"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; evlilik olmaksızın bağışlanan araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY 1- Dava, ayıp nedeniyle ayıplı mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 2- Daire heyeti üyeleri arasında, satıma konu malın ayıplı olması nedeniyle, satılanın iadesi karşılığında, mal bedelinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu konusunda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. 3- Davacı taraf, satılan malın ayıplı olması nedeniyle 6502 sayılı TKHK’nın 15.maddesi uyarınca aracın misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi talebinde bulunmuştur. Şayet satıma konu araç halen üretiliyor olsaydı, yargılama sonucunda tercihine uygun olarak davacı taraf güncellenmiş değeri ile yeni bir araç sahibi olacaktı. Ancak aracın halen üretiliyor olmaması nedeniyle Mahkemece sadece aracın dava tarihindeki yeni değerine hüküm olunmuştur. Aracın ayıplı olması nedeniyle kendisinden beklenen faydayı vermediği sık sık arıza yaptığı dosya içeriği ile sabittir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Uyuşmazlık ticari araç alım satımından kaynaklanmaktadır. Bu durumda davacı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/e maddesi kapsamında belirtilen tüketici kavramına girmediğinden davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e ait aracı, 12.5.2003 tarihinde noterde kati satış sözleşmesi ile satın alıp bedelini ödediğini, diger davalının satış sözleşmesinde satıcının vekili olarak hareket ettigini, ancak araç sahibinin vergi borcu nedeniyle aracın adına tescilini yaptıramadığını, araç bedelinin iadesi için icra takibi yaptığını davalı ...'nin haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalı ...'dan da araç bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ..., aracın vergilerini taksit taksit yatırdığını savunarak davanın reddini dilemiş, davalı ... yargılamaya katılmamıştır....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca mahkeme kararının hüküm bölümünün birinci fıkrasının bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen (davanın kabulüne, 49.051,62 YTL araç bedelinin aracın davalılara iadesi koşuluyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen 49.051,62 YTL'na aracın davalılara iadesi tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi yürütülmesine) cümlesinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ayıplı araç satışından dolayı ödenen araç satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı tarafından dava dilekçesinde aracın 20.300,00 TL'ye alındığı kabul edilmiştir....
Otomotiv San.A.Ş.’nin sorumlu olduğu, mevcut delillere göre karar verilmesi istendiğinden ve mevcut delillerle de araçta önemli ayıp olup olmadığı tespit edilemediğinden davalı ... Otomotiv Tic. ve San.A.Ş.’nin sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalılardan ... Otomotiv San. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/4211E., 2016/14572K. Sayılı ve 10/11/2016 tarihli bozma ilamında "Davacı satın aldığı ticari aracın ayıplı olması sebebi ile araç bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Üretimden kaynaklanan gizli ayıbın varlığı halinde satıcı ile birlikte üretici de alıcıya karşı sorumludur. Araç bedelinin iadesi için satış konusu araç üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığının ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kanıtlanması gerekir. Alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli mahiyette değildir....
un kiralanma için davalıya ve dava dışı ortağına 22.000,00 TL nakit para ve 9.000,00 TL tutarlı dava konusu bonoyu verdiğini, diğer müvekkili... 'nin de kefil olarak bonoyu imzaladığını, söz konusu aracı kredi borcunun vergi borcunun ve trafik cezalarının çok fazla olması,aracın da arıza yapması ve yine asıl araç sahibinin bu kiralamaya rızasının olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin parasını istediğini,davalının müvekkilinden aldığı kira bedelinden kalan 15.000,00 TL yi ve almış olduğu 9.000,00 TL lik bonoyu iadesi etmesi gerekirken iade etmediğini , dava konusu bonoyu takibe koyarak müvekkillerini cebri icra tehdidi altında bıraktığını ileri sürerek müvekkillerinin davalıya dava konusu bono nedeniyle borçlarının olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve haksız takip nedeniyle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aracın iadesi borcunu yerine getirmeyen davacı için faizin dava tarihinden itibaren yürütmek ise hem aracın kullanılması ve hem de faize hak kazanma sonucunu sağlayacağından (Venire Contra Factum Probrium) çelişkili davranış-sonucundaki yasağın ihlâline olanak tanımak anlamını ortaya çıkarıp hakserlik ve denkserlik kuralarını da ihlal eden durumun BK.nun 192 ve 205. madde hükümlerine aykırı olup, hukuken himaye görmemelidir. b) Aracın iadesi anında davacının ancak araç bedelini tahsil etmek gibi bir sonucu ve hakkı doğacak; davalı satıcı için de bu şekilde muaccel olan borcu ödemek aksi halde temerrüdün doğması gerekmelidir....
Somut olayımızda taraflar arasında şekil şartına uyulmadığı için geçersiz bir araç satış sözleşmesi bulunup, bu sözleşmenin geçersizliği nedeni ile de, her iki tarafın karşılıklı olarak birbirinden aldıklarını iade etmesi gerekmektedir. Dava konusu bono da söz konusu hukuken geçersiz araç satışına istinaden davacılar tarafından tanzim edilerek davalıya verilmiş olup davacılara iadesi gerekmektedir. Elbette dava konusu bono dışında tarafların birbirinden aldığı nakit paraların ve satış konusu aracın da iadesi gereklidir. Bir başka anlatımla geçersiz araç satış sözleşmesi yapılmadan önce tarafların mal varlığı durumunun geri döndürülmesi, bu satış için verilen para, kambiyo senedi, araç vs. iade edilmesi gereklidir....