Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının onarım hakkını seçtiği, televizyonun onarım için servise teslim edildiği tarihten itibaren 30 günlük yasal sürenin geçmediği, davalının televizyonun 2. kez arızalanması üzerine davacıya değişim önerdiği, davacının bu teklifi kabul etmemesinin Medeni Kanun’un 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, bedel iadesinin şartlarının da oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Yasa'nın 4. maddesi gereğince malın ayıplı olması halinde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya 2009/14227-2010/6472 ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Kural olarak, bu seçimlik haklarından birisini kullanan tüketici, yasal koşullar oluşmadan bu hakkından dönemez. Ayıplı mal satışında ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketici, ancak 4077 sayılı Kanun'un 13/3 ve ......

    olarak Davalı'dan alınarak Müvekkiline ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle satılan malın ayıplı olduğunun tespiti ile, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine; bunun mümkün olmaması halinde, Müvekkilinin ayıplı mal için ödediği 9.500,00-TL'nin satış tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte Müvekkiline iadesine; mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde, aynı marka ve modelli cihazın güncel fiyatıyla, satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalı'dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK'nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını "sözleşmeden dönme" yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir....

        Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.) Somut olayda, davacının, davalı T3'dan davaya konu aracı 27.200,00 TL bedelle satın aldığı, aracın devrini aldıktan kısa bir süre sonra, araç muayenesinin yapıldığı sırada aracın kilometresinin düşürüldüğünü öğrendiği, TBK'nın 223. Maddesi kapsamında uygun bir süre içerisinde durumu satıcı davalıya bildirerek sözleşmeden dönmek istediğini beyan ettiği, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının, TBK'nın 227. Maddesi kapsamında, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak aracın iadesi ile bedelini isteme hakkının bulunduğu sabittir....

        dönülmesine, makinenin davalıya iadesine, davalı şirkete ödenen 130.000,00 TL'nin en yüksek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin ayıplı maldan doğan zararlarının tespiti ile kendisine ödenmesine, ayıplı mal için müvekkili tarafından yapılan giderlerin tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık davacı tarafın kullanmış olduğu seçimlik hakkın orantılılık ve hakkaniyet ilkelerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

          GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan emtia nedeniyle sözleşmeden dönülerek malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalıdan finansal kiralama yoluyla satın alınan Liebherr marka iş makinesinin ayıplı olduğundan bahisle malın iadesi ile bedelin tahsilini istemiş; davalı satıma konu makinanın ayıplı olmadığını, arızaların kullanım hatasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu makinanın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür....

            -Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Teslim edilen eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanacağı haklar 818 sayılı BK’nın 360. maddesinde sözleşmeden dönme, ücret indirimi, eserin tamir ve ıslahı olarak sayılmıştır. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanmış, ödediği bedelin istirdadı ile ödemediği bedel yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı daha sonra verdiği ıslah ve açıklama dilekçelerinde asıl davadaki bu taleplerinden vazgeçmeksizin kâr mahrumiyeti, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur....

              DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ayıp oranında bedel indirimine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince ve katılma yolu ile de davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 28/04/2019 tarihli faturaya istinaden sözleşme ilişkisi bulunduğu, bedelin 11.000 TL olarak satıcı tarafından tahsil edildiği, ürünlerin 31/05/2019 tarihinde teslim alındığı, ancak ürünlerin sipariş formuna aykırı üretildiği ve ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme talebiyle eldeki davayı davalı üreticiye karşı açtığı anlaşılmaktadır....

              -TL'nin 01.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini (dava müddeabih bedelinin misli ile değişim talep edilen ayıplı ürünlere ait fatura bedeli 17.897,65.-TL'ye artırılmasını -İskonto düşülerek KDV eklenen bedeldir.), yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile satılan ayıplı malların iadesi ile ayıplı mallar için ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin davadır. TBK nun 227. Maddesi uyarınca "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu oldugu hâllerde alıcı, asagıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:     1. Satılanı geri vermeye hazır oldugunu bildirerek sözlesmeden dönme.     2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satıs bedelinde indirim isteme.     3....

                UYAP Entegrasyonu