WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın hissedarlar arasında fiili taksim edildiğini, her hissedarın belirlenen alan kadar yer kullandığını, davacının şufa davası açmakta kötü niyetli olduğunu, fiili taksimin uygulandığı taşınmazlarda kanuni ön alım hakkının kullanılamayacağını, tapudaki satış bedelinin fahiş olduğu ve bedelde muvazaa yapıldığı iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın fiilen taksim nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise tapudaki bedel ve tapu harçlarından oluşan önalım bedelinin davacı tarafa tamamlattırılarak davalı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Dava tarihinden sonra, dava konusu aracın devredilmiş olması nedeniyle, davacı artık misli ile değişim talep edemeyecek olup, ayıplı olduğu iddia edilen aracın, mevcut ayıp nedeniyle piyasa değerinin altında bir bedel ile satıldığını ileri sürerek, zararını talep edebilecektir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3....

sürerek, davalı adına kayıtlı payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir....

    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...

      Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin tamamı parlak olacak şekilde seramik satın aldığını, ancak davacının mat ve parlak seramikler gönderdiğini, döşendikten sonra davacıya ayıbın bildirildiğini, davacının değiştirebileceğini beyan ettiği, ancak müvekkilinin maliyetin artmaması için bedelde indirim hakkını kullanmak istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, buna rağmen davacının kötüniyetli olarak cari hesap dökümüne dayanarak müvekkili hakkında icra takibi yaptığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan şirket davaya katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ayıbın süresinde ihbar edildiğine ilişkin delil sunulamadığı, işsahibi davadışı üniversitenin ayıp nedeniyle davalının taşeronluk yaptığı davadışı temlik alan firmaya yaptığı ödemeden bir kesinti yapmadığı, malzemeyi satın alıp kullanan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, davalının...

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/119 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, yapılan inceleme sonunda dairenin balkonlu net alanının 88.69 m², balkonsuz net alanının 73.49 m² olarak hesaplandığını ileri sürerek sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesine mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir. II....

          Arızanın daha sonra giderilmiş olması nedeniyle keşif yapılmasında yarar bulunmadığından keşifte zorunluluk bulunmamaktadır. Bu halde mahkemece konusunda uzman iki teknik ve yorumda yardımcı olmak üzere bir hukukçudan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan dosya kapsamındaki tutanaklar, servis raporları, delil tesbit dosyalarındaki bulgulara göre ayıbın, BK’nın 360/I. fıkrasında belirtilen şekilde kabule icbar edilemeyecek nitelikte ve davacının sözleşmeyi fesihle ödediği bedeli istemekte haklı olup olmadığı, yüklenicinin kusuru nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa bunun miktarı ya da aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca bedelde indirim gerekip gerekmediği ve miktarı konusunda rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme sonucu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

            Oysa BK'nın 360/II. maddesi hükmüne göre iş sahibinin eserdeki ayıp nedeniyle bedelde indirim talebine hakkı olduğu gibi, yüklenicinin kusurunun varlığı halinde oluşan diğer zararlarının tazminini de isteyebilir. Bu itibarla tarafların ayıplı olduğu konusunda ittifak ettikleri imalâttaki ayıpların giderilme bedeli ile buna bağlı mutat giderlerin eserin teslim edildiği 2007 yılı serbest piyasa rayiçleri ile hesaplatılarak bulunacak bedelin hüküm altına alınması yerine anılan husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              isteme seçimlik hakkını kullanmak istediğini diğer seçimlik haklarını saklı tutarak araçta olan gizli ayıptan ötürü bedelde indirimin taraflarına iadesini talep ettiklerini, hileli olarak çalışma saati düşürülen ve müvekkiline ayıplı şekilde satılan ... plakalı aracın satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davacı bedelde muvazaa iddiasına dayanmış, mahkemece bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından ve davacının resmi satış bedelini depo etmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Kural olarak davacının, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatlayabilmesi için yapılacak keşif dışında delil sunması zaruridir. Ancak davacının ibraz edeceği deliller ve dinleteceği tanık beyanları ile davacının bedelde muvazaa iddiası değerlendirilebilir ve neticesine göre bir hüküm kurulabilir. Oysa ki davacının tanık deliline dayanmadığı ve başkaca delil ibraz etmediği anlaşıldığından, bedelde muvazaa iddiasını ispatladığından bahsedilemez....

                UYAP Entegrasyonu