Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Koltuk takımının mağazada görülerek beğenilip, sadece kumaş rengi bakımından sipariş verilerek satın alındığı, satın alınan mobilyaların ayıplı ve hatalı çıktığı iddia olunan somut uyuş- 2011/5884 2011/7265 mazlıkta, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ayıplı mal bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir”...
Davacı ithalatçı olup eldeki dava davalı tüketici tarafından satın alınan ve ayıplı olduğu mahkeme kararı ile kesinleşen dava konusu aracın iade anındaki hasarının tazminine dayalı alacak davası olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davalı tüketici, davacı ithalatçı konumundadır....
SMMM ... 13/09/2023 tarihli raporda sonuç olarak; davacı firma tarafından ödenen 1.150 USD tutarındaki ayıplı mala ilişkin nakliye bedelinin zarar hesabına dahil edilmesinin Mahkemece kabul görmesi durumunda; davalı tarafından davacı firmaya ayıplı mal tesliminden kaynaklı davacı firma zararının 219.406,50 TL; söz konusu zarar üzerine işleyen ticari faiz tutarının ise dava tarihi olan 31.01.2023 tarihi itibariyle 14.689,72 TL olmak üzere davacı firmanın davalıdan toplam 234.096,22 TL alacaklı olması gerektiğini, davacı firma tarafından ödenen 1.150 USD tutarındaki ayıplı mala ilişkin nakliye bedelinin zarar hesabına dahil edilmesinin Mahkemece kabul görmemesi durumunda; davalı tarafından davacı firmaya ayıplı mal tesliminden kaynaklı davacı firma zararının 198.756,87 TL; söz konusu zarar üzerine işleyen ticari faiz tutarının ise dava tarihi olan 31.01.2023 tarihi itibariyle 13.307,18 TL olmak üzere davacı firmanın davalıdan toplam 212.064,05 TL alacaklı olması gerektiği sonucuna ulaşıldığını...
mal olduğunun tespitine ve bedeli olan --- davalı ---- ayıplı malın bedelini ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2----- hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine," hükmedildiği, hükmün ----- ilamıyla onandığı, -----sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddedildiği görülmüştür....
mal olduğunun tespitine ve bedeli olan --- davalı ---- ayıplı malın bedelini ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2----- hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine," hükmedildiği, hükmün ----- ilamıyla onandığı, -----sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddedildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 09/06/2014 tarihinde 74.663,51 TL bedelle, davalı şirketten satın aldığı...marka fatura bedelli aracın "sağ ön kapı iç metal pervazında 3 adet göçük" şikayetiyle gizli ayıplı olduğunu, davalıya noter aracılığı ile satışı yapılan bahse konu aracın bedelinin iadesini talep etmişlerse de bu güne kadar her hangi bir cevap verilmediğini, davaya konu ayıplı araç bedeli olan 74.663,51 TL’nin satım tarihi tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, davacı yanın ayıplı mal sattığını, malın iadesi ve bedelinin müvekkiline geri verilmesi konusunda yanlar arasında bir uzlaşma bulunduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı yanın ayıplı mal satımı hususundaki savunmalarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, asıl alacak tutarına yönelik itirazın iptaliyle takibin bu tutar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda reeskont faizi yürütülmesine, % 40 oranında icra inkar tazminatı 1.100.-YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-YTL.lık mal alıp dava dışı ...Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nın açtığı ihaleyi kazanıp malları teslim ettiğini, ancak malların ayıplı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek toplam 18.200.40.-YTL. maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 10.03.2006 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya sattığı malların ayıplı olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 13.009.50.-YTL. satılan mal bedeli, 960.00.-YTL. teminat bedeli, 826.50.-YTL. laboratuar ücreti, 192.00.-YTL. sözleşme ve karar pulu bedeli olmak üzere toplam 14.988.00.-YTL.nin 18.03.2006 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanarak yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalıların üretip sattığı televizyonu 2.3.2009 tarihinde 3.550.00 TL ödeyerek satın aldığını, ekranda çizgiler ve kuşak oluşma arızası çıktığını, ilk arızanın tamir edildiğini, ikinci arızanın ... süresi dolduğu gerekçesi ile tamir edilmediğini, ayıplı mal olduğunu ileri sürerek, yenisi ile değiştirilmesini istemiştir. Davalı, ... süresi dolduğunu, ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, tüketici sorunları hakem heyetinin yaptırdığı inceleme sonucunda, TV tamircisinin vermiş olduğu rapor esas alınarak üretimden kaynaklı ayıplı mal olduğu kararı esas alınarak dava kabul edilmiştir. Yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....