Vergi ödemesinin incelenmesinde; dava tarihi olan 20.01.2022 tarihinden sonra 04.03.2022 tarihinde davalı tarafından ...Mal Müdürlüğü hesabına tapu harcı olarak 434,68-TL ödendiği görülmüştür. Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında taşınmazın satışı konusu tartışmasız olup, uyuşmazlık taşınmazın bedelinin tapu da gösterilen bedel olup olmadığı, davacının ödediği bedelin kdv oranında iadesi gerekip gerekmediği hususundadır. Davacı taraf taşınmazın satımı hususunda kdv+masraf dahil 130.000,00-TL'ye anlaştıklarını ancak davalının faturayı kdv dahil olmaksızın (%0) kestiğini, taraflar arasında bu hususunun e-mail yazışmaları ile sabit olduğunu, davalının tapudaki bedel üstünde kalan miktarı iade etmesi gerektiğini iddia etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde 18 adet cumhuriyet altını, 1 gram altın, 4 adet yarım altın, 18 adet çeyrek altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL talep edildiği, dava harcının 1.000,00 TL üzerinden yatırıldığı, davanın bedel yönünden ıslah edilmediği, aynen iade talebinin eşyanın gerçek değerini kapsaması sebebiyle dava dilekçesinde aynen iadesi istenilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri üzerinden harcın tamamlatılması için davacıya Harçlar Kanunu 30- 32 maddesi gereğince süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği, eğer aynen iade talebi yönünden harç tamamlanır ise davacının bedel yönünden ıslah yapmadığının da verilecek kararda gözetilmesi gerektiği, Kabule göre de, ziynet eşyalarının dava tarihindeki satış fiyatları üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, ziynet eşyalarının dava tarihindeki alış fiyatları üzerinden...
Hemen belirtmek gerekirki bu arızaların kullanım hatası nedeniyle oluştuğuna dair bir delil ve bilirkişi raporunda bir saptama bulunmamaktadır. Davacının aynı şikayetler nedeniyle 4 defa servise gittiği halde arızaların giderilemediği ve bu arızaların halen devam ettiği, bu haliyle araçtan yararlanamamanın süreklilik arzettiğinin ve 4077 sayılı yasadaki bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü zorunludur. Davacı tercihini bedelin iadesi yönünde kullandığı için mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek aracın davalıya iadesi koşuluyla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usül ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 4.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Karar Yılı : 1993 Karar No : 68 Esas Yılı : 1992 Esas No : 296 Karar Tarihi : 30/04/993 FAALİYETİN SONA ERDİRİLMESİ NEDENİYLE İZLEYEN AYA DEVRİ YA DA İNDİRİMİNE OLANAK KALMAYAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN İADE EDİLEMEYECEĞİ HK. Adi ortaklığa ihale edilen işin, 31.12.1985 tarihinde sona ermesi nedeniyle ortaklığın da sona erdiğini, bu ortaklıkça yapılan iş nedeniyle Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilen Kasım 1985 ayı beyannamesinde ... lira ve Aralık 1985 ayı beyannamesinde ise ... lira Katma Değer Vergisi indirimi beyan edildiği, faaliyetlin sona ermesi nedeniyle indirilme olanağı kalmayan toplam ... lira verginin kendilerine ret ve iadesi istenerek, 14.7.1986 tarihinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurulmuş, bu başvuruya yanıt alanımadığı için kurulmuş varsayılan olumsuz işlem Vergi Mahkemesinde dava konusu yapılmıştır. Vergi Mahkemesi davayı kabul ederek işlemi iptal etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı ..... arasında imzalanan 03.03.2010 tarihli sözleşme ile sözleşmede belirtilen malzemelerin davacıya 160.000 TL bedelle satışı ve tesliminin kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu malzemelerden 21.476 TL'lik kısmının fatura düzenlenerek davacıya teslim edildiğinin ihtilafsız olduğu ve bakiye ödemeye karşılık mal tesliminin gerçekleştiğini davalı ....'nin kanıtlayamadığı, sözleşme çerçevesinde ödenen bedelden davacıya fatura karşılığı teslim edilen 21.476 TL'nin mahsubu ile bulunan 138.524 TL'nin iadesi gerektiği, davalı ...'ın davalı şirket yetkilisi olarak sözleşmede imzası bulunduğu, sözleşmeye konu iadesi gereken mal bedelinden şahsen sorumlu olduğunu gösterir bir delil ve belge sunulmadığı gerekçesiyle davalı ...'...
Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile satın almış olduğu buzdolabının ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, davacının bedel iadesi talebi hakkında hüküm kurulduğu halde, manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacının, manevi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, yatak ve yemek odası takımlarının yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında ürünlerin değişimini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda davacının ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirme hakkı değerlendirilmeli bu mümkün olmadığı takdirde bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir....
Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler. 3.Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. 4.Bu bakımdan sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir....
Dava, tüketicinin açtığı ayıp nedeniyle seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Davaya konu aracın, satın alındıktan kısa süre sonra, garanti süresi içerisinde, yağ kaçağı nedeniyle seyir halindeyken durduğu, bir daha çalışmaması nedeniyle çekici ile servise alındığı, eksantirik mili zincir gerdiricisindeki bu arızasının kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden doğan gizli ayıp mahiyeti taşıdığı bilirkişi raporu ile sabittir. Mahkemece arızanın basit bir onarımla giderildiği, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve halihazırda arızanın giderilmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunun anlaşıldığını öne sürerek, ödediği bedel olan 1272 YTL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunun anlaşıldığını belirterek, ödediği bedelin tahsili için bu davayı açmıştır. Davalı, bedel iadesi için şartların oluşmadığını savunmuştur....