Davacı dava konusu aracı 0 kilometrede satın aldıktan yaklaşık 2 hafta sonra aracın motorundan ses gelmesi üzerine servise yönlendirildiği ve serviste 10 gün kaldıktan sonra aracın kullanım hatasından kaynaklanmayan üretim hatası nedeni ile gizli ayıplı olduğu ve ayıplı parçaların garanti kapsamında değiştirildiği ve aracın tamir edilerek davacıya teslimi üzerine de davacı tarafından davalıya yaklaşık 14 gün sonra ihtarname çekerek aracın yenisi ile değişim talebinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Yevmiye no'lu ve 24.11.2020 tarihli ihtarnamesi ile satıma konu gizli ayıplı aracın bu haliyle kabul edilemeyeceği, imkan var ise satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi, bu mümkün değilse satılan aracın teslime hazır olduğu bildirilerek sözleşmeden dönüldüğü ve bu satış nedeniyle ödenen bedelin ve yapılan ek masrafların faiziyle birlikte ödenmesi seçimlik haklarının kullanıldığı davalı tarafa ihtar edildiğini, davalı tarafça bu ihtarnameye Beyoğlu ...... Noterliğinin ..........
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının servise başvurmak suretiyle ayıp ihbarını süresinde yaptığının kabulü gerektiği, bilirkişi raporuna göre motorun yağ yakması nedeniyle sökülerek sekmanların değiştirilmiş olmasının motorun satışı sırasında gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, bu arızanın satış sözleşmesinin feshini gerektirecek nitelikte ayıp olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu yapılan aracın aynı marka ve model ile BK'nun 203/1. maddesi gereğince yenisiyle değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir. Dava ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dairemizin 2012/4885 E., 2012/11703 K. sayılı ve 12.07.2012 tarihli bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....
İSTİNAF SEBEBPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmeye uygun teslim edilmemiş olan aracın ayıplı olması bir bakıma haksız fiil niteliğinde olup, davalıdan talep edeceği bir miktar para alacağını doğurduğunu, mezkur satış sözleşmesine konu aracın da içlerinde bulunduğu yaklaşık 500 aracın ithalatında vergi usulsüzlüğü yapıldığı iddiasıyla Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinde müsadere talepli dava açıldığını, yaklaşık ispatın sağlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Talep, ayıplı satış nedeniyle dava konusu aracın misli ile değiştirilmesi olmadığı takdirde, sözleşmeden dönülerek araç satış tutarının davalıdan tahsili için açılan dava içinde ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Tüv-Türk kayıtlarına göre aracın kilometresinin davalıdan önceki araç malikleri tarafından değiştirildiği , davalının malik olduğu dönemde aracın muayene görmediği sabit olmakla birlikte, satıcı aracın kilometresinin değiştirildiğini bilmese bile ayıp nedeniyle tüketiciye karşı sorumludur. Aracın kilometresinin değiştirilmesi "gizli ayıp" niteliğinde olup 6502 sayılı yasanın 11. Maddesine göre malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme olarak düzenlenmiştir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Somut olayda davacı satın aldığı aracın ayıplı çıkması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu aracın kamyonet olması nedeniyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, dava konusu aracın ruhsatında kamyonet olduğunun belirtilmesi tek başına satış işleminin tüketici işlemi olmadığını göstermez. Aracı satın alan kişinin ticari veya mesleki amaçla hareket etmemesi, yani aracı ticari veya mesleki faaliyetinde kullanmak üzere satın almaması gerekir. Dava konusu aracın ruhsatında kullanım amacı yolcu nakli-hususi yazmaktadır. Aracın, davacı tarafından ticari veya mesleki amaçla kullanıldığına dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Buna göre, davacının tüketici olduğunun kabulü gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Davacının davalı tarafından satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, seçimlik hakkını ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde kullanmıştır. Aracın satın alınmasından sonra davacı kullanımındayken dava konusu aracın 03.02.2011 tarihinde maddi hasarlı kazaya karıştığı ve araçta hasar oluştuğu davalı tarafça iddia edilmiştir. Ne var ki Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamış, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine hükmedilirken, araçtaki değer kaybı nazara alınmamıştır. Bu itibarla, araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı, konusunda uzman bilirkişi tarafından saptanmalı ve bu değer kaybının, davacıdan tahsiline karar verilmelidir....
Tüketici Finansmanı A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın aynı marka model ve özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıplı aracın tüm masrafları (iade konusundaki) davalı .... tarafından karşılanmak üzere davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde iadesine, davaya konu aracın aynı model aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmadığı takdirde İİKm.24 uyarınca işlem yapılmasına manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... tarafından temiyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi olmazsa satış bedelinin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece, aracın misliyle değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı üretici kuruluş tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 19/05/2004 tarihinde 2004 model kullanılmamış araç satın aldığını, bir gün sonra sol arka kapı boyasının renginde ton farkı olduğunu tespit ettiğini, satın aldığı firmadan değiştirilmesini istediğini, buna rağmen talebinin yerine getirilmediğini belirterek eldeki bu davayı açmıştır. Davalı, aracın ayıplı olmadığını, boyadaki ton farkının üretim hatasından kaynaklandığının ispat edilemediğini, aracın bugüne kadar davacı tarafından kullanılması nedeniyle kendilerinin büyük zararı oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sol arka kapı boyasının orijinal olmadığını ve tüketici tarafından fark edilmesi mümkün olmayan gizli ayıp olması nedeniyle aracın misliyle değiştirilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, dava konusu araçtaki ayıp sebebiyle aracın misliyle değişimi mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Davacı,---- plakalı aracın gizli ayıplı olduğunu, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aracın değiştirilmesi mümkün olmaz ise geri alınması ve satış bedelinin satış tarihi itibariyle avans faizi ile her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilinine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın safahatı incelendiğinde; İlk olarak açıldığı ------ karar sayılı görevsizlik kararının süresinde istinaf edilmeksizin usulüne uygun gönderme talebine istinaden mahkememize gönderildiği ve mahkememizce ----- alarak yargılamanın sonuçlandırıldığını, mahkememizin ---- tarihli kararı ile "... 1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE..." karar verildiği,...