Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle bedel iadesi talebinin koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, Yönetmelikte sözü edilen, “aynı arızanın ikiden fazla tekrarının” gerçekleşmiş olması karşısında somut olayda bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Yine az yukarda değinilen bilirkişi raporu gereğince aracın hasarlı olduğu da anlaşıldığından, araca verilen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının da iade edilecek bedelden mahsubu gerektiği gözardı edilmemelidir. O halde mahkemece araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının mahsubundan sonra kalan satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
kapsamını daraltamayacağı, 3065 sayılı Kanun'da indirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin iadesi getirilmiş ama bu hakkın kullanımı bakımından herhangi bir kısıtlama getirilmediği, bu nedenle idarenin yasada yer almayan bir kısıtlama yoluna giderek ciro primi ve fiyat farkı nedeniyle ödenen katma değer vergisini iade kapsamından çıkarmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
Temyize konu davada mahkemece, kararın gerekçesinde ''Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan dava, davalının ayıplı mal teslimi nedeniyle sözleşmenin iptali, ödenen bedelin iadesi ve kalan bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davacılara ayıplı mal teslimi yapıldığı dosyaya sunulan belgeler ve bilirkişi raporu ile anlaşılmaktadır. Ayıplı olarak teslimi yapılan koltuk takımına davacılar tarafından kullanım nedeniyle hasar verildiği dikkate alınarak ayıplı ürünün değişimi söz konusu olmadığından davacılar tarafından ödenen bedelin iadesi ile kalan bedel yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerekmiştir.'' denilmiştir. Oysa ki, hüküm fıkrasının 1.bendinde ''davanın kabulü ile eksik teslim nedeniyle 800,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye 2.050,00 TL için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,'' karar verilmiş ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2021 NUMARASI : 2020/530 ESAS-2021/306 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL SATIŞI KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının, oto alım satım işiyle uğraşan davalıdan 04/08/2020 tarihinde 54.500,00 TL bedel mukabilinde Ford Focus marka araç satın aldığını, sonradan aracın motor arızası ve bir kısım mekanik arızalar ihtiva ettiğini davacının öğrendiğini, davalıya ayıbın bildirilmesine rağmen davalının olumsuz yanıt verdiğini, araçtaki ayıbın giderilmesi için gerekli masrafın 11.952,00 TL olduğunun araç üzerinde yaptırılan incelemeler neticesinde tespit edildiğini ileri sürerek, bu tutardaki onarım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 .maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Dereköy Mevki 298 Ada 8 Parsel üzerindeki irtifak hakkınn kaldırılması ile aynı yer 4 parsel numaralı pilon yerinin bedeli karşılığında müvekkillere iadesi ve davalı kurum adına olan kayıtların terkini ile iptaline karar verilmesini, davalı kurumun lehine olan irtifak hakkı kurulması ve tescil işlemleri 1988 yılında tamamlandığını ancak davalı kurumun lehine kamulaştırılan taşınmazlar üzerine bugüne dek herhangi bir işlem yapı ve tesis yapılmadan 1998 yılındaki mevcut haliyle bırakıldığını, bu nedenle davacılar yönünden geri alma hakkının doğduğunu, Tedaş'ın irtifak hakkının terkini için 1.622.500- TL 4 nolu parseldeki pilon yerinin kaldırılması için 10.000- TL bedel talep ettiğini, taşınmazların bedeli karşılığında davacılara geri iadesi ve davalı kurum lehine olan kayıtların terkini ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan satın aldığı aracın yağ eksiltmesi sorunu nedeniyle defalarca servise girdiğini,aracın motorunda rektefiye yapılmasına rağmen yağ yakma sorununun giderilemediğini ileri sürerek aracın ayıplı olması nedeniyle iadesi ile satış bedeli olan 46.633,74 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar araçtaki yağ eksiltme sorununun aracın kullanma klavuzunda belirtildiği üzere aracın niteliğinden kaynaklanan bir durum olduğunu ve aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise, yapılan test sürüşünde araçta vites ile ilgili bir anormalliğin bulunmadığı bildirilmiş, ancak debriyaj diski ve baskı balata arızasının neden kaynaklandığı, kullanıcı hatası mı yoksa imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp mı olduğu, aracın kullanıldığı süre gözetilerek bu şekilde bir arızanın ortaya çıkmasının normal olup olmadığı hususları konusunda bir görüş bildirilmemiştir... 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......
Davacı, davalı ile aralarında yer alan mal alım sözleşmesine istinaden kendisine ayıplı mal teslim edilmesi sebebine dayalı olarak alacak talebinde bulunmaktadır....