Davalının ...ada ... parsel 8 nolu bağımsız bölüme yapılan tadilat ve iyileştirme giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre, edinilmiş mallara katılma rejimin geçerli olduğu dönemde davacı tarafından davalının kişisel malı niteliğinde olan taşınmaza yapılan tadilat ve iyileştirmeleri masraflarının edinilmiş maldan yapıldığı, kişisel maldan yapıldığının iddia ve ispat edilmediğine göre, edinilmiş mal kapsamında bulunduğunun kabulü gerekir....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında “ tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanmasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer ... diğer seçimlik haklarını kullanabilir” yazılıdır. Yine ......
Bu tercihli hakları içeren taleplerin kullanılabilemesi amacıyla gereken zamanaşımı süresi ise aynı kanunun 12 madesinde; "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir....
Filhakika, dosya kapsamında bayilik sözleşmesi kapsamında davalı üreticinin ayıptan sorumlu olmadığının savunulmadığı ve bu yönde bir bilgi ve belge sunulmadığı, taraflar özelinde uyuşmazlığın ayıplı maldan kaynaklanmadığı ve bu nedenle ayıp ihbar süresinin ve ayıba karşı tekeffül hükümlerinin işbu davada uygulama yeri olmadığına göre davalı şirketin üretici firma olarak üretici/imalatçı sıfatıyla ayıplı maldan dolayı üçüncü kişiye ödenen paradan haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olacağı ve davacı bayinin bu yönde uğradığı zararı tüm ferileriyle birlikte tazmin etmesi gerektiği inancı oluşmuştur....
Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre de, tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen; malın, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde, aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 26.7.2005 tarihinde davalılardan odak A.Ş.dan satın aldığı araçta imalattan kaynaklanan çok sayıda arıza oluştuğunu, aracın değiştirilmesine dair ihtarının sonuç vermediğini ileri sürerek aracın aynı model yenisiyle değiştirilmesini ve 500 YTL.manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davalılar, dava konusu araçta ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin 11.05.2011 tarihinde satın aldığı aracın devamlı arızalandığını, serviste arızanın giderilemediğini, aracın ayıplı olduğunu belirterek aracın iadesi ile satış bedelinin ve servis hizmeti için ödenen tutarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, görevli mahemenin genel görevli asliye (ticaret) hukuk mahkemesi olduğunu bildirerek görev itirazında bulundukları gibi esasen de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre aracın gizli ayıplı olup, maldan yararlanamamanın süreklilik arzettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aracın davalılara iadesi ile fatura bedeli olan 64.192,73 TL'nin aracın iade edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 22.6.2006 tarihinde satın aldığı 2006 model ... marka aracta sık sık aynı arızanın tekrarlandığını, araçta üretim hatası bulunduğunu belirterek ayıplı olan aracın yenisi ile değiştirilmesini istemiştir. Davalı ve müdahil davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, hükme esas alınan 15.2.2005 tarihli rapor ve 16.2.2007 tarihli ek rapor gereğince davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 2009/1679-4551 Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiası ile açılan, “aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” ve tazminat istemlerine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında “Tüketici Onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanmasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kulLanabilir” hükmü bulunmakta, yine ......