fazla bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile davacı idareye iade edilecek miktara faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sebze-meyve alım satım akdi imzalandığını, davalının sözleşmede prim kesintisi yapılacağına dair bir hüküm bulunmamasına rağmen ödemesi gerektiği bedelden prim kesintisi yaparak, bu bedellere ilişkin fatura düzenlediğini, müvekkilinin prim kesintisi yapılmayacağından piyasa bedellerinden daha düşük bedelle mal teslim ettiğini, kesintiler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını iddia ederek, şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan prim kesintilerinin sözleşme hükümlerine uygun bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir... (3) "Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar derhal tüketiciye iade edilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Yine 6502 sayılı Kanun'un Mesafeli sözleşmeler başlıklı 48/4.maddesinde de; "Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her hâlükârda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer....
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terditli dava niteliğinde olup, terditli birinci talep ayıp nedeniyle malın misli ile değiştirilmesi, terditli ikinci talep ise satış bedelinden indirim isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; satış sözleşmesine konu telefonun ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, telefonun onarımı halinde davacının telefondan beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, dolayısıyla davacının malın misli ile değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkı kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği ile gerekir ise indirim tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir....
Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketiciaçısından sorun teşkiledip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuziş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur....
Dava, davacının davalıdan satın aldığı taşınmazın ses izolasyonunun olmaması sebebiyle ayıptan kaynaklanan bedelden indirim talebine ilişkindir. Davacı tüketici olduğuna göre, Tüketici Hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme sözleşme tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve / veya niceliğini aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.“ denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava bakiye iş bedeli alacağının tahsili, birleşen dava ayıplı ifa nedeniyle bedelden indirim yapılması istemlerine ilişkindir....
ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur....
Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Davacının dava dilekçesinde 100,00 TL,25/09/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle 12.793,00 TL "bedelden indirim" talebinde bulunduğu ve miktarı da belirttiğinden, 100,00 TL ye dava tarihinden, 12.693,00 TL ye de ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Ayrıca dava konusu bağımsız bölümdeki ayıbın kullanıma engel teşkil etmediği, davacının satın aldığı tarihten itibaren taşınmazı kullandığı anlaşılmakla Davacının, "satış tarihinden itibaren faiz" talebinin REDDİNE karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı "avans" faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davalı TOKİ Başkanlığı tacir olmadığından yasal faize hükmedilmiştir. (Yargıtay 13....