Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tüketicinin, davalı satıcıdan 17/09/2020 tarihli fatura ile; koltuk takımı, yemek masası takımı ve yatak odası takımı satın alarak toplam 29.000,00 TL ürün bedelini ödediği, davacı tüketicinin satın almış olduğu ürünlerden yatak odası takımı ve masa takımındaki ayıplar nedeniyle davalı satıcıya yasal süresi içerisinde ihbarda bulunduğu, mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacı tüketicinin davaya konu ürünleri evlenmesi nedeniyle birlikte satın aldığı, ayıplı ürünlerin bir kısmındaki ayıpların niteliği ve davacı tüketicinin ürünleri ayıplı haliyle kullanabileceği, bedel iadesi talebinin orantısızlık ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle ayıp oranında bedelden indirime karar verildiği, davacı tüketicinin ayıplı olduğu sabit sayılan mobilyaları bedelden indirim yapılmak suretiyle ayıplı haliyle kullanmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ayıplı olduğu sabit...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2019/526 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK VE MANEVİ TAZMİNAT (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 3....
Bu bakımdan taraflar arasında satış sözleşmesi niteliğinde bir ticari ilişkinin bulunduğu ve satışa konu malın ayıplı olduğu noktasında duraksama bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ... A.Ş.'nin ayıplı mal nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı ile mal bedelinin tamamının ... Şti.'ye ödenip ödenmediği hususlarından ibarettir. Asıl dava 6098 sayılı TBK'nın 227/2. Maddesi uyarınca genel hükümlere göre açılan tazminat davasından ibarettir. Bu davada ispat yükü ... A.Ş. Üzerinde olup, zararını ve karşı tarafın kusurunu ispat etmek zorundadır. ... A.Ş. vekili 10/04/2018 tarihli tavzih dilekçesi ile ayıplı mal nedeniyle bir takım firmalar tarafından iade faturaları tanzim edildiğini ve bu firmalar ile sorun yaşandığını belirterek uğranılan zararın tazminini istemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 222....
Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının aynı sebeplerden doğmuş olması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle dosyalar arasında irtibat olduğundan dosyaların birleştirilmesine karar verilmesinin istendiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, taraflar arasındaki mal satım sözleşmesi uyarınca ayıplı ifadan kaynaklı olarak sözleşmeden dönme sebebiyle ödenen bedelin iadesi, birleşen dava ise, sözleşme uyarınca edim yükümlülüğün yerine getirildiği iddiasına dayalı mal bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 25/03/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; 6098 sayılı TBK.219 ve devamı maddeler gereği satıcının haberinin olmadığı ayıplardan da sorumlu olduğunu, mahkemece bu hükümler gözetilmeden karar verildiğini, aracın ayıplı olarak davacıya satıldığının sabit olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, 14.000,00 TL bedel indiriminin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı seçimlik hakkın kullanılmasına ilişkindir....
Her ne kadar hüküm tarihi itibariyle ayıplı aracın aynen yenisiyle değiştirilmesi mümkün değil ise de, ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini mümkün olup bu talep semenin tenzili talebi mahiyetindedir. 9- Davacı vekili yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek, yenilik doğurucu seçimlik hakkını “sözleşmeden dönme ve satım bedelinin iadesi” olarak değiştirmesi yukarıda açıklanan ilkeler ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda mümkün olmadığı ve davalı tarafın da hukuka aykırı şekilde yapılan ıslaha muvafakati olmadığı halde, ıslah talebi doğrultusunda karar veren İlk Derece Mahkemesi ve buna karşı istinaf isteminin esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını doğru bulmadığımdan ve bozma kararı verilmesi gerektiğini düşündüğümden, kararı onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum....