da bulunan Volkswagen yetkili servisine götürdüğünü ancak ... servisinden aracın ayıplı satılmadığı ve tamir edilemeyeceği yönünde red cevabı geldiğini, aracın airbagindeki hatanın üretimden kaynaklandığını, araçtaki ayıbın tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlendiğini, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal kapsamında kaldığını, aynı kanunun müvekkiline tanıdığı seçimlik haklardan biri olan bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme haklarını kullanmak istediklerini belirterek araç bedelinin iadesini istemiştir. Davalılar açılan davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 220 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Otomotiv 2010/7077-14842 Servis ve Tic. A.Ş' ne ödenmesine ve Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 220 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı .... Ltd....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değ...tirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etm... olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. 4-Dava konusu yapılan taşınmazın davacıya 08.12.2010 tarihinde tapuda devredildiği anlaşılmaktadır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı 02.12.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30.07.2021 tarihinde 18.500,00- TL bedel karşılığında lake mutfak dolabı yapılması ve 40- 45 gün içerisinde bitirilip teslimi hususunda karşılıklı anlaşıldığını, ancak anlaşılan süre zarfında teslimin yapılmadığını, daha geç bir tarihte (06.10.2021) teslimin yapıldığını ve daha önceden anlaşıldığı gibi lake yerine lake görünümlü bir dolap yaparak karşılıklı imza altına alınan sözleşmeden ve projeden aykırı bir imalat yapıldığını, arabuluculuk yolu ile de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 18.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, konu araç üzerinden giderilmeyen bir arıza, gizli ayıp bulunduğuna dair somut ve teknik bir bulgu söz konusu olmadığını, öte yandan davacı yan aracını bir başka servise de teslim ettiğini ve bu serviste ayıpların tespit edildiğinden bahsetmekle dava dilekçesi ekinde buna dair bir belge veya tespit taraflarına tebliğ edilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının sözleşmeden ödeme ve bedel iadesi talebinin MK md. 2 uyarınca iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun açık olduğunu, davacı yanın iddialarının bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi aracın teknik durumunun, kullanımı engelleyecek nitelikte olduğunu ve halihazırda da yüz elli bin kilometreden fazla kullanılmış olduğunun göz önüne alınması gerektiğini, davacının ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme şeklindeki diğer seçimlik haklarını kullanması gerekliliğinin gözden kaçmama gerektiğini ve eğer ayıp iddiası itibar edilirse, değişiklik yerine, ücretsiz onarım veya bedel indirimi yönünde karar verilmesi...
Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine tercih ettiği hak geçmektedir. Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz....
ayıplı malın bedelinin müvekkiline iadesi ile hükmedilecek satış bedeline satış tarihinden itibaren satış bedeline yasal faiz yürütülmesine, bedel iadesinin mümkün olmaması halinde traktörün yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/692 ESAS - 2020/280 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Maddesi gereği davacı ve davalı arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile araç satış bedeli olan 114.017,50-TL'nin dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından davalıya iade tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ayıplı aracın davalıya üzerinde herhangi bir sınırlama olmaksızın ayıpsız olarak davalıya iadesine, karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....