...

indirimine karar verilmesi gerektiğini, 7- Söz konusu ayıbın varlığı kabul edilse dahi, küçük bir müdahale ile giderilebilecek olması sebebi ile bu durum bedel indirimi gerektirecek bir ayıp olarak kabul edilmeliyken, üstelik ayıbın varlığı aracın kullanılması ve aracın kullanılmasından beklenen faydayı etkilememekte ve aracın değerinde bir kayıp yaratmamaktayken, yerel mahkeme tarafından aracın misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu talebin kabulünün davacının dava yolunu bir sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanması sonucunu doğurduğunu, bilirkişi ek raporunda araçta oluşan değer kaybının 6.488,80 TL olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen mahkemece aracın misli ile değişimi yönünde karar kurulmasının hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, ilk derece yargılaması sonucu kurulan hükmün istinaf yolu ile incelenerek bozularak reddine karar verilmesini talep etmiştir....

indirimine karar verilmesi gerektiğini, 7- Söz konusu ayıbın varlığı kabul edilse dahi, küçük bir müdahale ile giderilebilecek olması sebebi ile bu durum bedel indirimi gerektirecek bir ayıp olarak kabul edilmeliyken, üstelik ayıbın varlığı aracın kullanılması ve aracın kullanılmasından beklenen faydayı etkilememekte ve aracın değerinde bir kayıp yaratmamaktayken, yerel mahkeme tarafından aracın misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu talebin kabulünün davacının dava yolunu bir sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanması sonucunu doğurduğunu, bilirkişi ek raporunda araçta oluşan değer kaybının 6.488,80 TL olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen mahkemece aracın misli ile değişimi yönünde karar kurulmasının hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, ilk derece yargılaması sonucu kurulan hükmün istinaf yolu ile incelenerek bozularak reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilmesinde usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. 2....

      Marka, ... şaşe nolu aracın ayıplı olması nedeni ile aracın davalıya iadesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi fiilen imkansız olduğu takdirde bu durumda araçtaki ayıbın yarattığı değer kaybı nispetinde satış bedelinden indirim yapılması ile bilirkişi incelemesi tespiti ile taleplerini ileride artırmak üzere şimdilik ... TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        ile değiştirilmesini talep edebilmesi için, satışa konu ürünün ayıplı olarak satıldığını kanıtlaması gerekip, davacı tarafça imalat ve montaj hatasından kaynaklanan bir ayıbın varlığı usulüne uygun olarak kanıtlanmadığından ve dava konusu ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerektiren şartlar oluşmadığı anlaşıldığından ayıpsız misli ile değişim talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla reddine, ıslah dilekçesi de nazara alınarak ---- göre; garanti süresi bitmiş olsa da kullanım ömrü süresince ---- onarımını ithalatçı ve satıcının sunması zorunludur....

          Görüleceği üzere yasa koyucu, 11. maddenin birinci fıkrası ile tüketicinin seçimlik haklarını sıralama yoluyla düzenlemiş, bu seçimlik haklardan “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” seçimlik haklarının kullanılması halinde karşı taraf için hakkaniyete aykırı olarak orantısız güçlüklerin ortaya çıkması halini ise tüketici insiyatifinde olan seçim hakkının bir istisnası olarak aynı maddenin üçüncü fıkrasında hüküm altına almıştır. İlk derece mahkemesince yukarıda belirtilen şekilde alınacak bilirkişi raporuna göre davacının seçimlik haklarından misli ile değişim hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve 6502 sayılı yasa 11/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olup olmayacağı üzerinde durulması ve bu konuda gerekli değerlendirmenin de yapılması gerekmektedir....

          Dava, satıma konu malın ayıplı olması nedenine dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedelin iadesi talebine yöneliktir....

            davalıya ait olmak üzere davalıya devrine, aracın aynı marka ve özellikte ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir....

            Davacı davalı şirketin ürettiği davaya konu televizyonu satın aldığını ancak servis elemanlarınca yanlış kurulum ve üretimden kaynaklanan ayıplar nedeniyle üründe hatalar ortaya çıktığını, bu hataların giderilmesi için servis çağırdığını ancak servisin panelin değişmesi yönünde görüş bildirip ücret talep ettiğini, üründeki ayıbın kendisinden kaynaklanmadığını belirterek ürünün ayıpsız misli ile değişimini olmadığı taktirde ücretsiz onarımını talep etmiştir. Davalı vekili ürünün faturasında satın alan kişinin davacıdan farklı bir kişi olduğunu, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını ayrıca üründeki ayıbın kullanım kaynaklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda faturada satın alan kişi olarak davacının ismi bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı istinaf kanun yoluna getirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu