"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı şirketten.... şasi no.lu .. marka,.... model, şeker beyazı rengindeki aracı 45.500,00 TL'ye satın aldığını, aracı teslim almaya gittiğinde aracın boya ve tamir gördüğünü fark ettiğini ve aracı davalıdan teslim almadığını, ... 7.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/167 D.... numaralı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bilirkişi raporlarına göre dava konusu aracın ayıplı olduğunu, davalının ayıplı mal satmış olması sebebiyle, satım sözleşmesinin fesh edilmesi ile 63.914,94 TL'sinin 15/06/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, davalıdan 19.5.2010 tarihinde LSD televizyon satın aldığını, 21.5.2010 tarihinde yetkili servis tarafından kurulduğunu, aynı gün ekrana görüntü gelmediğini, yetkili servisin arızanın giderilemeyeceğini söylediğini bildirerek ayıplı mal için ödediği 3000 TL bedelin ve 1000 TL maddi tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine,3000 TL ayıplı mal bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı,davalıdan satın aldığı televizyonun ayıplı olduğundan bahisle bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dayanak servis fişinde,elektrik verildiğinde standby ışığının yarım saat yanıp söndükten sonra ekranın açıldığı husus yazılmış, televizyona işlem yapıldığına ilişkin açıklama yazılmamıştır....
Davalı vekili , 2010/535 esas 2014/83 karar sayılı dosyada menfi tespit davası açtıklarını davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, kısmi alacak ve borçların ödendiğini, davacı tarafın ayıplı mal teslim ettiğinin mahkeme kararı ile sabit olduğunu, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu malları davacıya iade etmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,davacının davalı şirkete mal sattığı, bu malların ayıplı olduğu gerekçesiyle taraflar arasında görülen 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/535 esas sayılı davada malların iadesine karar verildiği halde davalı tarafından söz konusu ayıplı malların davacı şirket iade edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan aldığı koltuk takımının köşe koltuk oturma kısmının birleşim bölümünde yükseklik farkı olduğunu, bu şekliyle kullanımının mümkün olmadığını, ayrıca tekli koltuktaki yaylarında da sorunlar olduğunu, döşemede lekeler bulunduğunu, davalı firmanın değişim talebini reddettiğini bu nedenle ayıplı mal bedeli olan 2.658,00 TL' nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Dava, ayıplı mal için ödenen ücretin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dosyada mevcut servis raporlarına göre ayıplı mal ve bedelin iadesi konusunda 4077 (ve 6502) sayılı kanundaki şartların oluştuğu, davalıların savunmalarının yerinde olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Olayın özelliği gereğince, sadece servis raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davaya konu cihazın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise üretim hatasından mı yoksa kullanım hatasından mı kaynaklandığı hususunda alanında uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dava, ayıplı mal nedeniyle ayıplı mal bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda alınmış olup ayıplı olduğu iddia edilen makinada herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Davalı açıkça bu hususta bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasına rağmen mahkemece itiraz değerlendirilmemiştir. Alınan bilirkişi raporu yetersiz olup hükme elverişli değildir. Mahkemece matbaa işinden anlayan bir bilirkişi ve makine mühendisinin de aralarında bulunduğu 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla makinenin bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları, davalının rapora karşı itirazları ve dosya içeriğindeki tüm deliller değerlendirilerek düzenlenecek bilirkişi kurulu raporu da gözetilerek oluşa göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, parçalı yapılı kürkün komple sırttan yapılı kürke göre çok daha ucuz olup bunun ancak astarın açılması ile anlaşılabileceği parçalı yapının işlenmesindeki hatadan ötürü kürkte kellikler oluştuğundan imalattan kaynaklı gizli ayıp nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıplı mal satışı nedeni ile sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebinden kaynaklanmıştır. Satışa konu kürkün gizli ayıplı olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi bu husus mahkemeninde kabulündedir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince satışa konu malın ayıplı olması halinde malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde satıcıya ayıp ibarında bulunulması gerekir....
. - K A R A R - Dava; ayıplı mal satışından dolayı amortisman ve faturasız iadeden doğan zararların tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya araç satışı yaptığını, davalının daha önceden davacı aleyhine gizli ayıplı mal satışı nedeni ile açmış olduğu alacak davası yargılaması sonunda verilen kararda; satılan aracın davacıya iadesine, araç bedelinin davalıya temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini, araç iade edilene kadar 2 yıl 6 ay 20 gün kadar davalı yanca kullanıldığını ileri sürerek bu nedenle aracın yıpranma değer kaybı ve faturasız iadeden doğan zararının tazminini talep ve dava etmiştir....
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı; davalı bayiden 57.170,99 TL bedelle satın aldığı aracın arka çamurluğunda boya kabarması ve atması olduğunu fark etmesi üzerine mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tespit neticesinde aracın satılmadan evvel bir darbe sonucu sol arka çamurluk kısmının tamir edildiği ve boyandığının anlaşıldığını, bu hali ile aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, öncelikle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde ayıplı mal için ... olduğu 57.170.99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....