Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmede dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece açılan dava miktar itibariyle hakem heyetlerinin görev sınırında olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

Bu tercihli hakları içeren taleplerin kullanılabilemesi amacıyla gereken zamanaşımı süresi ise aynı kanunun 12 madesinde; "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir....

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan rucüen alacak talebine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Somut olayda iki tarafın tacir olduğu, davacının davalıdan satmak için cep telefonu aldığı, tarafların arasında ticari ilişki olduğu bu ilişkinin dosya arasına alınan fatura ile de sabit olduğu, alınan bu telefonlardan davaya konu olan telefonun arızalandığı ve servise gitmesine rağmen tamir edilememesi üzerine----------- fatura bedelinin tüketiciye iadesine; şikayet konusu ayıplı ürünün şikayet edilene iadesine karar verildiği, tüketici bu kararın kesinleşmesi ile satıcı davacı aleyhine ------- dosyası ile takip başlattığı ve alacağını davacıdan tahsil ettiği sabittir....

    Davacının dava konusu talebi ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesidir. Sözleşmenin feshi ve bedel iadesi önemli nitelikteki ayıplarda şayet alıcının maldan beklediği faydayı önemli ölçüde ortadan kaldıracak tür ve boyutta ise hükmedilmesi mümkün görülse de burada hakkaniyet çerçevesinde bir değerlendirme yapılması da gerekmektedir....

      Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının davalıdan satın aldığı aracın motor ön kaputundaki boya hatasının imalat hatası ve aracın gizli ayıplı olduğu belirtilmiş olup; davacı, aracın değiştirilmesi talepli bu davayı açmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bu seçenekler üzerinde durulmadan, aracın değiştirilmesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan 428,55 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, tüketicinin ayıplı maldan kaynaklı bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalının istinaf talebi yönünden ; Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu nazara alındığında, davaya konu ürünün ayıplı olması nedeni ile davalının istinaf talepleri yerinde görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalıdan sıfır km olarak satın alınan aracın boya kalınlıklarının olması gerekenden fazla olup ayıplı mal olduğu ileri sürülerek, ayıpsız misliyle değişim talebinde bulunulmuştur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2019 NUMARASI : 2018/32 ESAS 2019/121 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatı ile) 13/03/2019 tarih ve 2018/32 Esas 2019/121 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Dava konusu Adana ili Ceyhan ilçesi 1435 ada 3 parsel, zemin kat 1 nolu bağımsımsız bölümü davalı şirket sahibinden ev inşaat halinde iken satın aldığını, ancak aldığı günden bu yana evin pencere camlarından yağmur suyu ve soğuk hava girdiğini, kış aylarında evde oturmanın çekilmez hale geldiğini, bu konu ile ilgili davalı şirketle defalarca görüştüğünü, ancak bir sonuç alamadığını, tüm bu nedenlerle davalı müteahhit tarafından ayıplı olarak yapılan evinin tüm pencerelerinin tamamen değiştirilerek ayıplı maldan kaynaklanan zararının ve kendisi tarafından yaptırılan pencerenin...

        olduğu anlaşılmış olduğu gerekçesiyle davacının bedel iadesi talebinin kabulü cihetine gidilmişse de, dosyanın incelenmesinde, dava konusu aracın ilk olarak 21.02.2012 tarihinde davaya da konu edilen şikayeti sebebiyle servise girdiği, debriyaj baskı ayağının kırık olduğunun tespit edilerek debriyaj setinin değiştirilmesi suretiyle onarıldığı, daha sonra aynı şikayete ilişkin 12.06.2012 ve 11.09.2013 tarihlerinde yeniden onarıma tabi tutulduğu anlaşılmıştır....

          Davalı ithalatçı olup eldeki dava satın alınan ve ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4.maddesinin 3.fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davacı tüketici, davalı ithalatçı konumundadır. Öyle olunca, sözü edilen Yasa'nın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

            UYAP Entegrasyonu