Son olarak, davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş, ancak bedelde muvazaa iddiasını ispat edememiştir....
Mahkemece 11.01.2012 tarihli ve 2006/614 Esas, 2012/9 Karar sayılı ilamı ile bir kısım taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, bir kısım taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz edilmesi üzerine ... Hukuk Dairesinin 20.11.2012 tarihli ve 2012/12040 Esas, 2012/15097 Karar sayılı ilamı ile"...Önalıma konu 29 adet parselde davalının aynı senetle 22.05.2006 tarihinde toplam 23.960 TL bedelle pay satın aldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ve 29 adet taşınmazın gerçek değerinin 16.772,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı satım sözleşmesinin tarafı olmadığından iddiasını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Davacı gösterdiği delilerle bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Ancak davacı dava dilekçesinde yemin dahil her türlü yasal delile dayanmıştır....
Köy ... mevkiinde tapunun ... pafta ... parselde kayıtlı 40.250 m2 tarla vasıflı taşınmazın 493/560 hissesinin müvekkiline ait bulunduğunu, davalının aynı parselde 22.08.2008 tarihinde ...ün 120/4480 payı ile ...’a ait 13/560 payı 32.000.TL bedelle satın aldığını, bundan çok kısa bir süre sonra da aynı taşınmazdan daha küçük payları 100.000 TL ye alarak bedelde muvazaa yaptığını, toplam bedelin tapuda 132.000 TL olarak gösterilmesine rağmen gerçek bedelin 31.050 TL olduğunu, bu bedel üzerinden önalım hakkının tanınmasını ve davalı adına kayıtlı payın iptali ile tescilini istemiştir. Davalı vekili ise müvekkilinin yetkili bulunduğu ... Gayrımenkül A.Ş. şirketi adına ...-...-... ve ... nolu parselleri satın aldığını, ... numaralı parselin ise paydaşlarının çok olması nedeniyle şirketten yüksek fiyatlar istenmesi nedeniyle ... parseldeki payları kendi üzerine aldığını, müvekkilinin hisse iktisabına müteakip paydaş ...'...
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, tapu bedeli ile harç ve giderlerinin depo edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşif sırasında belirlenen değer depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucunda; dava konusu ---- ayıplı olduğunun sabit olduğu, ayıplı kumaşın davalı iş sahibi tarafından kabul edilmediği, ayıp nedeniyle iş sahibinin yükleniciden tazminat talebinde bulunabilmesi ve bedelde indirim istemesi için ayıplı malların yükleniciye iade edilmesinin gerekmediği --- davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerine davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilerek davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği---- ---hale getirilmesi nedeniyle davalı tarafından ayıp oranında bedelde indirim seçimlik hakkının kullanılabileceği, TBK 50/II maddesinde "Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar...
Dava; davacı tarafça davalıdan 2. el olarak satın alınan aracın kilometresi ile oynanmış olması sebebiyle ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri karşılıklı olarak temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine, davacı vekilinin yargılama harç ve giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı davaya konu paya yönelik olarak açtığı davada yasal önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiş, aynı zamanda bedelde muvazaa iddiasında da bulunarak önalıma konu payın gerçek değerinin 50.000 TL olmasına rağmen, davalının, önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla tapudaki satış değerini 94.000 TL olarak gösterdiğini savunmuş ve önalım hakkının 50.000 TL üzerinden tanınmasını istemiştir....
Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Ancak; 1)Taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, 2) Dava konusu taşınmaz ile içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler .........
ve muvazaa iddiasının ispatlanamaması nedeniyle tapu senedinde gösterilen bedel depo edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklindeki gerekçelerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir....