WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL paspas bedeline yönelik talebin davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle Reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ithalatçı şirket ise davacının ithalatçı olan şirketlerine karşı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.Davacı aracını ... Otomotiv İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'den satın almış olup, davalı ... Servis Tic. A.Ş. bu durumda satıcı değil aracın ithalatçısı konumundadır....

    Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

    Dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporlarındaki teknik tespitlerde açıkça belirtildiği üzere dava konusu araçtaki ayıp sebebiyle oluşan zarar ile araç rayiç değeri oranın %1 bile olmadığı, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde davacının misli ile değişim talebinin taraflara arasında aşırı bir dengesizliğe neden olacağı, dava konusu araçtaki ayıp nedeniyle davacının seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasına yönelik talebinin dosya kapsamına uygun olacağı, araç davacı tarafça 2016 yılında alınmış olup gizi ayıp mahkememizce tespit edildiğinden bilirkişi raporu ile tespit edilen bedelin davalıdan talep edebileceği,her iki davalının da satıcı ve sağlayıcı olarak olaşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, aksi yöndeki davalıların itirazlarının dosya sonucu etkisi bulunmadığından mahkememizce itibar edilmediği anlaşılmış, davanın...

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde pert kaydı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....

      Davacı taraf davalıdan 07.12.2009 tarihinden itibaren en yüksek faziyle araç bedelinin iadesini talep etmiş mahkeme davayı kısmen kabul ederek araç bedelinin dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar vermiştir.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur....

        Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi ile ayıplı araç nedeniyle yapılmış olan bir kısım masrafların davalıdan tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davaya konu aracın masrafları davalıya ait olmak üzere davalıya iadesine, 29.000,00 TL araç satım bedeli, 180,00 TL satış masrafı, 160,00 TL noter masrafı olmak üzere toplam 29.340,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek davacı lehine 3.520,80 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından eksik vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle istinaf edilmiştir....

          arızalandığını ileri sürerek araç bedelinin iadesi ile maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

            Davacı tarafından satın alınan aracın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin yasada belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, davacının araç bedelini isteyebileceğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet araç tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır....

              Mahkemece, 2918 sayılı Yasanın 20 maddesi uyarınca, resmi şekil şartına uyulmadan yapılan araç alım satımına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden aldıklarını iade yükümlülüğü altında olduklarından, davalıya iade edilen kamyon nedeniyle ödeme yaptığı miktarın davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 20.500....

                UYAP Entegrasyonu